İslâm kaynaklarında, maddî temizlik, “Beden, elbise, mekân ve gıda temizliği” olarak dört ana bölümde ele alınır. Bunları önceki yazılarımızda yaptığımız izahlara havâle edip, bu yazımızda dinimizin tabiattaki temizliğe ait getirdiği mânâ ve mefhumlara yer verelim.
İslâm terbiyesi almamış, 45 yaşını aşmış, temiz, şık giyimli bir adam, durakta bekleyen onlarca kişinin gözü önünde, iğrenç bir şekilde, yere tükürdü!
Allah Allah, acaba yeryüzü ona ne yaptı ki böylesine tükrüğü hak etti?
Yeryüzü biiznillâh beşik oluyor, Allah’ın nimetlerinin bizlere ulaşmasına vesilelik ediyor, hayata medar oluyor. Ya bir de yeryüzü “Vay utanmaz nankör!” deyip bir omuz silkse veya onun yüzüne tükürse hâli nice olurdu?!
Bir şey diyemedik... Toprağın hukukunu koruyamadık. Ne bizde öyle bir cesaret, ne de onda öyle bir hazım kabiliyeti vardı!
Bu bir terbiye meselesidir...
Pek çok fiilimizin kötü ve yanlış olduğunu biliriz. Ama bilmek kâfi değil. Mahvedecek olduğunu biliyoruz; yine yapıyoruz... Meselâ sigara içmenin zararını en fazla içenler bilir! Belki, nikotinin tahribatını rakamlara vurarak sıralayabilirler...
Demek kuru bilgi yetmiyor. Muhakkak o bilgi, “imânî terbiye” teknesinde yoğrulmalıdır ki, tesiri ve eseri bakî kalsın.
Lokman Sûresi’nde, “Yeryüzünde böbürlenerek gezilmemesi ve tükürülmemesi gerektiği” emredilir. Bunu, tekrar tekrar okuyanlar ve ezberleyenler de belki aynı hatâya düşüyorlardır.
Buna benzer hayatın bütün alanında ve her safhasında gerekli en mükemmel prensip ve düsturlar, İslâm kaynaklarında vardır. Öyle ise Müslümanların içinde bulunduğu bu perişan hâl nedir? Cevabı: Müslümanların, uzun senelerdir, ihmal ettikleri İslâmî ve imanî terbiyedir.
Vakıa şu: “İnsanlar helâk oldu, ancak âlimler kurtuldu; âlimler de helâk oldu, ancak âmiller (yaşayanlar) kurtuldu. Âmiller de helâk oldu, ancak ihlâs ile yaşayanlar kurtuldu. İhlâslı olanlar da her an onu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadırlar.”
Terbiye beşikten başlar. Hamur fıtratlı bebekler, aldıkları imân, kültür ve terbiyeye göre şekillenirler. En etkili ve kalıcı terbiye de görerek ve yaşayarak ailede alınır.
İyi ve güzel ahlâkın kaynağı Kur’ân’dır, hadistir, sünnettir...
08.12.2012