Yıllar önce (15 Temmuz 1983) Ermeni teröristler Paris-Orly havaalanında 4 Fransız’ı öldürünce Fransa, “Kör kurşun” demişti. Yani Fransızları bulan Ermeni kurşunları “kör kurşun” oluyordu; Türkleri bulan kurşun “isabetli kurşun.” 

Bu ahlaksız bakış, sadece Fransa’da yoktur; bütün batı, Doğu ülke ve insanlarına aynı bakar.

İşte örnekleri!..

Türkiye’de 1984’ten beri süren PKK terörünün en büyük destekçilerinden biri Fransa’dır. PKK terörünün azdığı 90’lı yıllarda, Madam Mitterand, Diyarbakır’ı komşu kapısı yapmıştı.

Türkiye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da Suriye’de, Lübnan’da, Gazze’de yıllardan beri intihar saldırıları olur ama Fransa dahil hiçbir Batı ülkesinin gıkı çıkmazdı. O saldırıların acısını sadece Doğu halkları çekiyor, Batı bunu umursamıyordu. Çünkü Batılılar, Doğululara asla insan gözüyle bakmamışlar, onları hayvana denk birer yaratık gibi görmüşlerdir.

7 Ocak ve 13 Kasım günleri, Paris’te gerçekleştirilen saldırılarda toplam 144 Fransa vatandaşı öldü. Bütün dünya liderleri 10 Ocak günü Paris’te, teröre karşı kol kola yürüdüler. Türkiye’de, Afganistan’da, Irak’ta, Doğu Türkistan’da, Myanmar’da, Suriye’de, Lübnan’da, Gazze’de binlerce insan intihar saldırılarında öldürüldüğünde, kimsenin kılı kıpırdamadı.

Ey Fransa ve ey Batı!..

Biz bu acıyı biliriz. Çünkü biz bu acılarla büyüdük. Sizin silahlarınız, maşalarınızın ellerinde yıllarca ölüm kustu. Acı şimdi sizi bulunca anladınız bizim yıllardan beri yaşadıklarımızı. Keşke taaa başta anlasaydınız ve terörü en başında kaynağında kurutsaydık hep beraber. Sizler silah desteği vermeseniz ve siyasal yardımda bulunmasaydınız.  Fransa’nın bağrında beslediğiniz PKK’lı terörist Sakine Cansız ve ekibi, yüzlerce insanımızın katili idi ama siz ona diplomat muamelesi yaptınız; hâlâ oradaki PKK’lı teröristlere yataklık yapıyorsunuz.

Ey Fransa!.. Cezayir’de yaptıklarını hatırla!.. Yaşadığımız acıyı anlaman için 129 masum insanın ölümünü asla istemezdik ama olan oldu. İnşallah bu acı, teröre karşı bütün dünyayı uyandırır ve topyekün birlikte hareket etmeye sevk eder.

*** 

Bizim ilkel muhalefete de bir çift sözüm var. 

Ey CHP, HDP ve bir türlü aymayan aydınlar!..

İki gündür, “Katil devlet, katil polis, katil iktidar” diyen tek bir Fransız görmedik. Ve iki gündür bütün Fransa muhalefeti, terörü millî bir problem olarak görüp, iktidarla birlikte hareket ediyor. “Millî muhalefet” budur işte.

Fransız hükûmeti olağanüstü tedbirler aldı. Biz, Fransızların aldığı tedbirlerin yüzde birini almaya kalksak, CHP’si, HDP’si, aymamış aydınları, paraleli, hemen ülkeyi yurt dışına şikâyet eder. 

Yıllarca süren PKK terörünü kınamayan Mimarlar Odası ve Tabipler Birliği, Taksim’de mumlar yakarak Paris katliamını kınamışlar. Onlara göre Müslümanlar ve Türkler ölürse önemsiz, yabancılar ve Hıristiyanlar ölürse önemli. Dünya için de öyle değil mi zaten?

Fransa’da 129 kişi IŞİD saldırısında ölür; Fransa muhalefeti, bu ölümler üzerinden iktidar dövmeye kalkmaz. Bizdeki iflah olmaz Ak Parti düşmanlığı, muhalefete sağlıklı düşünme özelliğini kaybettirdiğinden,  “terör olsa da iktidara yüklensek” alçaklığını yaşıyor.

Bizim sol ve HDP, IŞİD’i minimize edip Adıyaman’da bir kahve etrafında ve iktidar desteği ilkelliğinde görüyordu. Bizler, fotoğrafın tamamını gördüğümüz için, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin uluslar arası boyutuna dikkat çekiyorduk. İşte Paris saldırısı!.. Hadi bakalım Adıyaman’daki kahve ile ilişkilendirerek işi basite indirgeyin ey solcular!

İnşallah Paris saldırısı ile dünyanın aklı artık başına gelir.