Adıyaman Kâhta’nın, eski adıyla “Keftire” yeni adıyla “Bulutlu” köyünden Ahmet Çelebi’nin feryadı İstanbul’a kadar geldi.


Ahmet Çelebi, Başbakan ve Milli Eğitim Bakanı’na şöyle sesleniyor;

-“Çocuk yapın diyorsunuz ama çocuklarımız okula gidemiyor.”

Meseleyi anlatmadan şöyle biraz gerilere gidelim.

Doğumundan ölümüne kadar, rızayı ilahi için insanlığa hizmette hiç kayıp yaşamamış rahmetli Prof. Dr. Sabahattin Zaim hocamızın kaymakamlık yaptığı ilk ilçe Kâhta’dır.

Sabahattin hocamız, Kâhta’da yaşadıklarını ömrü boyunca unutmamış ve hayatına yön verirken, bölgede yaşadıkları hep ışık olmuştur.

Çünkü Kâhtalılar 1950’den sonra devlet adına ilk defa kendilerine yakın bir “insan” ve kaymakam görmüşlerdir.

Kendileri gibi camiye varan, sofralarına oturan, köylere at sırtında giden, atın gidemediği yerde yaya yürüyen, makam odasının kapısını açık tutan, her gelenin derdine çare bulan, gaz isteyene gaz veren, kız isteyene dünür giden, devleti millete, milleti devlete mıhlamış.

Ve devleti sahiplenmenin yolunun; “insanı sahiplenerek sevmekten” geçtiğini söylemiştir.

¥

Şimdi ise Kâhta’nın bazı köylerinde 1950 ve sonrasında bile yaşanmayan garip bir durum hasıl olmuş.

“Keftire” ya da “Bulutlu” başta olmak üzere, dört köyün çocukları eğitim öğretim başladığı günden bu yana okullarına gidemiyorlarmış.

Sebep şu:

Taşımalı servis için açılan ihalelere araç sahipleri girmiyor ve verilen parayı az buluyorlarmış. Bu nedenle çocuklar taşınamıyorlarmış.

Oysa devletin taşımalı servisler için verdiği para ve imkânlar yeterli. Ama parayı beğenmemek, işi beğenmemek, çocukların okula gitmesini engelliyormuş.

Adıyaman valisi ve Kâhta kaymakamının bu meseleden haberi vardır ve bir çözüm yolu arıyorlardır lakin, çocuklar okula gidemiyor ne çare.

Taraflarla görüşüp konuşamadığım için kimsenin hakkına hukukuna girmek istemem fakat ülkenin her tarafında taşımalı eğitim var ve insanlar harıl harıl öğrenci taşıyor, verilen ücretler onlara yetiyor da Kâhta’dakilere mi yetmiyor?

Üstelik köylerin arazilerinde yeni petrol sahaları bulunduğu için yollar iyi ve çalışır durumda.

¥

Kâhta’nın en yoksul zamanlarında o köylerden, milletlerarası üne kavuşmuş, Prof. Dr. Sabri Orman gibi devlete millete hizmet etmiş insanlar çıkmış.

Yine aynı köyden “sırf memleketim kalkınsın, insanlarımız kalkınsın” diye Kâhta’ya milyarlarca para dökmüş Said Özadalı gibi okumuş işadamları çıkmış.

¥

Bu mesele belediyenin üzerine vazife değil ama Kâhta Belediye Başkanı Yusuf Turanlı, ünlü aşiret reisi Hacı Bedir Ağa’nın torunudur ve başkanın hem cebi hem gönlü zengindir.

Belediyenin yeni midibüsleri var, Kahta’ya gidip geldikçe görüyorum. O midibüslerden birisini bu köylere geçici veya eğitim ayları süresince tahsis edebilir.

Ah parayı sevenler, biraz da insanı sevebilseler.