Birkaç dizi film oyuncusunun da içinde bulunduğu bir grup, uyuşturucu baskınıyla gözaltına alındı. Yer yerinden oynadı.. Şimdi bütün bu çocuklar suçlu.. Hatta onlara iş de vermeyin.. Dizi anlaşmalarını da iptal edin. Linç edin. Vurun-dövün okuyun canlarına.. Niye? Böyle bir operasyonda alındılar diye.. Ben size söyleyeyim. Niye biliyor musunuz? Bunlar çocuk diye.. Krallara Kraliçelere dokunamıyorsunuz ya, 20’li yaşlarında şöhret olmuş bu çocuklara vurun bakalım.. Oysa ki hepimiz bilmiyor muyuz kimlerin evinde geniş katılımlı kokain partileri verildiğini.. Özellikle geceleri, kulüp önlerinde büyük (!) sanatçıların evlerine dönüşünü takip eden magazin emekçisi meslektaşlarımı alsınlar sorguya. Verilsin adresler yapılsın baskınlar.. Olur mu? Olmaz tabi.. Olsaydı 30 senedir olurdu. Bir gün bile olmadı. Olmuyor. Olamıyor..

O ÇOCUKLARI KİM ALIŞTIRDI?
Torbacılara teknik takip yapıyorsunuz, gide gide yeni yetme birkaç çocuğa ulaşıyorsunuz.. Peki bu çocuklara sorgu sırasında, “uyuşturucuyu kimden aldınız?” diye soruyorsunuz ya.. Bir de şu soruyu bir sorsanıza; “Seni kim alıştırdı buna?”.. Uyuşturucuyu şundan alıyor olabilir, bundan alıyor olabilir.. Her türlü ticaret mümkün.. Peki hayatında annesinin dizinin dibinden ayrılmamış, babasının yanında sigara bile içmemiş, ajansa kaydolana kadar ağzına bir damla içki sürmemiş bu bebeler nasıl tanıştı eroinle kokainle? Kimin evinde, kimin himayesinde ilk bağımlılık yapıcı maddeyi kullandı?.. Bir akşam eve dönerken bakkala uğrayıp; “iki ekmek, bir paket çay 10 gram da eroin” diyerek başlamadı herhalde bu işlere.. Niye gidemiyorsunuz bu adamların ilk uyuşturucuya başladığı evlere..

EY BAĞIMSIZ BAĞLANTISIZ BASIN
Yaz bakalım sıkıysa kraliçenin ismini.. Yazsana en büyük kokain partileri kimin evinde veriliyor? Kim hamilik yapıyor bütün bu işlere?.. Biliyorsun da neden yazmıyorsun? Bir kişiyi kurban seçip yakmasını biliyorsunuz ama.. Deniz Seki yattı uyuşturucu ticaretine yardım etmek iddiasıyla.. Peki arkasında Kıpti gücü neden deşifre edemedi basın.. Neden gidemedi yargı bu gücün üzerine.. Yıldız Tilbe’yi aldı vaktiyle.. Büyük güç nasıl saklandı o operasyonda kapının arkasına..  Tarkan’ı kim kolluyor peki? Nerede Tarkan’ın ablası?.. Bırakalım bu işleri.. Şurada birkaç kişiyiz, hepimiz de birbirimizi biliriz..

FUHUŞ OPERASYONLARI DA AYNI
Bakın şimdi birkaç haftaya fuhuş operasyonu çıkar.. “Kağıt Bebekler pazarlık yaparken yakalandı” bu canına yandığımın kağıt bebeklerini pazarlayan gücü daha görebilmiş değiliz.. Türkiye’nin en büyük modaevine sahip ekibin başında Barbaros Şansal var. Diyor ki; “en önemli defilenin en önemli mankeninin alacağı para taş çatlasın 4-5 Bin TL civarıdır..” Peki o halde milyon dolarlık evleri yüzbinlerce dolarlık cipleri nasıl alıyor bu mankenler? Barbaros Şansal’a göre “onlar nevresim mankeni, podyum değil”  Şimdi bu kadar aleni, bu kadar aşikar bir düzen varken ortada, gene bir operasyon yapılsa, gene mesleğin çömezleri gidecek gümbürtüye. Mamalar, Ağalar paralarını saymaya devam edecek.. Cem Yılmaz, “Av Mevsimi” filminde ne diyordu? “bakış açınızı değiştirin”.. Kalın sağlıcakla.