Bilal Şahan

Bilal Şahan

Dershane operasyonu kimin için?

Dershane operasyonu kimin için?

Gazeteciliğe yeni başladığım dönemdi…

Ekonomiyle ilgili ne kadar kurum ve kişi varsa hepsinin söylemi aynıydı.

Zamanın medyası da bu söylemi her fırsatta haberleştiriyordu.

İşin özeti şuydu: Türkiye Gümrük Birliği’ne girince her şey ucuzlayacak!

Ülke birliğe girdi ama o beklenen sonuç direk ortaya çıkmadı.

Şimdi hükümet buna benzer bir algı oluşturmak için çalışıyor.

“Dershaneler okul olacak, okullara imtihansız girilecek.”

Sağlık ocağındaki pratisyen doktora 3 ay eğitim verip Aile Hekimi unvanı verenler, okul tabelalarını değiştirip bütün okulları Anadolu Lisesi veya Fen Lisesi yapma imkanına sahip. Altı üstü bir tabela parasına mal oluyor.

Hani sporda başarısızlık gündeme geldiğinde söylenen ilk söz “altyapı yok kardeşim…” olur ya, eğitimde de aynısı.

Müdür odasından bozma derslikle, vekil öğretmenlikle, okul bahçelerini ayırmakla bu işler yürümüyor.

Altmış aylık çocuğu, anaokuluna göndermek yerine ilkokula başlatarak velinin okul parası vermesine engel olmakla oy kazanamazsınız, o çocuğa da bir şey öğretemezsiniz. Sınıf öğretmenine de anasının babasının bakamadığı, zapt edemediği çocuğa ancak dadılık yaptırırsınız.

Sayın Dinçer, geçen hafta eskinin 5. sınıfı, yeni sistemin orta birlerinin “Matematikten korkuyoruz, anlamıyoruz” diye ağlayan; bir başka öğretmeninin “El yazısı istemem, düz yazıyla yazın. Yoksa notunuzu kırarım’’ tehdidinden korkan başarılı öğrencileri görünce içim burkuldu. İlkokul seviyesine inemeyen, dört yıldır el yazısıyla yazan öğrencinin durumunu bilmeyen öğretmenin yapacağı bir şey yok. Her kesim sistem kurbanı.

Dershanelerin kaldırılıp okullara sınavsız girileceğini söyleyen ve bunu her fırsatta yayan bakanlık, hani özel okullardaki kontenjan boşluklarını kullanacaktınız? Hala ortada hayata geçen bir şey yok...



Halkın cebinden dershane parası çıkmasın diye uğraşıyorsanız eğer, önce şu bankaların yaptığı vurgunlara “dur” deyin de görelim. Çünkü bu iş diğerinden daha basit.

Yaklaşık dört yıldır Tüketici Kanunu yenilenecek, esnafı koruyan perakende yasası çıkacak. Söylem var icraat yok…

Kur’an kurslarıyla ilgili yasakları kaldırırken “Yasaklar olursa insanlar yer altına iniyor. Serbest olunca diyanetin kontrolünde olacak bu kurslar ” savunması yapanlar, dershaneler kalkınca her ev bir özel dershane olmayacak mı? Dershaneye para veremeyenler özel derse nasıl yetişecek? Eğitimde fırsat eşitliği böyle mi sağlanacak?

Doğulu gence “Tek yol dağ! İleri” dayatmasının kırılmasında etkili olan dershanelerin kaldırılmaya çalışılması, terörle mücadele ettiğini söyleyen hükümetin yanlışı olacak.

Hükümetin, bölgede eğitim istemeyen, okul ve okuma salonlarını yakan PKK ile aynı fotoğraf karesinde yer almak isteyeceğini değil aklımın ucundan, hayalimden bile geçirmek istemem.

Kürsüden CHP Liderine “Saldırıda 5 vatandaşımız şehit oldu. Biz şimdi bunlara sessiz mi kalacaktık. Senin canın kanın buna müsaade edebilir ama bizim canımız kanımız buna müsaade etmez” diye seslenen Başbakan’ın terör bataklığını kurutmada etkili olan eğitimin bir parçasını oluşturan dershaneleri hedefe oturtmasını anlayabilmiş değilim.

KCK operasyonu sonrasındaki İstanbul Emniyeti’ndeki tayinleri de anlayamadım ya…

Yazıyı şehir efsanesiyle bitirelim…

Bedrettin Dalan İstanbul Belediye Başkanlığını kaybedince koltuğa Nurettin Sözen oturmuştu. Rivayete göre Sözen, belediyeki lavabolarda kullanılan Dalan markalı sabunları bile kaldırtmış.

Sık sık Cemaat–AKP çatışması olduğu iddia edilen bu dönemde, dershanelerin kaldırılmaya çalışılmasının Işık Evleri’ne çok çok önceleri dershane denmesinin etkisi mi var acaba?


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
28 Yorum
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33