Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Köfte, Medya, Milli Eğitim, YÖK, TBMM ve Balkanlar

Köfte, Medya, Milli Eğitim, YÖK, TBMM ve Balkanlar

Üsküp’teki Türk Çarşısı’nın tam orta yerinde Murat Paşa Camii vardır. Camide Üsküplü bir öğretim üyesiyle tanıştım ve sohbet ettik.


Üsküplü dost vedalaşırken;

- “Ne olur buraya gelen herkese sesinizi duyurun ve sadece köfte yiyip, bir iki de ‘vah tüh’ diyerek acıma gösterisinde bulunup gitmesinler.

Buraya nefislerini değil, ruhlarını da doyurmak için gelsinler.

Osmanlı buraya nefsi için değil, ruhunda taşıdığı dini ve milli davası uğruna gelmiş ve bu topraklardaki alperenlere vefalarını göstermişlerdir” dedi. Geçelim.

¥

Çeşitli televizyonlar Balkan’lara gidip geliyor. Balkan’ların ne demek olduğunu bilmeyen ve yaşamları; “yemek, yatak, tuvalet” arasında boru hattı olan televizyonculara bir diyeceğim yok.

Yalnız Balkan’lara; “Rumeli bizimdi, Balkan’lar bizimdi, orada bir tarih ve millet yok edildi” diye düşünenler nedense, öğretim üyesinin dediği gibi; köftecilerde, cafelerde ve caddelerde, birkaç magazin görüntü yakalayıp, Balkan’lar diye seyirciye sunuyor.

“Yemek, yatak ve tuvalet” hattındakileri anlarız. Adamların işi bu. Ama diğer milli ve manevi bir takım değer yargısı olan medyacıları anlamak gerçekten güç. Geçelim.

¥

Geçenlerde Beşiktaş’ta bulunan özel bir üniversitenin yarı bahçe yarı sokak olan içinden geçtim.

Yabancı marka bir cafenin de bulunduğu sokağımsı ve bahçemsi yolun ortasında onlarca masa vardı ve her masada öğrenciler oturuyordu.

Pek çoğunun masasında bir kitap bile yoktu. Hemen hepsinin elinde birer telefon bir şeyler yazıyor veya konuşuyor, bir kısmının da kulağında kulaklık, oturduğu yerden; bel, omuz ve kafasını oynatıyor, sigarasını tüttürüyor, içeceğini yudumluyordu.

İnsani edeb ve adaba ters oturuşların epeyce sınırlarının zorlandığı mekânın duvarlarında ise “Kurtuluş Savaşı’na” ait resimler vardı.

İnsan olan insan, hiç olmazsa o resimlerden utanırdı. İçimden böyle geçti. Neyse esas derdim bu manzarayı anlatmak değildi.

¥

YÖK’ün başında Türkiye’nin meselelerine duyarlı bir isim var.

Balkan’lar meselesi, özel gündemlerle bütün üniversitelerde anlatılmalı. Tarihini bilmeyenlerin coğrafyasını başkaları çizer çünkü.

Bu söze en uygun yakın tarih ve coğrafya ise Balkan’lardır.

Hemen her üniversitemizde bu ülkenin geleceği için birer Balkan Kürsüsü’nün kurulması gerekir.

Balkan’ları anlamadan; toprak, vatan ve can kaybının, esaretin, özgürlüğün, göçün, vahşetin, işkencenin ne demek olduğu anlaşılmaz.

¥

Milli Eğitim Bakanlığı da ilk, orta ve liselerde özel gündemlerle Balkan’ları anlattırmalı, konferanslar, paneller, seminerler düzenlemeli.

Bugün lise öğrencilerinden birine; “Balkan ülkelerinden ikisinin adını söyle” deseniz, birini bile söyleyecek durumda değil.

Kasım ayı yüzyıl önce Balkan’lardan, ya da Rumeli’den çekilişimizin ayı.

TBMM de özel bir gündemle toplanıp, Balkan kökenli vekiller, milletvekillerine Balkan meselesini anlatmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hüseyin Öztürk Arşivi