Suriye İslâm Devleti'ni kimler istemez?
Suriye'de güçlü bir İslâm Devleti kurulmasını kimler istemez?..
1.İsrail böyle bir şeyi kesinlikle istemez. Suriye İslâm Devleti, İsrail'in sonunun başlangıcı olur.
2.İsrail'in koruyucusu, destekleyicisi ABD böyle bir şeyi kesinlikle istemez. Onun istediği Suriye'nin parçalanması, Sünnîlerin, Nusayrîlerin, Hristiyanların, Dürzîlerin, Kürtlerin, Arapların birbirini yemesidir.
3.AB böyle bir şeyi istemez.
4.Haçlı dünyası için Suriye İslâm Devleti bir felaket ve yıkım olur.
5.İslâm'dan uzaklaşmış, sekülerleşmiş Araplar istemez.
6.Suriye İslâm Devleti Sünnî olacağı için Şii İran böyle bir şeyi istemez.
7.Rusya Federasyonu istemez.
8.Türkiye'deki bilumum çağdaşlar, Kemalistler, gizli Yahudiler, kriptolar istemezler.
Suriye İslam Devleti'ni kimler ister?..
1. Allah'a ve Resulü'ne hakkıyla inanan müminler bunu isterler, buna yardımcı olurlar.
2. Adalete ve hakkaniyete inananlar isterler.
3. İslâm Dünyası'na örnek olacak, Kur'an Sünnet ve Şeriat temelleri üzerine kurulu bir devletin vücut bulmasını arzu edenler ister.
Kafası karışık Müslümanların böyle konulara pek aklı ermez. Onların entelektüel boyutları, kafa yapıları, kültürleri, zihniyetleri günlük ajans haberlerinin ötesine gidemez.
Suriye'de bir İslâm Devleti kurulabilir mi? Kurulması mümkündür ancak ülkenin yüzde 10'unu oluşturan Hristiyanlara, onların dışındaki Dürzilere ve savaş suçu işlememiş Nusayrîlere garanti verilmelidir.
Hristiyanlar İslâm rejimi altında korkusuzca, güven içinde, dinlerini ve kimliklerini koruyarak yaşayabileceklerse İslâm rejimini niçin kabul etmesinler?
Suriye'de İslâm Devleti kurulabilmesi için şu şartlar gereklidir:
1.Çok sağlam bir niyet...
2.Gerekli irade ve aksiyon.
3.Gayrimüslimlerin de güvenebileceği Selahattin Eyyubî çapında Müslüman bir lider.
4.Suriye İslâm devleti kurulmasına yönelik çok tutarlı, çok gerçekçi bir plan ve program...
Basra körfezinden Atlantik sahillerine kadar uzanan Arap dünyasında şu anda bir tek Selahattin veya Emir Abdülkadir Cezairî olduğunu sanmıyorum.
Mısır'da Müslümanlar iktidarı aldılar ama çok büyük ödünler verdiler.
Müslümanların Suriye'de İslâm Devleti kurabilmeleri, Kadir-i Mutlak olan Allah'ın yardımını kazanmalarına bağlıdır. Bu yardımın şartları Kur'anda, Sünnet'te, Şeriat'ta, İslâm tarihinde yazılıdır. İlâhi yardım, tevfik ve a'vn olmadan bırakın İslâm Devleti kurmak, İslâm köyü veya kasabası bile kurulamaz.
Müslüman Arap kardeşlerimiz hizipçiliği, fırkacılığı, cemaatçiliği, şu veya bu İslâmî aktivizm ve ideolojileri bırakıp Resulullah Efendimiz'in (salat ve selam olsun ona) ruhani başkanlığındaki "Ceyş-i Muhammed" birliğine dahil olsalar Tevfikât-ı İlahiye'ye inşallah nail olurlar.
* (İkinci yazı)
Sarhoşluğun Çeşitleri
İnsan sadece alkollü içkilerle sarhoş olmaz. Başka nice şeylerin de sarhoşları, mestleri vardır. Maddi sarhoşluklar, manevi sarhoşluklar vardır... Ayık sarhoşlar vardır. Bu konuda birkaç kelam etmeme müsaade buyurunuz.
1. Haram gelirler, haram kazançlar, haram zenginlikler sahiplerini sarhoş eder. Öyle bir sarhoşluk ki, edilen nasihatleri anlamaz, kabul etmez. Şeytan ona fetvalar vermiştir. Bugün Türkiye'nin durumu bozuktur, binaenaleyh böyle bozuk bir düzende haram yollarla zengin olmak caizdir diye. Bu sarhoşluk ne zamana kadar devam eder; geberip kabre konuluncaya kadar. O zaman uyanacaktır ama iş işten geçmiş olacaktır...
2.Riyaset, makam, mevki sarhoşluğu. Buna Nemrud ve Firavun sarhoşluğu da diyebiliriz. Büyükler riyaset sevgisi ve ihtirası için, "cinsel şehvetten 360 derece şiddetlidir" buyurmuşlardır.
3.Şöhret, alkış sarhoşluğu. İçki içip zil zurna sarhoş olan biri, birkaç saat sonra ayılabilir. Ün, alkış sarhoşu ayılamaz. Ya ölünceye kadar devam eder bu sarhoşluk yahut alkışlar kesilip ün gidip halk kendisini terk edince. Bu da büyük bir zaman alır.
4.Cemaat, tarikat, sekt, hizib, fırka, grup militanlığından, holiganlığından, fanatizminden ileri gelen sarhoşluk. Bundan ayılmak da çok zordur.
5.Kendini beğenme sarhoşluğu. Bu sarhoşluk yarım litre rakının vereceği sarhoşluktan daha koyu, kötü ve öldürücüdür. Sarhoş hıçkırır durur, kendini beğenmiş durup dinlenmeden ben ben ben ben diye tekrarlar. Bu sarhoşluktan ayılabilenler çok azdır.
6.İsraf sarhoşluğu. İsraf, Kur'an Sünnet ve icma ile büyük günah ve haram olduğu sabit bir kötülüktür. Aynı zamanda derin bir sarhoşluk verir. İsraf sarhoşu, utanıp tevbe edeceğine lüks ve israflı eviyle övünür, lüks ve israflı otomobiliyle gurur duyar, lüks ve israflı yemek yer sonra gösteriş yapıp "Dün akşam Süper Zenginler Restoranda süper bir yemek yedim" diye utanıp arlanmadan konuşur. Sarhoştur...
7.İbadetlerinden, hayır hasenatlarından dolayı 'ucba düşen kimseler de bir tür sarhoş olur. Böyleleri, gizlenmesi gereken nafile ibadetlerin reklamını yapar adeta davul çalar. "Dün gece teheccüde kalkmıştım da... Bugün pazartesi orucu tutuyorum da... Yedinci umremde Zamzam Tower'ın üst katından aşağıya Kâbe'ye baktım da..." gibi gerçek bir dindara yakışmayacak davranışlarda bulunur. İbadetlerine güvenmek, onlarla övünmek ucbtur ve uyanık gerçek mümine böyle bir şey yakışmaz. Müslüman namaz kıldıktan sonra istiğfar eder. Niçin? Namaz kılmıştır ama Allahü Teala'ya layık ibadet edememiştir. Bunun bilincindedir.
8.İlim sarhoşları. Gerçek, muhlis, muttaki âlimleri tenzih ederek söylüyorum, bazı kimseler az veya çok ilim okuduktan sonra sarhoş olurlar. O ilim onları gurura, kibre, kendisi kadar âlim olmayanları tahkire götürür. Bu ise büyük bir ayak kaymasıdır. Gerçek İslâm âlimleri mütevazıdır, alçak gönüllüdür, kalp kırmaz, gönül yıkmaz. İlmi kendisini gurur ve kibre götüren kişi bir tür sarhoştur ve uyanıp kendine çeki düzen vermezse işi pek kötüdür.
Zamanımızda dünya fitne ve fesatları yaygın hale gelmiştir. Ahlaksızlık ve dinsizlik ayyuka çıkmıştır. Büyük günahlar, aşikâre, küstahça, hayâsızca, utanmazca, rezilce işlenmektedir. Dindar insanlar bunca pislik içinde namaz kıldıkları, oruç tuttukları için kendilerine pâye verebilirler. Mesela cahil bir âbid "Ya Rabbi, namazımı kılıyorum ama neden henüz uçamıyorum..." kuruntusuna kapılabilir. Bu gibi kuruntular da tekerrür ederse bir nevi sarhoşluk getirir.
Öyle sarhoşluklar vardır ki rakı veya şarap içenin sarhoşluğu onun yanında hafif kalır.
Hüccetü'l-İslâm İmam Gazali hazretlerinin İhyau Ulumi'd-din adlı kitabının Muhlikât (helâk edici huylar) cildini iyice okuyup, yazılanların manasını güzelce anlayıp hayata geçirenler sarhoşluklardan kurtulabilir. Yazık ki, zamanımızda Ehl-i Sünnet'e uygun nice kitaplar yayınlandı ama bunlar doğru dürüst okunmuyor, içlerindeki bilgiler gerektiği gibi anlaşılıp öğrenilmiyor ve en fenası hayata uygulanmıyor.