Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Erdoğan ile Gülen nasıl çatışır?

Erdoğan ile Gülen nasıl çatışır?

Birileri iktidara PKK terörünü “özerklik” hamuru diye yutturamayınca, bu kez kaleyi içten yıkmanın peşine düştüler. Odak noktası Pennsylvania...


Hocaefendi, Pennsylvania gibi çok uzaklardan “kibir” konusunda gazetecilere açıklamalarda bulunmuş, “istişare olmayınca Müslümanlar mahvolur” demiş.

Hasan Cemal de, Hocaefendi’nin bu açıklamalarını, “hah işte gördünüz mü, hoca da Erdoğan’a karşı” şeklinde, aldı diline doladı.

Eline, beline, diline sahip olun demiş Hacı Bektaş Veli.

Demiş te kime demiş?!.

Oysa Hasan Cemal, Hocaefendi’nin bantlarını dinlemiş olsaydı görecektir ki Erdoğan daha siyasete soyunmadan kibir konusu ile müşavereyi hep işlemiştir.

Aynı tavsiyeler kitaplarında da var.

Sözü özü ile ele almak yerine, iğne ile eşeleyip mecrasında akmakta olan devlet suyunu bulandırmak... Bulansın da belki Ergenekon gibilerine yol açılır...

Ali Bulaç da, Suriye konusunda iktidarın yanlışlarını söyledi ya, o kesime göre bu da Gülen ile Erdoğan’ın hesabına kaydedildi. Dost biber gibi acı söyler, düşman da tatlı biber gibi. Sonuçta sen hangisinin daha yararlı olduğuna bak...

Yanlışlar karşısında susup da dilsiz şeytan olmamak Müslüman’ın şiarı...

O yüzden Hocaefendi de olsa, iktidar da olsa eleştiri yapılacaksa yapılır.

Ama diğerleri öyle yapmıyor, görünüşte kürt halkına yönelik bir dönüşüm projesi, gerçekte bir yıkım. Yıkacaklar yerine başka bir kent kuracaklar...

Tam da PKK’nın oldukça yüklü kayıplar verdiği, ve de paniklediği bir sırada, belli kesimler her zamanki gibi sahnede. İstişare diyorlar. Sözde iktidar kürtlerle istişare kurmaya yanaşmıyormuş. Oysa ki istişareden anlamayan Kürt halkı mı, yoksa dağı yönetenler mi?

Hem bu saatten sonra istişare kursan ne çıkar. Panikleyen PKK, “kürt çocukları öğrenip de gözleri açılmasın” diye okulları yakıyor, yolları mayınlıyor, inşaat araçlarını ateşe veriyor...

Devlet buraya kadar gelmişken bu kesim, bitmekte olanı terörü geriye getirmek mı istiyor? Kürt halkı diyorlarsa, zaten bu halk ülkenin her köşesinde türklerle iç içedir.

Ticaretleri, komşulukları müşterek. Allah’a (cc) şükür bir sorunları da yok.

Güneydoğu halkının tamamına yakını terör yüzünden evlerini barklarını terk ederek batı kesimlerine göçmüş durumdalar. Kimse onlara “neden geldiniz?” gibi bir soru sorabiliyor mu? Soramaz da. Çünkü doğusu neyse, batısı da odur.

Öyle iken, bazı yazar takımı huyları mı diyeyim, yoksa bildiklerinden mi, ortamı sürekli kaşımak peşinde. Ellerinde ki en büyük koz, cemaat-iktidar kapışması.

Ortama bakıyorum, keresler hepsi cemaatçi olmuş.

Eskiden cemaat deyince, irtica sıtması tutanlar bugünlerde Hocaefendi rahlesinden kelimeleri cımbızla çekerek iktidara yükleniyorlar.

Köşkü kaşıdılar olmadı...

Hem bu nasıl bir cemaat ki ille de kapışacak!

Mürşitler, veliler, ilim erbabı elbette ki bir tarafa...

Cemaat deyince, bizim bildiğimiz tek sancak Muhammed cemaatidir. Meşrebiyle, mektebiyle her Müslüman bu cemaattendir. İşin garibi samimi bir çokları itaat psikolojisi içerisinde bu üç maymun oyunundan habersiz. Kapıldılar gidiyorlar...

Anlaşılıyor ki istişare sadece siyasette değil, o kesimlerde de eksik.

İçine kapanarak ötekileştirme değişmeyen eski düzen.

Meşrep, mektep tutkusu.

Akıl lazım, fikir lazım, istişare elbetteki lazım.

İstişare kopukluğunu önce kendi aramızda aramak en doğrusu. Kimseler ayranım siyahtır demiyor. Demeyince de, meydanı boş bulan secdesizler bile cemaatçi...

Dedik ya bu bir çalıyı dolanma projesi.

Seçim meydanlarında yıkamadıkları iktidarı içinden çatıştırma ile kolay yıkacaklarını zannediyorlar... Buluş şimdilik yerinde de, benim de merakım o ki, kaç tane beyinsiz bu projede figüran olarak yer alacak, bekleyelim görelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi