Gardrop devrimi ve Kırmızı Araba şiiri
Okuduğunu anlamayan, anlasa bile geçmişinden gelen kültür ile olayları yorumlayıp muhalefet eden bir muhalefet partisinin varlığı iktidara faydalı olsa da ülkeye yararlı değil.
CHP Liderinin öğrencilere getirilen kılık kıyafet serbestliği ile ilgili yaptığı açıklama, Milli Eğitim Bakanının Ona verdiği cevap, ülkenin içinde bulunduğu durumu gayet net gösteriyor.
Türkiyenin, daha ciddi, planı- projesi olan, kısaca; söyleyecek sözü bulunan bir sol muhalefete ihtiyacı var.
CHPyi eleştirdiğimiz için Milli Eğitimin gardrop devrimini tasvip ettiğimiz zannedilmesin.
Giyimle batılı olunmadığını söyleyen, bunu eleştirerek iktidara gelen bir hükümetin, okullara getirilen kıyafet serbestliği ile ülkenin daha demokrat olacağını ifade etmesi ne yaman çelişki değil mi?
Başbakan, bir taraftan komünist ülkelerde bile tek tip giyimin okullardan kaldırıldığını söylerken, Bakanına dershaneler kapatılacak emri vermesini nasıl açıklayacağız?
Giyimle çağdaşlık, demokratlık oluyorsa; Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bu ülkeyi yönetenlerin büyük bir çoğunluğunun giyimde Avrupa markasını tercih etmesine rağmen ülkede demokrasinin bir türlü yerleşmemesinin sebebini veya yurtdışına ihracat ettiğimiz giyim markalarına rağmen Batının Türkiye gibi olmamasının nedenini açıklayacak bilim adamı arıyorum.
Okul önlüğünün, formasının ailelere getirdiği mali yükü öne çıkarıp serbest kıyafeti savunan bir bakana hesap kitap bilmiyorsun demek ayıp olmaz herhalde. Her gün farklı giysi isteyecek bir çocukla, okul açıldığında alınan ve okul kapanana kadar giyilen hatta ertesi yıl bir daha kullanılabilen bir formanın, önlüğün maliyetinin bir olmayacağı gayet açık.
AB, çiftliklerdeki tavukların biraz daha fazla hareket etmelerini sağlamak için yönetmelik çıkarırken çocuklarımızın hala 40 kişi veya daha fazla sınıf mevcuduyla eğitim alması karşısında çocuklarımıza tavuklar kadar özgürlük yürüyüşü mü yapmamız gerekiyor?
Bakan Dinçerin Okullarımızda aslında çok zengin olanlar çok fakir olanın aynı okula gittiğini mi düşünüyorsunuz? sorusu güzel ama çok fakirden çok zengine giden ara tonlar aynı okulda okuyabiliyor. Hayat kalitesini markalarla arttırdığını zanneden ailelerle farklı düşünenler, marka bağımlısı olmayanlar, forma potasında erirken serbestlik ayrışmalara sebep olmayacak mı? İlköğretimlerde bir arama yapılsa yetişkinlerin bile kullanamadığı telefon markaları çıkacak. Kaç çocuk ailesinden telefon isteyip duruyor haberiniz var mı?
Ailelere mali yük getirmesin diye okul kitabı dağıtan, öğretmenin kitap seçme özgürlüğünü elinden alan bir iktidar giyimde serbestliği savunuyor!!!
Başbakan ise vatandaş gücü neye yetiyorsa evladına onu giydirsin şeklinde açıklama yapıyor. Çocuk anlar mı gücün neye yettiğini? İbrahim Sadrinin Kırmızı Araba isimli şiiri gelir adaletinin düzgün olmadığı bir ülkede yaşanabilecekleri anlatıyor. Şiir seven Başbakana benden hatırlatması.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.