İkinci Dünya Savaşı’nda, devletlerin cephe savaşı dönemi bitti. Üçüncü dünya savaşı, örgütler aracılığıyla ve “savaş” adıyla değil “terör” adıyla yapılıyor. Uluslararası savaş hukuku, egemen güçlerin ellerini ayaklarını da bağladığından, bu güçler, savaş da olsa belirli yasaları olan konvansiyonel savaş şeklini tercih etmiyorlar; külfeti az örgüt terörizmini bir savaş şekli olarak uyguluyorlar. Üstelik, kendi insanlarını kaybetmeden, yani can kaybı ve can acısı yaşamadan sürdürülen bir savaş bu. Ölenler, hedef ülkenin insanları nasıl olsa!..

Örgütler, egemenlerin ürettikleri silahları tükettikler için, savaşın maddi çıkarı da egemenlerin bütçelerini şişiriyor. Çok silah satmak için, hedefe oturtulan devlette birkaç örgüt peydahlarsın; bunları hem devletle, hem birbirleriyle çarpıştırırsın… Böylece gelsin paracıklar… 

Bir süre sonra, örgütlerin yanı sıra, terör, bazı küçük devletler tarafından da tercih edilen bir savaş yöntemi oldu. Amaçları, uluslararası savaş hukukunun yaptırımlarından kurtulmaktır.  Kaçak güreşerek, en ahlaksız yöntemlerle karşısındakileri katleden devletçikler türedi. Önceleri İsrail, Ortadoğu’nun terörist devleti idi; buna 1990’larda Ermenistan eklendi. Kenarda potansiyel terör devleti olarak bekletilen Saddam’ın Orak’ına, 2010’da Esed’li Suriye eklendi. 

İsrail’in Filistinlilere yıllardan beri uyguladığı terör, insanlık tarihinin hacmini taşacak kadar büyük ahlaksızlıklarla doludur ama koruyucusu egemenler hâlâ İsrail’e toz kondurmazlar.

Ermenistan devletinin Azerbaycan şehir ve köylerine yaptığı saldırılar, insanlığın yüz karası fiiliyatlarla doludur.

Saddam, yıllarca Irak Türkmenlerine ve Kürtlere, kimyasal silah kullanmak dahil, her türlü insanlık dışı terörü uygulamıştır.

Son olarak Esed, kendi halkına karşı yeryüzünün ve insanlık tarihinin en rezil, en ahlaksız terörünü uygulamıştır ve uygulamaya devam etmektedir.

Ha terörist devletler, ha PKK, Taliban, El-Kaide, El-Nusra, IŞİD, PYD gibi egemenlerin mayın eşekleri örgütler…  Soğuk savaş döneminde yıllarca, insanlık dışı ve son derece ahlaksızca yürütülen terörist saldırılar, bu devletler ve örgütler tarafından yapılmıştı. Egemen devletler, bu mayın eşeği örgütler ve devletçikler vasıtasıyla, Ortadoğu’yu, barut kokusuna, bomba sesine, kana ve ölüme kanıksattı. Artık devreye bizzat kendileri giriyorlar. İşte Amerika Suriye’de… Geçen haftadan beri de, IŞİD bahanesiyle Esed güçlerini desteklemek amacıyla, Rusya fiilen girdi Suriye’ye. Bugün yarın Çin de Rusya’nın yanında Suriye’ye giriyor. 

Demek ki artık eski kutuplar, yeni süper güçler, Ortadoğu’da terör örgütlerinin yerini alıyor. Önce örgütlerini çarpıştırdılar; coğrafya devlet terörü uygulamaya müsait hale gelince, terörist süper güçler bölgede at oynatmaya, uçak uçurtmaya, tank ve savaş gemisi cevelan ettirmeye başladı. Bahaneleri İŞİD!.. PKK, Türkiye, Irak, İran ve Suriye’de binlerce insan katletti bugüne kadar. Süper hazretler, PKK varken yoklar, IŞİD bahanesiyle bölgeye dalıyorlar.

İşte gördük… IŞİD bahanesiyle Suriye’ye giren terörist Rusya, Bayır-Bucak Türkmenlerinin meskûn olduğu Türkmen Dağlarını vahşice bombalıyor.  Şayet uluslararası savaş hukukuna göre bir savaş olsaydı, Rusya bu ahlaksızlığı yapamazdı ama onlar savaşın ahlakını bile bozdular.

Şimdi huzurlarınızda son terörist devletler: Rusya ve Çin!..

Utan ey insanlık!..