Gerçek ve Ebedi Dostluk
Lebid bin Rebia, Arapların büyük şairlerinden biridir.
Cafer oğulları kabilesine mensup olan bu zat, sonradan Müslüman oldu.
İslamla şereflenmeden önceki cahiliye döneminde, yksek hikmet ve belağat yüklü şiirler ve kasideler söylerdi.
O kadar meşhurdu ki, söylediği beytler insanlar arasında dilden dile dolaşıyordu.
İşte bu Lebid, Kuranı işitip de ayetlerin belağat ve ihtişamını görünce, adeta çarpıldı.
Bu ifadelerin kul sözü olamayacağını fark edip Hakka teslim oldu.
İlginçtir:
Müslüman olduktan sonra da, bir daha şiir ve kaside söylemedi.
O koca şair ve edip, adeta dut yemiş bülbüle dönmüştü.
***
Bir gün Hz.Ömer (r.a), kendisine sordu:
Ey Lebid, kendi şiirlerinden bize biraz okur musun?
Arap toplumunda meşhurdur:
İnsanlar birbirlerine şiirler okur, kasideler söylerdi.
Ama, bir de sözün sahibiyse o kişi, şiir veya kasideyi ondan dinlemek daha bir ayrıcalıklı ve şerefli olurdu.
Koca şair ve edip Lebid, Hz.Ömerin bu talebine şöyle karşılık vermişti:
Hayır efendim, okuyamam. Çünkü, Allah bana Bakara ve Al-i İmran surelerini lutfedip öğreteliden beri, şiir okuduğum yoktur.
Kuran karşısındaki şu edebe, Allahın Kelamı karşısındaki şu acziyete bakın!
***
Anlatıldığına göre, Hz.Ömer kendisinin çok hoşuna giden ve üstün zevkini okşayan bu cevaptan sonra Lebide beşyüz dirhem daha ilave yaparak tahsisatını artırmıştır.
Lebidin cahiliye döneminde söylediği şiirlerinden bir mısraını Peygamberimiz duymuş ve onu tebrik ve takdirle karşılamıştır.
O mısra şudur:
Ela Küllü Şeyin Ma Halallahe Batılun/ İyi biliniz ki, Allahtan başka her şey batıldır.
Müslüman olduktan sonra ise, sadece Kuran ayetlerini okuduğunu, ezberlediğini ve etrafa yaydığını görüyoruz.
Bu büyük insanın, İslamla şereflendikten sonra kendi beytlerinden sadece birini okuduğu nakledilir.
Ancak, okuduğu bu bir beytin, aşağıdaki üç beyt arasından hangisi olduğu konusunda fikir birliği yoktur.
***
Biz, bu beytlerin üçünü de yazalım ki, üçünden birine isabet etmiş olabilelim:
1.Beyt:
Şerefli kişi, nefsi kadar kimseye çıkışmaz.
İyi arkadaş, insanı iyilik dairesine sokar.
2.Beyt:
Herkes bir gün işlerinin sonucunu öğrenecek,
Adaletli İlahın huzurunda işlerin açıklanacağı zamanda
3.Beyt:
Allaha hamdederim ki, İslam ile bahtiyar olmanın gömleğini giymedikçe ecelim gelmedi.
Tabii, bu beytleri Arapça orijinalinden görenler, lafızlardaki belağatı da göreceklerdir.
***
Sözün burasında Mevlananın şu mısraını hatırlayalım:
Herkes dosttur ve Ondan başka her şey boştur.
Herkesten ne zamana kadar boşuna uzak kalacaksın!
Evet, dostluklar; Hakka dayanmazsa boşturlar.
Çünkü ebedi dostluk, ebedi olan varlıkla kazanılır.
Diğerleri, geçici dostluklardır.
Lebid gibi, gerçek Dostu bulup Onun etrafında pervane olanlara ne mutlu?!..
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.