MHP sorunsalı
Hani bugün Kurultay yapıyorlar ya; MHPde ortalık toz-duman!... 10 kadar Genel Başkan adayı var. Çok adaylı Kurultay, MHPnin demokrasiyi sindirmesi açısından önemli. Bakalım lider-teşkilat-doktrin üçlemesi nasıl işliyor? Veya şu meşhur fikirde hür, emirde robot cenderesi hâlâ çalışıyor mu? Bugün bunları göreceğiz.
Bu fikrî yapısıyla, MHPnin başına en dürüst, en güvenilir, en aktif, en karizmatik birini geçirseniz bile, siyasi sınırı yüzde 14-15i geçmez. Çünkü MHPnin sorunu, liderlik sorunu değil; fikrî tutarsızlık sorunudur.
Bir kere MHP 1980lere kadar savunduğu pek çok fikirden vazgeçip ulusalcı ve devletçi çizgiye yaklaşmıştır. Hatta bazı fikirleriyle devletten ve CHPden daha fazla devletçi olmuştur. (Bu cümlemde espri yoktur.)
Her şeyden önce MHP kendisiyle, Kemalizm ve Cumhuriyet ile yüzleşmek zorundadır.
1960 ve 70lerdeki MHPnin çizgisi, hem toplumdan hem de bugünkü MHP çizgisinden çok ilerdeydi. O günlerin fikrî ortamında MHP baya ilerici bir parti imiş. Toplumsal projeleri olan; iç ve dış politikada, kimsenin söz etmeye cesaret edemediği konuları dile getiren, sosyal yapı bütünlüğü hususunu ilk defa telaffuz eden ve bölücülüğe ilk dikkat çeken; komünizmin mutlaka yıkılacağını söyleyen; milliyetçiliği gereği Amerikan emperyalizmine karşı bilinç geliştiren; cumhuriyet kurumları diye yutturulmaya çalışılan bazı kurumların hegemonyasına dikkat çeken; İslamiyet ve Türklüğün imtizacına ve buna bağlı olarak medeniyet milliyetçiliğine vurgu yapan bir MHP nerde; bugünkü MHP nerde?
Bugünkü MHP, medeniyet milliyetçiliğini, etnisiteye indirgemiş; dünyadan kopuk ve içe kapalı, ürkek bir politika takip eden ve hâlâ kuru hamaseti geçer akçe zanneden bir zihniyet!...
Benim kuşağım, kuru hamasetle siyaset yapmadı ve MHPye gönül verme sebebi de hamaset değildi. MHPde bir medeniyet zihniyeti görmüştü benim kuşağım. Ve cumhuriyet döneminde, dünyadan ve tarihinden kopuk, içine kapalı, ürkek, imperyal vizyonunun kaybetmiş (Nizam-ı Âlem davasından ve cihan-şümûl idealden vazgeçmek demekti bu.) partizan cumhuriyet ile hesaplaşmak idi temel düşüncemiz.
Lozanın Misak-ı Milli karşısında, Batının dayatması olduğunu biz MHPden öğrenmiştik. Heyhat!... Şimdiki MHPlilerin çoğunluğu Lozancı olup çıkmış.
Dil inkılâbının yol açtığı felaketleri okumak ve konuşmakla geçti gençliğimiz. Şimdinin MHPlileri, maşallah eski Türk Dil Kurumundan daha sıkı inkılâpçı olmuş.
Biz müzik konusunda yapılan yanlışlıkları Ülkü Ocaklarında öğrenmiştik; şimdinin yeni moda Ülkücüleri, bu konudan bîhaber.
Biz Anayasa referandumunda değiştirilen maddelerle o kurumların partizan cumhuriyetçi zihniyetten arınıp millî menfaatlere uygun olarak tesisini istiyorduk; (İnanmayan 1978 Baskı 9 Işıkın 260. sayfasına baksın.) Bunları değiştirmeye kalktık, MHP desteklemedi.
Dünya 1990lardan itibâren yeni bir trende girdi. SSCB yıkıldı. Komünizm çöktü. Tek kutuplu bir dünya kuruldu. Tarihin gelip dayanacağı noktanın liberal demokrasi olduğu iddia edildi. Dünya küçük bir köy hâline geldi ama MHP 1920lere 30lara döndü. Hesaplaşacağı kavramlara sarıldı. Tabii böyle yapınca da tarih dışılık (anakronizm) hastalığına duçar oldu.
*
Adaylara baktım... Bağımsız ve entelektüel Ülkücülere hakaretler etmiş olsa da, MHPde değişimi sağlayacak ve hareketi darmadağın etmeyecek isim olarak Devlet Bahçeli görünüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.