Mısırı Köşeye Sıkıştırma Çabaları
Mısırda bu sıralarda yeni anayasanın yürürlüğe sokulması için son merhaleye gelindi. Fakat hem anayasayla ilgili bazı ihtilaflardan hem de Mursinin aldığı son kararlara toplumun bazı kesimlerinin itiraz etmesinden yararlanılarak ortalığın karıştırılmasına çalışılıyor.
Özellikle Müslüman Kardeşlerin mensuplarını ve teşkilat binalarını hedef alan saldırılar, sabotajlar, kargaşa çıkarma amaçlı eylemler düzenleniyor. Son seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday gösterilen ve bayağı şişirilen Ahmed Şefik olaylarla ilgili açıklamasında bu olayların, İslâmî hareket öncülüğünde gerçekleştirilen devrimden kurtulmak için bir karşı devrim planı olduğunu söyledi.
Onun bu açıklaması olayların arka planında kimler olduğu ve ne gibi bir amaç güdüldüğü hakkında fikir veriyor. Mübarek rejimi kalıntısı ve onun siyasi mekanizmasının son halkası Ahmed Şefikin tüm şişirmelere ve lehindeki propagandalara rağmen cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi üzerine seçimden hemen sonra Mısırı terk etme ihtiyacı duymasının sebebi biliniyor. Pek çok yolsuzluğa ve kirli işe adı bulaşmış, hakkında birçok dava açılmış, bunların hepsinden de mahkûm edilmesi ihtimali çok yüksekti.
Şimdi Hüsni Mübarek döneminde istihbaratta ve derin devlet mekanizmalarında istihdam edilen karanlık kesimleri uzaktan kumanda ederek ortalığı karıştırmaya, ülkede huzur ve istikrar sağlanmasını engellemeye çalışıyor. Zulüm rejimine karşı devrim gerçekleştirenler ondan kurtulmak için meydanları dolduran kalabalıklardı. Dikta rejimi karşısında büyük bir insan seli görmeseydi saltanatı bırakmaya niyeti yoktu.
Dolayısıyla o kalabalık kargaşa çıkarma ve sabotaj düzenleme yerine meydanları doldurup sesini yükseltme yolunu seçti. Hüsni Mübarekin yerine vekil tayin ettiği Ahmed Şefikin uzaktan kumanda ettiği ve yine Mübarek döneminin derin devletini oluşturan karanlık gruplar ise meydanları dolduramadıklarından suikastlarla ve sabotajlarla kargaşa çıkarmayı, istikrar ve güveni engellemek için anarşi ortamı oluşturmayı tercih ediyorlar.
Aslında devrim sonrası halkın büyük desteğiyle cumhurbaşkanlığına seçilen Muhammed Mursinin arkasında duran kitle, o karanlık grupların üzerine gitme ve onları tasfiye etme gücüne sahiptir. Ama artık ülkede âdil devlet disiplini oluşmasını, ihtilafların sokak kavgalarında değil meşru bir onay red düzeniyle çözüme kavuşturulmasını, suçların üzerine de sopayla ve şiddet eylemleriyle değil âdil yargıyla gidilmesini istiyorlar.
Ama bu kirli ellerin kumanda ettiği karanlık güçleri red amacıyla meydanlara çıkmayacakları anlamına gelmez. Meydanlara çıkmaları, Ahmed Şefike ve kumanda ettiklerine, bu devrime sahip çıkan kitlelerin hâlâ, o kirli cunta kalıntılarını sürüp götürebilecek insan sellerinden oluştuğunu ve gerçekleştirdikleri devrime sahip çıkma konusunda kararlılıklarını koruduklarını gösterecektir.
Bazı önemli kaynaklar siyonist işgal güçlerinin Mısırda İslâmi hareketin iktidarını oturtmasını engellemek için bazı liberal gruplarla işbirliği yaptığına dikkat çekti.
Gerçi Hüsni Mübarek kalıntısı Ahmed Şefikin bir elini de siyonist işgalcilere uzattığı biliniyor. Dolayısıyla onun kumanda ettiği karanlık gruplarla ve gaz verdiği kargaşalarla işgalci siyonistlerin de bir irtibatının olduğu kesindir.
Geçtiğimiz Ramazanda Sinada gerçekleştirilen terör eylemlerinin arkasında da siyonist istihbaratın bulunduğuna dair çok kuvvetli deliller ele geçirildi. Söz konusu olaylardan sonra bölgedeki bazı silahlı grupların nereden beslendiği ve silahlandırıldığı hakkında elde edilen bilgiler de bu delilleri teyit etti.
2008de Gazzeye operasyon gerçekleştirdiği zaman Hüsnü Mübarekin bölgenin kapılarını kapamasıyla sevinçten dört köşe olan işgal devletinin 14 Kasım 2012de başlattığı savaşta bu ülkenin tam tersi bir şekilde kapıları açması, Sinadaki tüm hastanelerini yaralıların hizmetine sunması, bölgeye tüm uluslararası ziyaretleri ve yardımların akışını kolaylaştırması karşısında şartların çok değiştiğini gördü.
O yüzden ülkede devrimin oturmasını ve İslâmi hareketin siyasi iktidarını oturtmasını engellemek için kendisine el uzatan hainlerle işbirliği yapmaz mı? Ama Allahın izniyle bu kirli oyunlar tutmayacak ve dikta kalıntılarının tutundukları dal yine kopacaktır diye düşünüyoruz.
Bu konudaki kanaatlerimizi de inşallah müteakip yazımızda dile getireceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.