Eski dünyamız, padişahlar ve Muhteşem Yüzyıl
Sayın Başbakan, eski Osmanlı coğrafyasını uyarmak/ uyandırmak için koştururken, Oralarda ne işimiz var? diyerek, çabasını sorgulayanlara kızmakta çok haklı
Çünkü 1950 öncesinde yapıldığı gibi, ya içinize büzüleceksiniz, hiçbir hesaba katılmaz, hiçbir konuda dikkate alınmaz bir ülke olacaksınız, ya da risk alacak, eski coğrafyanızda eski tarihinizi arayacak, dikkate alınan, hesaba katılan, Bu konuda acaba Türkiye ne düşünüyor? diye merak edilen bir ülke olacaksınız
Sayın Başbakan ikinci Türkiyeden yana: Ciddiye alınan, hesaba katılan bir Türkiye olmak istiyor
Bu yüzden de Myanmardan Somaliye, Mısırdan Balkanlara, Açeden Afganistana koşturup duruyor
Yine bu yüzden, bombalar altındaki Gazzeye Dışişleri Bakanını gönderiyor
Mısırda yaptığı konuşmada Arap dünyasına ağır gelen mesajlar veriyor: Uyanın!.. Kalkın!.. Silkinin, sadece konuşmayın, harekete geçin! diyor. İngiliz sömürgeciliğinin üstünüze serptiği ölü toprağından silkinin demeye getiriyor.
Bunda da haklı: Gerçekten de Arapların üstünde bir ölü toprağı var: Olmasaydı İsrail bu kadar cüretkâr davranabilir miydi? Canı her istediğinde istedikleri hedefleri vurabilir, koskoca Arap âlemini tehditle korku arasında yaşatabilir miydi?
Sayın Başbakan bunları yaparken, bazılarının sorumsuzca, ilgisizce, bilgisizce, Oralarda ne işimiz var? diye sorgulaması, tepesini attırıyor.
Onu sorana kadar, ABDnin Bağdatda ne işi var?.. Rusyanın Suriyede ne işi var?.. Almanyanın, Fransanın, İngilterenin bilmem nerelerde ne işleri var? diye sorsanıza
İşleri var: Çünkü belirleyici devlet olmanın yolu, her yerde bayrak göstermekten geçer.
Aksi takdirde, kendi coğrafyanızda bile huzur vermezler. PKK belası, kendiliğinden mi çıktı sanıyorsunuz? Çıkarıldı ve başımıza musallat edildi. Belli ki, birileri bizi bu yolla Türkiye Cumhuriyeti sınırlarının içine hapsetmek istiyor. Birileri bunu isterken, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı elbette sınırları zorlayacak ve o sınırların dışında bayrak gösterecektir. PKKdan kurtulmanın çaresi bile budur!
Kaldı ki, 40a yakın devlette şehitliğimiz var. O şehitler oralara eğlence olsun diye gitmemiştir. Kimse de arkalarından Oralarda ne işimiz var? dememiştir. Bugün Başbakan bu izi sürüyor. Osmanlı coğrafyasını yeniden derleyip toparlamaya çalışıyor. Osmanlıyı diriltmek için değil, Türkiye Cumhuriyetini güçlendirmek için yapıyor. Bunu anlayamayanları da Ecdadı dizi filmlerden tanımakla suçluyor ve bu münasebetle de Muhteşem Yüzyıl isimli diziye yükleniyor.
Kanuni bu değil diyor. Haklı. Bir kere tarih, dizi filmlerden öğrenilmez, belgelerden okunur. İkincisi: Tarih üzerine yapılan filmlerle yazılan romanlara biraz daha özen göstermek gerekiyor, çünkü söz konusu olan milletimizin kökleridir. Milleti köksüzleştirirseniz, ya Stalinin peşinden giderler, ya da Hitlerin
Şu çelişkiye bakın: Bir taraftan Atatürkü kanunla korumanın gerekliliğini savunacaksınız, hatırasını koruma aşkına nikâhlı karısının (Lâtife Hanım) hatıralarını bile milletten saklayacaksınız, öte yandan Cumhuriyeti inşa ettiğimiz toprakları borçlu bulunduğumuz Selçuklu/ Osmanlı hükümdarlarına veryansın edilmesini, topunun iftiraya bulanmasını önemsemeyeceksiniz. Kurda-kuşa yem edeceksiniz!
İster istemez insanın kafasına takılıyor: Acaba işin içinde sadece para kazanma hırsı mı var, yoksa çetrefil bir oyuna mı çekiliyoruz? Bazıları seçimle kuramadığı baskıyı tarih üzerinden mi kurmaya çalışıyor?
NOT: Sayın Başbakanın Kanuninin 30 yılı at sırtında geçti demesi de çeşitli spekülasyonlara yol açtı. Tabii bu bir mecaz ifadedir: 13 büyük seferde at sırtında geçirdiği toplam süre on yıl kadar tutar. Ama seferler gidiş-dönüşten ibaret değildir. Bunun bilgi toplama, toplanan bilgileri değerlendirme, plânlama ve her sefer sonrasında değerlendirmesi de var. Ayrıca, 15 milyon kilometrekarelik Osmanlı coğrafyasında yaşayan çeşitli din, dil, ırk mensubu toplumu adaletle 46 sene yönetmek de, haremde cariye kovalayarak olmaz!
İkinci NOT: Sayın Ahmet Hakan, dizinin senaristleri arasına girmemi öneriyor, ama teşekkürler: Benim tarihi karalamak gibi bir kabiliyetim yoktur, bu yüzden almayayım!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.