Alkollü içki reklamını kim yapıyor?
Yılın sonu yaklaştıkça alkollü içki üreten, satan ve bu işten para kazanan bazı tüccarlar reklama ağırlık vermeye başladı. O kadar ki bazı alışveriş merkezlerinde alkollü içki tanıtım standı kurarak müşterilerine ücretsiz içki dağıtmayı bile başardılar.
Konu ile ilgili haberlerde, Müşteriler arasında çocukların da olması ve birçoğunun dağıtılan içkiden alması dikkat çekti. Yaşananlara tanık olan bazı vatandaşlar, çocuklara içki ikram edilmesini rezalet olarak tanımladı denilmiş. (Cihan Haber Ajansı, 16 Aralık 2012)
Elbette çocuk yaştakilere alkollü içki ikram edilmesi ve onların alkollü içki tuzağına düşmesine sebep olunması tepkinin en büyüğünü hak ediyor. Fakat, hadisenin sadece bu yönüne dikkat çekmek yeterli değil. Çocuklara değil de büyüklere alkollü içki ikram edilmesine itiraz etmeyecek miyiz? Belki de en önce alkollü içkilerin gazeteler eliyle reklam edilmesine itiraz etmemiz icap ediyor.
Yürürlükteki kanunlara göre yaşça büyük kabul edilenlere alkollü içki satışı yasak değil. Temelde buna da itiraz etmek gerek. Çünkü alkollü içkilerin; ilmen, tıbben ve dinen faydalı değil zararlı olduğu tartışmasız bir gerçektir. Üç imza ile tasdik edilen bir mesele basite alınabilir mi? Bu kötü alışkanlıkla mücadele için en önce reklam yoluyla teşvik edilmesinin önlenmesi lâzım. Hemen her gün gazetelerde tam sayfa alkollü içki reklamlarının yer almasına daha ne kadar göz yumulacak?
Bu noktada yaşanan çelişkiyi izah etmek mümkün değil. Meselâ, Türkiyeyi idare edenler bazı noktalarda medyayı ikaz ediyorlar, ama iş alkollü içkilerin reklamı meselesine gelince bu yanlışı görmüyorlar. Hem de bu zararlı alkollü içki reklamlarını yayınlayanların içinde ve belki de başında iktidarı destekleyen bazı gazeteler de var. Türkiyeyi idare edenler, evlerine ve ofislerine giren bu gazetelerdeki içki reklamlarını görmüyorlar mı? Görüyorlarsa niçin itiraz etmiyorlar? Yoksa, Bunlar bizi destekleyen gazetelerdir, ne yapsa yeridir mi diyorlar? Eğer böyle düşünenler varsa, ki neticeye bakınca öyle anlaşılıyor, yüzde yüz yirmi nisbetinde bir hata ve yanlış içindedirler. Aylardan, belki de yıllardan beri hatırlatmaya çalışıyoruz, ama görmek ve duymak isteyen yok... Gerek Başbakanlık ve gerekse Sağlık Bakanlığı ve tabii ki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı bu konuya el atmak durumunda. Alkollü içkilerin yaygınlaşması ve alkoliklerin çoğalması netice itibarıyla bu bakanlıkları da ilgilendirmiyor mu? Sağlık ve ailede uyumsuzluk yaşayanların bir kısmı bu konudan muzdarip değil mi? O halde niçin bu reklamların önlenmesi için adım atılmıyor?
Sayın Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Sayın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahine bu vesile ile bir defa daha seslenmek istiyoruz: Lütfen, gazeteler eliyle devam eden alkollü içki reklamlarına engel olun!
Bu mesele aynı zamanda aile içi şiddetin de kaynağı değil mi? Bir yandan Şiddete sıfır tolerans deyip öte yandan şiddetin kaynağı olan alkollü içkilerin reklamlarla teşvik edilmesine sessiz kalınabilir mi?
Bakınız, bir alış veriş merkezinde ücretsiz alkollü içki dağıtılmasına haklı olarak tepki gösteriliyor. Peki, bütün evlere rahatça girebilen gazeteler eliyle bu içkilerin reklamının yapılmasına da aynı şekilde tepki göstermek gerekmez mi? Alış veriş merkezindeki reklam daha sınırlı sayıdaki kişiyi etkileyebilir, ama gazeteler eliyle yapılan reklam bütün Türkiyeyi, hepimizi etkiliyor. Meyve suyu reklamı yapar gibi alkollü içki reklamının yapılması ve buna itiraz edilmemesini anlamak mümkün değil. Düşünün ki aynı gazetelerin sigara reklamı yapması yasak... Ama alkollü içki reklamı serbest. Bu çelişkiyi sürdürmek mümkün değil.
Yeni yılda faydalı bir adım atılsın ve alkollü içkilerin gazelerdeki reklamları engellensin. Aksi halde bedava içki dağıtılmasına tepki göstermenin de bir anlamı olmaz. Asıl tepki gazetelerdeki alkollü içki reklamlarına gösterilsin.
Türkiyeyi idare edenler ya Haksızsın, alkollü içki reklamı faydalıdır, devam etsin desin ya da bu reklamlara son versin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.