Kuleler yükselirken
Ekonominin gittiği yönü göstermesi bakımından inşaat sektörü dikkat çekici bir ölçü. Büyük şehirler başta olmak üzere hemen her yerde yüksek kuleler dikiliyor. Ardından da bu çarkın aksamadan dönüp dönemeyeceği soruluyor.
Meselâ, EGE-KOOP Genel Başkanı Hüseyin Aslan, inşaat sektöründeki büyüme rakamlarının küçülmesini değerlendirirken şöyle demiş: İnşaat sektörü ekonominin motoru konumundadır. 120ye yakın sektörü doğrudan ilgilendiriyor, 300 sektöre de etki ediyor. (Milliyet, 17 Temmuz 2012)
300 sektörü etkileyen bir sektörde atılan adımlar her halde çok daha dikkatlice takip edilmeli. Bazı sektörler var ki sıkıntıya girdiğinde sadece o sektördeki yatırımcılar mağdur olur. Ama inşaat sektörü gibi sektörlerin sıkıntısı kendileriyle sınırlı kalmaz. Bu bakımdan, kulelerin yükselmesine sevinmek mi yoksa endişeyle bakmak mı lâzım sorusu önümüzde duruyor.
Aslında bana direkt Oflu diyebilirsiniz diyen Karadenizli iş adamı İbrahim Cevahir de inşaat sektörünün gidişatından pek memnun değil. Çaykaralı zengin iş adamı, İsmet İnönü hayranı, SODEP kurucusu ve Erdal İnönünün kankası. Sosyal demokratlar iktidar olamayınca ANAPa yaklaşan, daha sonra AK Parti iktidara gelince de Başbakan Tayyip Erdoğanla iyi ilişkiler içine giren iş adamı olarak tanıtılan Cevahir, konu ile ilgili bir soru üzerine şöyle demiş: Hükümet, çok dikkatli olmalı. Şu anda yapıp satan firmalar çok iyi denetlemeli. Çok büyük tehlike var orada. Bazı şirketler önümüzdeki dönemlerde sattıklarını yapıp teslim edemeyebilirler. Gazetelerde televizyonlarda boy boy reklâmlar çıkıyor. Bunlar büyük sıkıntının işaretidir. Devlet, bu olayların farkında ve bir takım tedbirler alıyor. Daha da sür'atli alınmalı bu tedbirler, aksi halde kötü patlaklar olabilir. Bu tedbirler sadece vatandaşı değil inşaat sektörünü de korumalıdır. Ölçüyü kaybetmiş, kendini aşmış, ses duvarını aşmış, fezaya çıkmış o Amerikalıyı (Uzaydan yeryüzüne atlayan Felixi kastediyor) bile geçmiş çok büyük balonlar var piyasada. (Konuşan: Perihan Çakıroğlu, Bugün g., 3 Kasım 2012)
Tabiî ki herkes sektörde balon var demiyor. Aksine, Her şey yolunda, balon yok, daha fazla ev yapılsa satılır diyen iş adamları ve inşaatçılar da var. Ancak görünen köy ekseriyetle kılavuz istemez ve tedbirli olmakta fayda var. Kredi ile satılan evlerin taksitleri aksamadan ödenebilecek mi? Belki şirketler Biz sattık, gerisini alanlar düşünsün diyebilir, ama bir kriz, bir balon patladığında herkesi etkilemez mi? Çalışanların işleri garanti olsa, kriz çıkmasa elbette kulelerden kule beğenenler de borçlarını, taksitlerini ödemeye devam eder. Ama az bir ihtimalle bile olsa aksi bir durumda hepimiz fatura ödemek durumunda kalmaz mıyız?
Kendisini Ciddî bir sosyal demokrat olarak tanımlayan iş adamı İbrahim Cevahirin CHP ile ilgili olarak da dikkat çekici bir tesbiti var. Siz bir kapitalistsiniz. Sosyal demokrat olmanız şaşırtıcı. Hâlâ CHPye mi oy veriyorsunuz? sorusuna şu cevabı vermiş: Hayır vermiyorum. Ben ciddî bir sosyal demokratım. CHP ise sosyal demokrat değil. Lâfla peynir gemisi yürümez ki. Sosyal demokratın, ezilene, yetime, her yere merhameti olan, onlara iyilik yapıp her zaman koruyan kollayan görevi vardır. Peki, şimdiki CHPnin içinde bunlardan anlayan kimse var mı?
Elbette bu sorunun cevabını CHPli yöneticiler vermeli. Ama millet de büyük çoğunlukla bu kanaatte olmalı ki yıllardan beri yapılan açık ve şeffaf hiçbir seçimde CHP iktidar yüzü görmüyor. Bu tesbiti dikkate almak ya da almamak elbette CHP yöneticilerini bileceği şey. Dost acı söyler diyerek bu beyanları dikkate alıp gereğini yaparlarsa kendileri kazanır. Yok, Biz en eski partiyiz diyerek övünmeye devam ederlerse başka iş adamları da benzer ikazları yapma ihtiyacı hisseder.
İnşaallah inşaat sektöründe ve başka sektörlerde balon yoktur. Aksi halde bir patlama herkesi rahatsız eder...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.