Dizi dizi yalan!
Muhteşem Yüzyıl sadece bir dizidir, belgesel değildir diyerek işi sulandırmaya çalışanlara bağıra bağıra soruyorum: Ey Kanuninin haremine, özel hayatına girenler!..
Ey olanlarla da yetinmeyip tarihi şahsiyetlere dizi dizi iftira atanlar!..
Bırakınız böyle pervasız ve sorumsuz bir şekilde, sorumlu ve duyarlı bir mantıkla, ama aynı merakla Atatürkün özeline de girebilir misiniz?.. Lâtife Hanımın saklanan anılarını yayınlayabilir misiniz?..
Hayatını olduğu gibi ekrana getirebilir misiniz?..
Hepsi bir tarafa, şu Koruma Kanununu kaldırabilir misiniz? Can Dündar, hazırladığı Atatürk Belgeselinde.
Atatürk fazla kahve ve sigara içerdi dedi diye, küplere bindiniz!.. Atatürkün elinden düşmeyen sigarayı, bilgisayar oyunuyla elinden aldınız, gülmeyen Atatürkü yine bilgisayar marifetiyle güldürdünüz; peki bunun onda biri kadar bir hassasiyeti, Kanuni ve ailesine de göstermeniz gerekmiyor mu?
Aile istemiyor diye tutturdunuz, üzerindeki yasak kalktığı gün yeni yasaklar getirip, Lâtife Hanımın Anılarını çift anahtarlı çelik kasalara kilitlediniz
Muhteşem Yüzyıl rezaletini isteyip istemediklerini Kanuninin ailesine sordunuz mu peki? Bakalım onlar, ninelerinin ve dedelerinin bu şekilde dünyaya tanıtılmasını istiyorlar mı? Ailelerinden kim var? demeyin, kimse yoksa biz varız: Bu milletin tarihe duyarlı her ferdi Kanuninin ailesindendir!
Onların kanları, canları pahasına fethedip vatan yaptıkları topraklarda yaşayan milyonlarca aile var!.. O toprakları yöneten hükümet var!..
O toprakları yönetme sorumluluğunu iliklerinde hisseden Başbakan var! İki seneden beri ne kadar bunalmış ki, O bizim ecdadımız değil!.. diyerek diziye isyan etmiş. Gerçekten değil
Çünkü yediyüz senelik Osmanlı saray hayatında, zehirle ölen kimse olmamasına rağmen, dizideki sarayda zehir şişeleri elden ele dolaşıyor
Hayır eserleriyle tarihe damgasını vurmuş Damat İbrahim Paşa, başkasına nikâhlı bir cariyeden çocuk peydahlıyor!..
On yaşına yeni basmış şehzadeler, cariyelerle fink atıyor!.. Bir süre sonra Hürrem Sultanla Kanuni Sultan Süleymanın iffet timsali kızları Mihr u Mah Sultanla evlenecek olan Rüstem Paşa (geleceğin sadrazamı) haremden çıkmıyor
Mihr u Mah Sultan ise, daha sonra çok sert Kanuni eleştirileri yazacak olan Taşlıcalı Yahyaya âşık gibi gösteriliyor
Dünyanın kaydettiği en büyük hukukçulardan olan ve hem ilmi, hem de heybetiyle padişahları titreten Ebussud Efendi, Sadrazamın altında eziliyor
Sadrazam, aynı zamanda bir töre devleti olan Osmanlı Devletinde hiç rastlanmamış bir şekilde, Şeyhülislâmı azarlıyor
Dizinin durgunlaştığı yerde, yersiz merakları mıncıklamak için Firuze isimli bir cariye, alelacele diziye monte ediliyor
Envai çeşit fitne-fücur, desise, yalan-dolan; ancak Borgia Hanedanıda (İtalya ve İspanya asıllı Papalık hanedanı ki, özellikle 1519da ölen Lucrezia Borgianın siyasi entrikalara düşkün çok iyi bir zehir uzmanı olduğu bilinir) rastlanabilen türden rezaletler, sapık ilişkiler
Hepsini niçin sayıp dökmeli ki? Deveye sormuşlar: Boynun neden eğri? diye
Nerem doğru ki? diye cevap vermiş.
Halılar, kıyafetler, takılar, perdeler, duvar desenleri, şamdanlar, nöbetçiler, baltacılar, harem ağaları o dönemden kırıntı taşımıyor
Yazılar masada yazılıyor, yemekler masada yeniyor: Yazı masasının tek eksiği var: Bilgisayar: O da olsa, her şey yerli yerine oturacak!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.