Dünya çapında kongre olan haccın kazandırdıkları (2)
Hac yoluna düşen bir hacı adayı şunu görür, düşünür, konuşur, meşveret eder:
Bu mübarek beldelerde, Hz. Âdemden başlayıp, âhirzaman peygamberi Hz. Muhammede kadar (asm) gelip geçen 124 bin peygamberin, 124 milyon evliyanın, 100 bini aşkın Sahâbînin iyilik ve güzelik uğruna vermiş olduğu mücâdelelerin hâtıraları vardır. Zâlim ve haksızlara karşı direnmeleri vardır, insanları hak yola dâvet etme mücadelesi vardır. Bütün bu hâtıralar hacının dünyasında tekrar tazelenir, pekişir.
l Hac, insana yeni yeni ufuk ve fikir kapıları açar.
l Hac aynı zamanda kültür alışverişidir. Memleketinden kalkıp hacca giden insanlar pek çok belde, bölge, iklim, coğrafya, insan ve kültürlerle karşılaşırlar. Güzel âdet, örf, gelenek, yeni yeni icâd ve keşifleri görür; güzellikleri tesbit ederler. Memleketlerine döndüklerinde onları hem anlatırlar, hem de mümkün olanlarını uygularlar.
l Hac, zamanı kullanma sanatını öğretir. Çünkü, vakfe ve tavaf, belli bir zaman dilimi içinde yapılmalıdır.
l Hac, dünya çapında bir kongre ve meşverettir. Dünyanın muhtelif yerlerinden gelen milyonlarca insan, idâreci, eğitimci, âlim, fikir adamı, sanatkâr, tüccar, zengin, dirâyetli kişiler, meşakkat ve problemlere tahammül edebilenler bir araya gelmektedir. Hac boyunca, birbirleriyle, bazan husûsî, bazan umumî mahfil, platform ve mekânlarda karşılaşır, birbirleriyle fikir alışverişinde bulunur; İslâmî, insânî meseleleri tartışır, tecrübelerini birbirlerine aktarırlar. Ürettikleri fikirleri, malları ve sanat eserlerini değiş-tokuş eder, yeni usûl ve prensipleri birbirlerine gösterirler.
l Hac, ilmî, fikrî, nefsî, sosyal bir cihad eğitimidir. Kişi, hac hazırlıklarına başladığı andan itibaren bu cihadı yaşamaya başlar. Sonra diğer hac menâsiki, zikir ve duâlarla, bu cihadın rûhî, fıkrî ve itikâdî unsurları teşekkül eder. Meşakkat ve sıkıntılara katlanan ve içtimâî şuura ulaşan hacılar, âile, cemiyet, din, dâvâ, iyilik, güzellik ve insanlık için her türlü meşakkate katlanırlar. Çünkü, hacda meleke hâline gelir, ruhlarına yerleşir.
Bütün ibâdetlerde olduğu gibi, hac ibâdetinin de, Allah indinde makbûl olması ve binlerce hikmetleri meyve verebilmesi için, ihlâs ile yapılması şarttır. Yânı, sırf Allah rızası ve Onun emrini yerine getirmek maksadıyla yapılmalıdır.
30.10.2012
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.