Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

İslâm, aile hayatını ve mahremiyeti ihmal etmemiştir

İslâm, aile hayatını ve mahremiyeti ihmal etmemiştir

İslâmiyet, insanın sadece ruhuna, maneviyâtına değil, hayatının bütün safhalarına hitap eder. Yemekten içmeye, temizlikten çalışmaya, öksürmekten hapşırmaya, gezmekten eğlenmeye, uyumaktan evlenmeye kadar her fiilinde şaşmaz ve şaşırtmaz ölçüler getirmiştir.
Peygamberimiz (asm) sünnet-i seniyyesi ile “aile ve mahremiyet” meselelerini de en ince detaylarına kadar tefsir etmiş, yorumlamış, açıklamıştır. Sahanın uzmanları âlimler de bunları tasnif etmiştir.
Müslümanın bu husustaki ahlâkî davranış biçimini öğrenmesi kadar tabii bir şey olamaz. Dini öğrenmede hicap yoktur. Helâl şeyleri öğrenmekte hayanın perde olmayacağını bildiren Peygamberimiz (asm) bizim en birinci rehberimizdir ve bu meseleleri ap-açık anlatmıştır.
İslâm dini, cinsel hayat dahil, hiçbir meseleyi boşlukta bırakmamıştır. İnsanın aile ve mahremiyet hayatı hakkında da düzenleyici prensipler, kanunlar vaz’etmiş, adaplar getirmiştir. Yani, cinsî meselelerde yapılması gereken emirleri (farzlar) ve kaçınılması gereken yasakları (haramlar) teferruâtlı olarak açıklamıştır. Dolayısıyla cinsel hayattaki İlâhî emir ve yasakları “İslâm adabı ve ahlâkı” çerçevesinde öğrenmek farzdır.
Cinsî hayat, yemek-içmek gibi fıtrî, tabiî bir ihtiyaçtır. Şayet doğrusu bilinmezse, yanlışa düşüleceği şüphesizdir. Kulaktan dolma yanlış bilgiler almaktansa, güvenilir yazılı kaynaklardan öğrenmelidir. Kimi gençler, hatta yaşlılar bile bu meseleleri arkadaşlarına bile sormaktan çekinir. Hicap perdesi yırtılmadan kitaptan rahatlıkla okunarak öğrenilir.
Kimi çevrelerde ise, cinsî hayatın konuşulması ayıp sayılır. Elbette, cinsî hayatın uluorta, işin ehli olmayanlarca konuşulması uygun değil. Ancak, tabiî ve fıtrî olan, bilhassa evlenme aşamasında olan gençlerin bu sağlıklı bilgileri almaması ayıptır!
Bu kadar ahlâkî dejenerasyonun ve saptırılmış düşüncelerin etrafı kasıp kavurduğu, bilhassa gençleri tuzağına düşürdüğü bu devrelerde, meselenin doğrusunu anlatmak bir zarurettir.
Bu meseleler, kimi zaman evleneceklerin korkulu rüyası hâline getirilir. Korku, endişe ve sıkıntıların asıl kaynağı, bilgisizliktir. Zifaf (gerdek) gecesinde yapılan yanlışların sebebi ise, kulaktan dolma, bölük-börçük bilgilerdir maalesef.
Unutmayın, korku cehaletten, endişe güvensizlikten kaynaklanır. Evlenme hazırlıklarına girenler doğru bilgilendirilirse, korkulara ve önyargılara mahal kalmaz.
Bazı kesimlerde cinsî bilgiler düğün merasiminden birkaç gün önce veya sırasında sağdıç ve yenge denen yardımcılar tarafından verilir. Bu geleneksel bir metottur. Ancak İslâmî esaslar çerçevesinde yazılmış güvenilir kaynakların daha sağlıklı, etkili ve kalıcı olacağı şüphesizdir. Böylelikle evlenecek olanlar önceden okuyup, bilgilenmiş ve hazırlanmış olurlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi