Bir insan düşünün.

Babası köyün hafız ve imamı.

Erkek kardeşi o köyün yetiştirdiği ilk Müsevvid ve Müftüsü.

Kocası, şehrin imamı ve vaizi.

İki erkek evladı da hatırı sayılır hocalardan…

Torunları muallim, müderris, Kur’an Kursu Öğretmeni…

Kısacası, önü arkası, sağı solu, hep dini hizmet erbabı ile dolu.

Yani, ömrü boyunca hep dini atmosfer içinde yaşamış, maneviyat soluklamış.

Gözler, kulaklar ve diller, dini bilgilerle meşbu olmuş.

Kendisi okumadığı halde bu atmosfer, farkında olmadan onu ahlak-ı hamide sahibi yapmış.

İşittikleri davranışlara yansıyıp, davranışlar da alışkanlıklar haline gelince, böyle bir sonuç ortaya çıkmış.

***

Öyle bir insan ki, çocukların ninnisi gibi okunan kitapları dinleyerek günlerini geçirmiş.

Yıllar süren bu dinleme, onun, belki okuyandan daha kalıcı bilgiler edinmesine sebep olmuş.

Mesela, başucunda okunan Mehmet Vehbi’nin Osmanlıca Hulasatu’l-Beyan Tefsiri.

Diyanetin ilk baskısı Elmalılı Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili.

Yine Diyanet’in ilk çıkan Tecrid-i Sarih Tercemesi Hadis Kitabı.

Mevlana Şibli’nin İslam Tarihi.

Ahmet Cevdet Paşa’nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa’sı.

Mahmut Esad’ın Tarih-i İslam’ı.

Ve, irili ufaklı daha pek çok kitap ve risale…

Kitaba tutkulu ve okumaya meraklı bir aileden söz ediyorum.

Ve böyle bir ailenin hem kızı, hem karısı, hem annesi, hem ninesi olmak!

Herhalde bu, herkese nasip olmaz bir lütuftur.

***

Öyle bir hanım ki;

Ölümcül hastalığa yakalandığı son birkaç senedir sergilediği tevekkül imrenilecek boyutta.

Gittiği doktorlara bile dini nasihat verecek kadar İslami şuura sahip.

Açık gördüğü hemşireleri ahiretle ve ateşle uyarıp ikaz eden, tesettürlü olanları da takdir ve tebrik edip onlara müjde vermeyi ihmal etmeyen bir irşad görevlisi sanki…

Son günlerinde artık hazır hale gelmişçesine ölüm meleğini bekler tavır ve sözleri…

Önden uğurladıklarına kavuşacak olmanın heyecan ve beklentisi…

Kendisine okunan dua ve ayetleri, adeta bir uğurlama dilekleri olarak kabul etmesi…

Bunların hepsi, onun istikrarlı imanının ve Allah’a tevekkülünün birer numunesi sanki..

Hele bir de; son nefesini vermeden önce başucunda okunan Kur’an-ı Kerim’le ilgili öyle bir tevafuk var ki, çok ilginçtir:

Ahiret, Cennet ve Mü’min kullara ikram edilecek nimetlerle ilgili ayetler okunuyorken sessizce ruhunu teslim etmesi çok gariptir ve herkese nasip olmayacak müstesna bir ikram olsa gerektir.

***

İşte, böyle bir Anne’yi Dar-ı Beka’ya uğurladık.

Şüphesiz, herkesin annesi çok muhterem ve çok kıymetlidir.

Ama, annemde gördüğüm bu güzellik ve özellikleri, belki ibret ve emsal olabilir diye sizlerle paylaşmayı istedim.

Kabri nur, mekanı Cennet, aks’al-gayesi Cemalullah olsun.

Ayrıca, taziyelerini ileten kardeşlerime de kalbi şükranlarımı sunuyorum.


ttwitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin