Serdar Arseven

Serdar Arseven

Atalay Demirci - Cem Yılmaz… Hangisi kaç iğne yer!..

Atalay Demirci - Cem Yılmaz… Hangisi kaç iğne yer!..

 

Atalay Demirci kimdir?..
Belki bilirsiniz, 36 yaşında bir genç, Stand Up yapıyor.
Ayakta konuşup güldürmece.
Cem Yılmaz’ı garanti bilirsiniz, o da Stand Up ustası.
İkisi de usta ama Cem Yılmaz bin kat popüler.
Atalay Demirci Ankara’da yaşar, “Muhterem”li “Sayın”lı bir çevreye takılır.
Stand Up gösterileri de gayet nezihtir.
Onu, Dünya radyodaki programlarından ve izlediğim birkaç Stand Up gösterisinden tanıyordum.
 
Geçenlerde Yetenek Sizsiniz Türkiye adlı yarışma programında rast geldim.
Acun Ilıcalı için büyük getirisi olan bir yarışmacı, salondakilerin ağızlarını ağrıtıyor güldürmekten.
 
Ben de bayağı güldüm; tempoyu hiç düşürmeden espri üstüne espri patlatıyor.
Statükoculuk karşıtı bir duruşu var;  23 Nisan 19 Mayıs törenlerinde çocuklarımıza, gençlerimize yaşatılan işkenceleri öyle ti’ye aldı ki, o kadar olur.
Yarışma programında iki şovu oldu Atalay Demirci’nin, ikisi de güzeldi.
Yaptığı işin en güzel tarafı da,  güldürmek için “küfür etmeye”, “belden aşağısına, dizden yukarısına” kilitlenmeye, müstehcen mânâlı el, ayak, kafa, kol  hareketleri çekmeye hiç de gerek olmadığını göstermiş olmasıydı.
Kimse, “Stand Up mevzularından bize ne, sana ne, bana ne?” filan demesin.
Özellikle gençler bu işlere meylediyor.
 
Nezih bir stand up gösterisi ile pekala güzel, faydalı mesajlar vermek mümkün.
Bunu da gösteriyor Atalay Demirci.
Temiz bir genç.
Tipi de yaptığı işe gidiyor.
Tekrar tekrar ifade edelim; argoya, küfre meyletmemesi de yaptığı işi iyice güzelleştiriyor.
 
¥
 
Bir de Cem Yılmaz var.
Atalay Demirci, Yetenek Sizsiniz Türkiye’de performansı ile üne kavuşunca, “Cem Yılmaz mı Atalay Demirci mi?” tartışması başladı.
Bugünlerde, Cem Yılmaz’ın sinemalarda oynatılan bir Stand Up gösterisi varmış.
Merak ettim, gittim.
Esprilerin kahir ekseriyeti “belden aşağı” unsurlara yaslanıyor.
Küfür çok…
Hem de ne küfürler!..
Öyle ima yollu da değil, direkt küfür ediyor!..
Vatandaş da küfre gülüyor!..
Seyircinin temposunun düşmeye başladığı anlarda hemen bir küfür ya da “tuvalette yapılanlara” göndermeler, Tarkan’ın Markan’ın o mahaldeki hallerini tasvir…
İnsanın tabii ihtiyacını, en ağzı bozuk mahal ve mahallelerdeki halleriyle dile getiriş…

¥
 
Arada baktım; gençler “Güzeldi yav!” filan diyor.
“Neydi güzel olan?!” diye sordum.
Güzellik olarak hep küfürlü sahnelerden akıllarında kalanları anlattılar.
Cem Yılmaz’ın hakkını yemek olmaz; küfürlü olmayan, düzgün sahneler de varmış şovlarında…
Benim seyrettiğimden o türlü sahneleri çıkartırsanız, geriye pek de bir şey kalmıyor!..

¥
 
Aklıma bir soru takıldı sinema salonunu terk ederken…
Cem Yılmaz ile Atalay Demirci arka arkaya sahneye gelip gösterilerini icra etseler…
Stand Up gösterilerinin “şartı” da küfre, müstehcenliğe girmemek olsa…
Hani, Halk Edebiyatımız’da “Leb Değmez” denilen bir atışma sanatı vardır.
Âşıklar, dudakları birbirine değdiren bazı harfleri (b,f,m,p,v)  hiç kullanmadan atışırlar.
Dudaklarının arasında dik biçimde yerleştirilmiş bir iğne vardır, bu harfleri kullanmadıkları için iğne de dudaklarına batmaz.
“Acaba” diyorum;
 
Cem Yılmaz ile Atalay Demirci…
Tıpkı Halk Kültürümüz’ün güzel bir ürünü olan Leb Değmez atışmasında olduğu gibi, “Her kural dışına çıkanın iğneyi yediği” bir Stand Up kapışmasına girse…
Hangisi kaç iğne yer?!.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi