Maddî-manevî temizlik
İnsanın gerek kendi bedenini, gerekse aile hayatını koruyabilmesi için, maddî-mânevî kirlerden, aşırılıklardan korunması gerekmektedir.
Bedenin sağlıklı olabilmesi için, yeme, içme, giyim ve kuşama azamî dikkat etmek, dinimizin ilk emirlerindendir. Çünkü, ibâdetleri de yerine getirebilmek için, temiz olmak ve gerekli gıdaları ölçülü şekilde almak, giyinmek durumundayız.
İnsan temizliği iki şekilde yapacaktır. Maddî ve mânevî temizlik.
Mânevî temizliği netice veren esas, prensip ve şartları yazılarımızda zaman zaman işledik. Bu yazımızda, direkt maddî temizliğe ait meseleri ele alalım.
Kurân, mânevî temizliğin olduğu gibi, maddî temizliğin gerçekleştirilebilmesi için insanların dikkatini kâinatta cereyan etmekte olan temizliğe çeker:
Ey akıl sahipleri ibret alınız (Haşir Sûresi, 2.)
Etrafımıza dikkatle baktığımızda, en küçük canlıdan en büyük cisim ve cirimlere kadar her varlığın, aynı zamanda bir temizlik memuru gibi çalıştığını anlarız. Atom, hücre, alyuvar ve akyuvarlar hummalı bir temizlik faaliyeti içindeler... Beden, kirli maddeleri ter ve diğer yollarla dışarı atmakta...
Karıncalar, yerlerdeki artıkları, sinekler havadaki mikropları, kartallar ve diğer vahşî hayvanlar leşleri temizlemekte...
Denizlerdeki köpek balıkları, kilometrelerce uzaktan kan ve leşlerin kokusunu alarak, derhal imhaya koşmakta...
Bir kısım hayvanlar, ekolojik dengenin bir gereği olarak, temizlik işçisi gibi çalışmakta. Akrepler zehirleri, fareler akrepleri, kediler fareleri, kurbağalar sinekleri, yılanlar kurbağaları, böcekler bakterileri, leylekler böcekleri topluyor, temizliyorlar.
Havayı yağmur ve rüzgâr temizlemekte, ağaç ve bitkiler karbondioksiti temizleyerek oksijen üretmekte... Bunlar gibi daha yüzlerce, binlerce örnek, bize maddî temizliğin de en az mânevî temizlik kadar gerekli olduğunu göstermiyor mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.