Karınızı, çocuğunuzu döver misiniz?..
Sabahleyin ilginç bir programa katıldım; Avrupa Konseyi, Aile- Sosyal Politikalar Bakanlığı ve UNICEF işbirliğiyle düzenlenen Çocuğa Karşı Şiddetle Mücadele konferansı
Son zamanlarda Kadına Şiddet, Çocuğa Şiddet konulu haberler, etkinlikler hayli fazlalaştı.
AB, BM, Alman Vakıfları şu, bu; Şiddet konulu etkinliklere güzel destekler sağlıyor.
Toplu katliam yapan sapıklarını birkaç yıllık hapis cezalarıyla adeta ödüllendiren Batının ilgisine sebep ne ola?..
Bir Unicefçi çıktı; kadına şiddet, çocuğa şiddet, Türkiye, Türkiyede şiddet filan derken konuyu homoseksüellere getirdi.
Onlara da şiddet!..
Avrupanın çeşitli memleketlerinde, pahalılık, sosyal politika daralması filan eylemlerinin yanısıra, Homoseksüel Evliliklerine hayır gösterileri de yapılmakta
Böyle bir akım var; AB müktesebatına uyum adına karşımıza çıkartılacak olanlardan hatta çıkartılmakta olanlardan biri de bu;
Homoseksüel evliliğinin yasallaştırılması!..
Biz; Cami hocaları devlet memuru değil mi? Camilerde kıyılan nikahlar kayda geçsin, yasal nitelik arz etsin, cami hocaları hem dini hem de resmi nikah kıysın desek Avrupada Papazın nikah kıyabildiği gibi- kıyamet kopar
Elin oğlu da gelir, Homo evliliğini işler.
Neyse ki Sayın Fatma Şahin; Aileden Sorumlu Devlet Bakanımız o modda değil.
Gayet nezih bir konuşma yaptı.
Sayın Şahinin söyledikleri ve söylemediklerini toparlayacak olursak:
Değerler, değerlerimiz, aile bağları, aile bağlarını güçlendirici eğitim modeli; çocuğa, kadına, erkeğe, hayvana şiddeti yasaklayan üstün model.
Homoseksüellere şiddet yok; ama o bataklığı kurutmak da şart!..
Sinekleri zararsız hale getir, bataklığı da kurut!..
Bu şiddet meselesi tuhaf; kadına şiddette dünyanın ya birincisi ya da ikincisi imişiz
Dün söylediler; çocuğa şiddette de kafada yer alırmışız!..
İş bu rivayet evvel yok idi yeni çıktı!..
Bu satırları okuyana sormak lazım:
-Karınızı döver misiniz?..
-Çocuğunuzu döver misiniz?..
-Kocanızı dövdüğünüz olur mu? Ya da gücünüz yetse bir güzel döver misiniz?..
Döven vardır, ama medyanın, ABnin, BMnin habire empoze ettiği gibi sille tokat bir toplum olduğumuz da nereden çıktı?..
Böyle; dayak, mayak meseleleri gündeme gelince dikkatler hep biraz yoksul, biraz az eğitimli kesimlere çevrilir
Değil; özellikle Batılılaşmış kesimlerde dayak çok daha fazla.
Statükoya kalecilik yaptığı için bolca tepkimizi çeken eski cumhurbaşkanlarımızdan biri; üstelik, hayli okumuştu, karısını döve döve ne hale getirdi!..
Zavallı kadıncağız, yuvarlandı yuvarlandı ve kırdı kolunu
Garibe; Sezaryenle doğum yapmıştan beter olmuştu; bilen biliyor Ankarada!..
Bizim Kastamonuda kadınlar öyle ezdirmez kendini; gerçek patron yüzde 99 hanede kadındır.
Trabzonlular öyle habire kadın döven insanlar mı, Bursalılar, Diyarbakırlılar, Antepliler, Maraşlılar...
Yetmiş milyonluk bir kitle, her tokada bir kamera gönderirseniz, iş öyle görünür.
Batının birçok banliyösünde bir kadının, hatta bir delikanlının gecenin ilerleyen saatlerinde sokağa çıkması yürek ister.
Trenler tekin değildir 22.00dan sonra, canını seven o saatlerde sokağa çıkmaz!..
Ne bu ya; eli kanlı BMnin adamları geliyor buraya ve bize şiddet dersi veriyor
Milyonlarca Müslüman kadın ve çocuğun kanları ellerinde!..