Sneijder … İlle de gâvur olsun!..
Muhabbete bak!..
Eylül 2012’den bu yana ayağını topa değmemiş bir yabancı için seferber oldu “koca” Galatasaray.
Başkanları Ünal Aysal, “ille de Sneijder” diyordu, Teknik Direktörleri Fatih Terim “İlle de KAKA!”
Sokaktaki vatandaşın dediğiyse şu:
Olay Galatasaray’ın “masonik” kanadı ile “ulusalcı” kanadı arasında tam bir güç mücadelesine dönüştü.
•
Mücadeleyi şimdilik “masonik” kanat kazanmış mı oluyor yani, amma saçmalıyor bu sokaktaki vatandaş!..
•
Fatih Terim, Patronu’nun –O da herşeye burnunu sokmasın- mealindeki “Kendisi aslında ücretli ve de başarılı bir elemanımızdır!” sözlerine “Ulusalcı” edayla sert çıktıysa da …
Sneijder’in arzusu hilafına transfer edilmesini sineye çekmek durumunda kaldı.
Koca “karizma” çizildi mi sana bir “yabancı” yüzünden!..
Kavanoz dipli dünya!..
•
Galatasaray taraftarı da matrak…
Rasim Ozan Kütahyalı adlı her konuda uzman meslektaşımız, “Abü bak, ben vaziyatı açıklayıveriimm; Abdürrahim Albayrak tuttuğu gibi kolundan uçağa attı Wesley Sneijder’i… Şimdi uçaktalar, iki saat sonra da Atatürk Havalimanı’nda!” filan demez mi…
Aslan Gassaray’ın vefakar, cefakar ve de gariban taraftarı doğru Atatürk Havalimanı’na!..
Cimbomboooom Cimbomboooomm..
Ne dalgadır bu, ne makara!..
Abi;
O ayazda o soğukta Havalimanı’na akın eden gassaray taraftarı el oğlunu sırtlamak için hasretle yolunu beklediği uçağa bakmış…
Ne inen var ne binen!..
İnen binen taraftara, aslan cimbombom!..
•
Neyse karısını razı etmek suretiyle üç gün sonra filan geldi de Wesley Sneijder, Gassaray taraftarı kendilerini “sırtlama” şerefine nâil oldu!..
•
Ne mevzular ne mevzular; takımında “top” şansı bulamayan Wesley Sneijder şimdilerde “topa” vurmaya başlamış durumda.
Top biz oluyoruz; milli servetten 20 milyon euro mu ne, deli para!...
Galatasaray’ı bugüne kadar sırtlayıp götüren Burak Yılmaz, Umut Bulut, Selçuk Şahin, vs…
Bu adama “top” yetiştirmek için uğraşacaklar ki para boşa gitmeye!..
Dedik ya; adam Eylül 2012’den bu yana topa ayak değmemiş!..
Karısı alışacak önce Türkiye’ye, sonra da kendisi…
Uyum dönemi filan derken sezon bitti biter…
Ha bu arada; Türkiye’ye damlar damlamaz soluğu ünlü eğlence mekânı Reina’da almış Sneijder efendi…
Acar muhabir peşinde…
“Du yu layk Törki!”
Sneijder’in karısı çözmüş işi:
“Wonderful!... fascinating!... İstanbul o, yeeeee!”
Bizim televizyoncu dört köşe:
“İlk beyanatı biz aldık… Olay olay olay!..”
Sıyırmış bunlar abi!..
•
Hay senin özentinin!..
Sadece Galatasaray’ın değil, aynı zamanda Fenerbahçe’nin ve Beşiktaş’ın hastalığı bu “yabancı aşkı!..”
Hatta ve hatta, bir zamanlar “karalahana” ile beslenen Trabzon uşakları ile şampiyonluktan şampiyonluğa koşan Trabzonspor da öyle…
Vaziyet gayet net;
Trabzon’da, öz evlâtlarını bir kenara attı atalı tek şampiyonluk yok…
Pardon; “Aslında bizim hakkımızdı, kupamızı isteriz!” muhabbetine konu çeyrek şampiyonluk var!..
Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray gibi habire yabancıya veriyor Trabzonum!..
Bas bas paraları Rayna’ya!..
•
Ve buradan…
Dönelim Galatasaray’a…
Sneijder’in takım sırtlayacağı filan yok; yine bizim Umut, Selçuk, Burak, vs, taşır takımı…
Bizimkiler ağzı ile sıradan kuş da değil, kartal, kanarya tutsa adam yerine konmaz…
Wesley Sneijder iki maç iyi oynasın, yere de göğe de sığmaz!..
•
Biz bu kazıklardan çok yedik ve iyice alışmaya başladık.
İttihat Terakki’den kalma “el âşığı zihniyet” her tarafta hüküm sürüyor.
Milli Takımda bile budur vaziyet…
Türkiye’de kalmaksızın Milli Takımımızı “yöneten” Hiddink, ne hale getirdi bizi var mı unutan!..