Faruk Çakır

Faruk Çakır

İlk mescid Deniz Harp Okulunda açılsın!

İlk mescid Deniz Harp Okulunda açılsın!

Yıllardan beri devam eden bir yanlıştan vazgeçildi, iyi de oldu; ama o kadar çok ‘yanlış’ var ki tam düzlüğe çıkmak epey daha zaman alacak.
Hatırlanacağı üzere eğitim yılı başında Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı “seçmeli ders” oldu ve okullarda okutulmaya başlandı. Orta okuldan itibaren (5. sınıf) isteyen öğrenciler bu dersleri almaya başladı. Hz. Peygamberimizin Hayatının okullarda ayrı bir ders olarak okutulması ve isteyene de Kur’ân-ı Kerim öğretilmesi elbette çok önemli. Bu arada, bu dersi verecek kişilerin ‘ehil’ olması gibi konular da elbette göz ardı edilmemeli. Bugün bazı imam hatip liselerinde bile ‘meslek dersleri’ okutan bazı öğretmenlerin çocukları daha fazla ‘şüphe’ye sürüklediği, Hadis-i Şerifler ve Sünnet-i Seniyyeyi takdir etmedikleri, güya sûret-i haktan görünerek “Bize sadece Kur’ân yeter” demeleri (sanki Hadis-i Şerifler ve Sünnet-i Seniyye -hâşâ- Kur’ân dışı bir şeymiş gibi) akılda tutulursa, ehil olmayanların fayda yerine zarar verebilecekleri anlaşılır.
Genelkurmayın, askerî liselere seçmeli Kur’ân-ı Kerim, Hz. Peygamberin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler Dersine onay vermesi hayırlı bir adım olmuş oldu. Konu ile ilgili açıklamada şöyle denilmiş: “6287 sayılı Kanunla, ’Ortaokul ve liselerde, Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberin Hayatı, isteğe bağlı seçmeli ders olarak okutulur’ hükmü getirilmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 14 Ağustos 2012 tarihli ve 124 sayılı kararıyla, ‘Kur'ân-ı Kerim, Hz. Peygamberin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler’ dersleri liselerin 2’nci grup seçmeli dersler listesine eklenmiştir” denilmiş.
Buna göre belirtilen seçmeli dersler, diğer seçmeli derslerle birlikte TSK Ortaöğretim Okullarının Haftalık Ders Çizelgesine dahil edilmiş oluyor. Yani isteyen öğrenci, askerî okullarda da bundan sonra bu dersleri alabilecek.
Bu habere sevinmekle birlikte, şimdiye kadar böyle bir dersin okutulmamış olmasına da hayret etmek lazım. Halkın büyük ekseriyetinin Müslüman olduğu bir ülkede, okullarda niçin böyle bir ders olmasın? Hem askerlik mesleği en fazla ihtiyaç duyulan mesleklerden biridir. Aksi halde, “Ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim” diyen çıkabilir mi?
Askerî okullarda Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatının seçmeli ders olarak okutulmasına karar verilmesini tebrik ediyoruz, ama önemli bir eksikliğe de dikkat çekmek istiyoruz: Kur’ân-ı Kerim okuyan ve orada ‘Namaz kıl’ emrini duyan bir askerî okul öğrencisi namazını kılabilecek mi, kılabilecekse nerede kılacak? Hiç lafı eğip bükmeye gerek yok. Bu karardan hemen sonra talep olan her okulda ve elbette askerî okullarda da mutlaka “mescid”ler açılmalı. “Ne gereği yar, bir kenarda kılsınlar” diyemeyiz. Elbette namaz kılan öğrenciler “bir kenarda” da kılar, ama mescidde kılmaları çok daha uygun değil mi? Mescid açılması talebi sadece askerî liseler için değil elbet. Bütün okullarda ve talep olan her yerde vakit kaybetmeden mescidlerin açılması lâzım. Hatta bir mescid bile yetmez, “her okula iki mescid” açılmalı.
Bakınız, 2 yıl önce okullarda Kur’ân-ı Kerim dersi konulacak denildiğinde “laiklik elden gidiyor”du. Bugün okullarda seçmeli ders olarak Kur’ân-ı Kerim okutuluyor ve laiklik elden gitmiş değil. Kıyamet de kopmadı, Türkiye de batmadı. O halde mescid açılmasından da korkmamak ve ürkmemek lazım. Elbette ondan dana önce gayrı resmi de olsa var olan “namaz kılma yasağı”nın sona ermesi lâzım. Hiç kimse “Namaz kılmak yasak değil ki!” demesin. Geçmişte bilhassa askerî okullarda fiili bir yasak uygulandığına dünya alem şahittir. Bugün bile bir askerî okul öğrencisinin odasında, bir merdivenin altında, kıyıda köşede namaz kılabildiğine ihtimal vermiyoruz. Kılanlar vardır ya da kılmak isteyen vardır; ama fiili yasaktan, korkudan ve dışlanma ihtimali sebebiyle bunu yapamıyor. Normal liselerde, normal üniversitelerde okuyan öğrenciler namaz kılabiliyorsa, dışlanmıyorsa ve bunlar ülkeyi batırmıyorsa; askerî okullarda okuyanlara niçin bu hürriyetler tanınmasın?
Askerî okullarda seçmeli olsa bile okutulmaya başlanan Kur’ân-ı Kerim ve Hz. Peygamberimizin Hayatı dersinin okutulmaya başlanması dolasıyı ile emeği geçen bütün sıralı yetkilileri tebrik ederken vakit kaybetmeden mescid açılmasına izin verilmesini ve “gizli yasak” olarak devam eden namaz kılma yasağının da sona ermesini bekliyoruz. İlk mescid “Deniz Harp Okulu”nda açılsın ve buradaki ilk namazı da Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Mehmet Görmez kıldırsın. Olmaz mı? Olur, olacak, ama inşaallah geç olmasın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Faruk Çakır Arşivi