İhlâsı nasıl koruyabiliriz?
Ebedî hayatımızın maruz kalabileceği tehlikeleri ancak ihlâs ile bertaraf edebiliriz. Şu halde ihlâsın kırılmasını, zedelenmesini önlemek hayatî, mematî (ölüm sonrası hayat için) önem arz etmektedir. Bunun için de, düşünce, davranış ve fiillerimizi aşağıda sıraladığımız maddeler çerçevesinde oluşturursak, hem yüksek bir ihlâsa sahip olabilir, hem de kırılma ve zedelenmesini engelleyebiliriz. İhlâsı kazanmanın olmazsa olmaz ilk şartının, işlerimizde ve amellerimizde “yalnızca Allah’ın rızasını gözetmek” olduğunu daha önce ifade etmiştik. Bunun dışında ihlâsı korumanın ise birkaç formülü vardır:
* Riyasız/gösterişsiz bir hayat biçimini tercih etmeli: Riya; dalkavukluk, gösteriş, yani inanılanın ve düşünülenin aksini yaşamak veya olduğundan farklı görünmeye çalışmak, kendini üst makam ve mevkilerde göstermektir. Bir anlamda, sun’î/yapay bir hayattır.
Fiilî bir yalancılık olan riya, gösteriş, kibir, benlik/enaniyetten de beslenir. O takdirde, ihlâsa gidecek enerji olumsuz hasletlere kayar, onu zaafa ve ikileme düşürür, iç bölünmeye sebep olur...
Bir çavuşun kendisini binbaşı veya albay gibi göstermesini düşününüz. Yapmacık hareketleri bütün yönüyle sırıtmasının yanında, yakalanma korkusu onu bitirir. Dolayısıyla riya, insanı daima endişe, kaygı ve sıkıntılara sokar. Bu da strese sebeptir. Stresin şiddetine göre hangi tür hastalıklara dâvetiye çıkaracağı ise belli değildir!
* Dünya hesabına “uzun emeller” beslemekten uzak durmalıyız: Uzun emel, sanki hiç ölmeyecek gibi dünyada ebedî yaşayacağını düşünerek beklentiler içine girmektir. Kimi zaman, sanki dünyada sonsuza dek yaşayacakmışız gibi, uzun emeller taşırız. Ve onlara ulaşmak isteriz. Oysa âciz, fâni, ölümlü varlıklar olduğumuzdan, mutlaka sonsuzluk ülkesine göçeceğiz. Aslında dünyada ebedî yaşayamayacağımızı, sonsuza dek bir hayat sürme imkânına sahip olmadığımızı pekâlâ biliriz. Ama yine de kendimizi aldatırız. Bu ise, dünyaya yapışmamıza, bu da ihlâsı kaybetmemize sebeptir.
* Maddî menfaatler/çıkarlardan uzaklaşmalıyız: Egoistlik, çıkarcılık aslında olumsuz ve itici bir haslettir. Devamlı maddî, nefsî çıkarlarını gözetenler, onlardan mahrum kalır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.