Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Formasyon Bakanlığın İşidir YÖK’ün Değil

Formasyon Bakanlığın İşidir YÖK’ün Değil

Yaza yaza klavyemizde tüy bitti. 

Bir delinin kuyuya attığı taşı çıkarmaya çalışıyoruz yıllardan beri.

Öğretmen olacaklara ek kredi ile pedagojik formasyon vermenin yanlış olduğunu söyledik. Hadi bu yanlışı yaptınız, bari öğrenciler 2. sınıftayken vermeye başla; bölümlerini bitirinceye kadar formasyon meselesini de halletsinler.

Olmadı… Formasyon, Açık Öğretim içinde verilsin. Madem Açık Öğretim’den mezun olanlar öğretmen oluyorlar, formasyon niye açık öğretimde verilmesin?

Bana kalsa formasyon, atanan öğretmenlerin staj döneminde “hizmet içi eğitim” ile halledilmesi gereken bir şey. Adı üstünde “formation”… Yani “meslekî şekillendirme”.

Hüseyin Çelik Millî Eğitim Bakanı iken, “Formasyonu bakanlık verecek” dediğinde, zamanın YÖK Başkanı Teziç, “Olmaaaazzz!... Yüksek Öğretim YÖK’ün işidir” deyip kestirdi attı…

Teziç, formasyon ve öğretmenlik konusuna yabancı biri olduğundan, Anayasa’daki “Yüksek Öğretimi YÖK yaptırır” hükmünü uygularken, doğru bir karar vermemiştir.

Formasyon, bir bilgi üretme sistemi değil, bilginin nasıl öğretileceğinin öğretildiği bir uygulamadır. Yani, eğitim bilimleri alanlarında üretilen bilgilerin aktarılacağı değil, sadece öğretmen-öğrenci ilişkisinin nasıl tanzim edileceğinin öğretildiği bir durumdur. Hatta, “öğretme, ölçme-değerlendirme, eğitim psikolojisi, eğitim sosyolojisi alanlarında üretilen teorileri ve felsefeyi değil, bizzat öğretme işinin nasıl yapılması gerektiğinin öğrencilere öğretilme işidir. Bunun için koca koca felsefî teorileri bilmeye gerek yoktur. O felsefeleri köküne kadar bil; ama hayata geçiremezsen, öğrenciye bilgi öğretmeyi beceremezsen, o felsefî bilgi, insanda sadece kafa konforu olarak kalır. Kafa konforuyla, salt eğitim bilimciler uğraşsın baba!.. Binlerce öğrenciyi bununla niye meşgul ediyorsun?

FORMASYON YOKSA, BÖLÜMLER BOŞ KALIR

Şimdi, “Son defa olmak üzere, 15.000 formasyon kontenjanı verildi.” dendi ya… Bu söz, anında yayıldı ve seneye mezun olunduğunda öğretmen de olunabilen bölümlerde kontenjan dip yapacak. Bu bölümlerde okumakta olup da formasyon alamayacaklarını öğrenenler, psikolojik bozuma uğrayacaklar. Bu bölümlerde gelecek yarıyıldan itibaren üniversiteyi terk etme artarsa hiç şaşmayalım. Çünkü geçmişte, “Formasyon verilmeyecek” dendiği zamanlarda, kontenjanlar düştü veya bölümlere çok düşük puanla girilir oldu. Bazı bölümlerde, taban puan sınırlaması yapılırken, öğretmen de yetiştiren bölümlere giriş, ilk aşama sınavını geçenlere kadar düşülürse, o yüksek öğretimin hiçbir esprisi kalmaz.

Son Söz

Öğretmen de olunabilen bölümlerde okumakta olan öğrenciler, milletvekillerini, hükûmeti, Millî Eğitim Bakanı’nı ve Cumhurbaşkanı’nı dilekçe yağmuruna tutar ve formasyonun atamalardan sonra Bakanlık tarafından verilmesini isterlerse, çözüm ümidi olabilir. Gençlerden istirhamımız, formasyonu bahane eden örgütlerin tuzağına düşmeden, iktidar üzerinde yönlendirici bir baskı grubu olarak hareket edebilirler.

Millî Eğitim Bakanlığı’nı da, meseleyi kökten halletmek üzere göreve davet ediyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi