Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Elektrik Borcu Olan İstanbul Üniversitesi

Elektrik Borcu Olan İstanbul Üniversitesi

Eskiler derler ki;-“Siz iyileri ve iyilikleri anlatın, kötüler yaptıklarıyla birlikte erir giderler.”


Bu sözü kabulenmekle birlikte yine kıyısından köşesinden tarihe not düşmeli ki, geçmiş unutulmasın.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Yunus Söylet Bey, dört yıl önce işbaşına geldiğinde, üniversitenin 1992 yılından beri ödenmemiş elektrik borcu varmış.

Kim ödeyecek bu borcu? Haliyle Yunus Bey üniversitenin gelirlerindeki delikleri tıkayınca borç ödenecek para bulunmuş.

Talebe yetiştirmeyi, anarşist yetiştirmeye tercih eden zihniyet sahiplerinin, üniversiteye sahip çıkması ve borçlarını ödemesi düşünülebilir mi? Elbet düşünülemez.

Neyse geçelim ve Yunus Bey’in söylediklerinden notlar aktarayım.

*

-Üniversite üniversite gibi kalmalı, topluma hizmet etmeli, çağdaş bir üniversite olmalı, çocuklarımızı eğitmeli, bilim öğretmeli vazifeleri neyse onu yapmalı.

-Üniversiteler toplumu aydınlatma ve topluma yarar sağlama fonksiyonlarını ihmal etmemeli ve üniversiteler, kapalı kapılar ardından, yüksek duvarlar arkasından kurtulmalı, şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır.

-Üniversite kültüründen uzak çevreler, önümüze köstekler çıkarırken, hükümet önümüzü açtı. 10 yıl öncesine kadar bugünleri hayal edebilir miydik?

-Artık her yaş grubundan insanımız üniversitelerden bir şeyler talep etmeye başladı. Üniversite eğitimi elit eğitimi olmaktan çıktı. Kitle eğitimine döndük.

-Üniversiteler sadece ders yapılan ve diploma alınan yerler değildir, üniversitenin asli görevi gerçeği araştırmaktır. Ona “hikmet” de diyoruz.

-Düşüncelerini ifade edebilmeyi çocuklarımızdan esirgememeliyiz. Yoksa konuşamayan, söyleyemeyen, düşünemeyen ezik insanlar yetişiyor. Bizim üniversitemizde böyle bir anlayışa yer yok.

-İܒyü 65 bin öğrenciyle devralmıştım. 4 yılda örgün eğitimde 25 bin öğrenci artışı oldu. 755 ayrı diploma veriyoruz. 18 yıldır fakülte açılmamıştı, 3 yeni fakülte açtık.

-Uzun yıllardır yasaklanmış olan Türk Musikisi’ni yeniden açtık. Türk Osmanlı Müziği merkezini kurduk.

-1100 çocuk yaz okullarımıza geldi, çocuk üniversitesi projesiyle o yaş grubuna cevap verdik. İşi nedeniyle okula gelemeyenlere uzaktan eğitim merkezi açtık, 5500 öğrencisi var.

Kütüphanelerimizi tüm boyutlarıyla elden geçirdik, sanal kütüphane oluşturduk, teknopark kurduk, birçok yeni araştırma laboratuvarı açtık.

-Gelir ve giderlerimizi denetim altına alınca hem gelirlerimizi, hem de yatırım bütçelerimizi yüzde 75 artırdık.

-Gelişmiş ülkelerdeki üniversiteler İܒyü referans olarak almaya başladılar.

*

Daha önceki yönetim zamanında sopa ve benzeri kavga aletlerinin saklandığı kovuklara şimdiki yönetim kuş evleri yapmış. Şimdi soru şu:

-“Bütün bunların karşısında Yunus Söylet hakkında dedikodu üretilebilir mi?”

Üretilmez mi? Fitne ve fesat merkezleri çalışmazsa memleketin hali nice olur.

Rektör bey fitne ve fesat merkezlerine üniversitenin sitesinden çok güzel cevaplar vermiş, o kısmı da oradan takip etmeli.

Ülkemizin yarınlarına hizmet eden Suriçi Grubuna teşekkürler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi