Yener Dönmez

Yener Dönmez

Gölge Kılıçdaroğlu

Gölge Kılıçdaroğlu

Alevi-Sünni gerilimini kaşıyarak başladığı milletvekilliğini, BDP’liler gibi kameralar önünde PKK’lılarla kucaklaşmasa da, kameraların olmadığı yerde uyuyan bir PKK’lının başında sabaha kadar nöbet tutup, dostça vedalaşarak, arkalarından sempatik cümleler kurarak sürdürdü CHP’li Hüseyin Aygün…

Cemevi konusunu adliye koridorlarına taşıması da başından beri sürdürdüğü çizginin devamı olarak görülmeli.

Kemal Kılıçdaroğlu, kendi söyleyemediği ve yapamadıklarını Hüseyin Aygün üzerinden realize etmeye çalışıyor gibi bir görüntü var.

Yoksa BDP dışında hiçbir lider, bu tip bir milletvekiline tahammül göstermez.

Türkiye’nin her yerinde, metropollerden kırsal bölgelere kadar sayısız cemevi tabelalarıyla varlıklarını yıllardır sürdürüyor.

Cemevi üzerinden özgürlük yaygarası koparanlar, memlekette tek bir tekke-zaviye-medrese-dergah tabelasının bulunamamasını, bunların adeta yeraltına mahkum edilmesini, tespit edildikleri yerlerde basılmalarını neyle izah ediyorlar acaba.

Medreseleri irtica ve terör merkezi olarak gören ve yıllardır medreselerle savaşan CHP’nin şimdi çıkıp özgürlükler üzerinden cemevi konusunu yargıya taşıması inandırıcı değil.

Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda açık davranmalı. PKK’lılarla yatıp PKK’lılarla kalkan, dostluk kuran, cemevi konusunu tahrik boyutunda tartıştıran Hüseyin Aygün’ü neden koruduğunu izah etmeli. Aygün gibi düşündüğü içinse bunu da açıkça deklare etmeli.

BDP’nin toplumu bölmek istediği kutup belli. Anamuhalefet partisinin görevi başka kutuplar icat etmek olmamalı.

Genç subayların değiştiği memlekette CHP bir türlü değişemiyor.

Başbakan Erdoğan’ın sürekli tek parti döneminden örnekler vermesinin nedeni bu olmalı. CHP değişmiyor çünkü.

Kara Harp Okulları’nda psikiyatri dersleri veren Prof. Abdülkadir Çevik, Ergenekon operasyonlarının ardından genç subayların “Biz nerede hata yaptık?” diyerek kendileriyle yüzleştiklerini ve Genelkurmay Başkanı Özel’i örnek aldıklarını söylemiş.

Kılıçdaroğlu oturup bu değişimi ve yenilenmeyi analiz etmeli.

Dün irtica üzerinden toplumu bölen CHP, bugün başka bir odak üzerinden toplumu bölüp gerilimde tutan bir CHP…

Kenan Çamurcu denen zevat dün twitten “Ergenekon davasında tutuklulukla cezalandırılan sanıklar 13 Aralık’ta serbest bırakılmazsa Tahrir öfkesi buraya da yansır” buyurmuş.

Ergenekon hakkındaki bu sözler Kılıçdaroğlu’nun bakış açısının bire bir aynısı fark ettiniz mi?

Peygamber efendimizin cenazesi ve sahabelere iftiralarıyla gündeme gelen Kenan Çamurcu’nun kimi temsil ettiğini biliyorsunuz sanırım.

Kılıçdaroğlu ve Çamurcu çizgisini ittifak ettiren nokta Türkiye’deki “Sünni damar”a yönelik bir operasyonun sahneye konulmuş olması.

Hüseyin Aygün bu operasyonda tetiğin ucundaki adam.

Geçmişte başka operasyonlar yürütüyorlardı ve kimi zaman tetiğin ucunda, Çevik Bir kimi zaman Veli Küçük oluyordu.

Devir değişti.

Yapılmak istenen ise ortada.

Erdoğan’ın “hak ve özgürlükler” alanındaki samimi çıkışları oyunlarını bir nebze bozmuş olsa da Avrupa’da bir diasporaya dönüşmüş olan yapılanma, Türkiye’de Anamuhalefet partisini “bizden” sıfatlarıyla niteliyor artık.

Maalesef bölgemizde “komşu” dediğimiz bir ülke de bunların değirmenine su taşıyor.

Önümüzdeki günlerin önemli iç sorunu şimdiden pişirilmeye başlandı bile.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
10 Yorum
Yener Dönmez Arşivi