Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

N’oldu Bu Gönlüm

N’oldu Bu Gönlüm

N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm Derd-ü gamınla doldu bu gönlüm Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm Yanmada derman buldu bu gönlüm


..................
Hacı Bayram Veli Hz.leri de diğer velilerimiz gibi ahirete giden yoldaki ışığı ve hedefe ulaşmadaki dermanı, gönlünün yanmasında bulmuştur.
Hacı Bayram Veli Hz.leri; mürşidi olan büyük veli “Hamid-i Aksaray’ı” bulunca yani namı diğer “Somuncu Baba’ya” kavuşunca, işte bu sözlerle başlayan meramını uzunca dile getirmiş ve sonunu şöyle bağlamış.

.................

Bayram’ı imdi Bayram’ı imdi
Bayram edersin yâr ile şimdi
Hamd-ü senalar hamd-ü senalar
Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm.

............................

Dün de söz ettiğim gibi Osmanlı Ankara’sında geçtiğimiz Cuma günü başlayıp, Pazar günü sona eren Hacı Bayram Veli Hz.lerinin anlatıldığı uluslararası bir sempozyum vardı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve Türk Kadınlar Derneği, İstanbul Şube başkanı Cemalnur Sargut Hanımefendinin organizesinde düzenlenen “Hacı Bayram Veli Sempozyumu,” yurt içinden ve dışından çok sayıda konuşmacının katılımıyla gerçekleşti.

Programın icra edildiği salon; gönülden gönüle buluşan ve buluştukları noktada yine gönülden gönüle halleşenlerin katıldığı seçkin dinleyicilerle coştu.

Lakin dünyaya asılı kalan şu gönlüm dedi ki;

-“Böylesine güzel bir programı, Hacı Bayram’ı ziyaret edip, dünyalık isteyenler de izleyip dinleselerdi, eminim hayatlarında çok şey değişirdi.”

......................

Hacı Bayram Veli Hz.lerinin doğumundan ‘cemale’ erişine kadar geçen ömrü içerisinde sevmediği beş şey vardır.

Bugünkü tabirle; “bencillik, cimrilik, hırs, kin ve çok bilmişlik.” Hacı Bayram Veli’yi anlamak ve anlatmak için işte bu beş şeyden vazgeçmek gerekir.

Bu beş hastalıktan kurtulamayanlar; ne Hacı Bayram Veli Hz.lerini anlayabilir ne de anlatabilirler.

Hafta sonu izleyebildiğim kadarıyla benim aldığım mesaj buydu. Hacı Bayram Veli’yi anlamak ve yaşamak için bu beş hastalıktan kurtulmak gerekiyor.

Beş meselenin terkinde beceriksiz olduğumu biliyorum. Yoksa benim gibi iki de bir Hacı Bayram sevgisini ve ne kadar büyük bir veli olduğunu anlatmak bir anlam ifade etmiyor.

Yine dünya tamahından kurtulamayan gönlümden şu geçti;

-“Hacı Bayram sevgisi adına camiye gelen giden cemaate, sadece Hacı Bayram Hz.leri anlatılsa, yine onun adına bir burçak tanesi kadar hizmet edilmiş olmaz.”

....................

Maalesef Hacı Bayram Camii ve türbesi çok kalabalık fakat mübareğin kendisi çok yalnız ve sanırım yine birbuçuk müridi vardır.

Kısacası; gönül öyle yüce bir dergâh ki; sözle, yalanla, iftirayla, nemelazımcılıkla ve riya ile değil, ancak ve ancak; “inanmak ve iman etmekle” kişinin kendisinde oluşmaktadır.

Hacı Bayram’ı anlamak için böyle bir gönle sahip olmalı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi