Daha halk otobüslerine kamera takılalı şunun şurasında ne oldu? Şimdiden dört vaka saydım. Asabi bir yolcu, halk otobüsü şoförüne uçan tekme attı, bir başkası intihar etmek için köprüde otobüsü durdurmaya kalktı..  Her biri kendi içinde münferit vakalar gibi görünse de totalde bambaşka bir anlama geliyor bütün bu hadiseler..

KENT YAŞAMI
Otobüste şoföre uçan tekme atan adamı izlediniz mi? Şoför ısrarla “kenara çekil aynayı kapatıyorsun” diyor, adam da bıkmadan-usanmadan; “bak sinirliyim benimle uğraşma” diyerek uyarıyor..  Eminim bu olay ders olmuştur, “sinirliyim benimle uğraşma” diyen adamla uğraşmazsınız..  Otobüs şoförlerinin yaptığı meslek, çocukluğu boyunca araba sürmeyi hayal eden bir adam için bile çileden başka bir şey değil. Ben mesela, küçükken sorduklarında, “ne olacaksın” diye, tereddütsüz TIR şoförü derdim.. Mack 1 kullanacağım, o memleket senin bu memleket senin dolaşacağım sanırdım.. Allah yollarda ailelerinden uzak, kelle koltukta direksiyon sallayan dostların yolları açık etsin.. Hayatta yapamazmışım meğer.. Otobüs şoförlüğü de.. Özellikle İstanbul trafiğinde ve 72 buçuk milletin bindiği belediye otobüsünde.. Allah sabır ve selamet versin otobüs şoförü dostlara.. Zaman zaman metrobüsü, sıklıkla metroyu arada bir de halk ve belediye otobüsünü kullanan bir kardeşiniz olarak, yolcusuna da şoförüne de hakimim.. İşkembe-i kübradan sallamıyorum yani..  Otobüs şoförleri, İstanbul kent yaşamının stresini ne kadar taşıyorsa üstlerinde, yolcusu da en az onun kadar taşıyor.. Anlayış ve hoşgörü karşılıklı olmak zorunda..

UÇAN TEKME
Vakanın taraflarını tek tek dinlemedim.. Dolayısıyla detay analiz yapacak değilim. Ama güvenlik kamerası görüntüleri, bana, ikisinin de birbirinden çok hoşlanmadığını ve muhtemel bir uçan tekmenin taa en başından yaklaşmakta olduğunu gösteriyor.. Şoför hiç kimseyi ikaz etmediği kadar çok ikaz ediyor “aynayı kapatıyorsun” diyerek.. Asabi yolcu da, böyle bir ikaz karşısında asla verilmeyecek kadar sert tepki veriyor; “sinirliyim üstüme gelme” diyerek.. Bu diyaloğun karakolda biteceği en başından belli.. Ama hiç biri geri adım atmıyor..  İkisi de bir psikiyatra görünse çok açık söylüyorum ikisinin de ruh sağlığının yerinde olmadığı çıkacak ortaya..

BİZ BU HALE NİYE GELDİK?
Bu sükunetimizi, dinginliğimizi nerede bıraktık biz?.. Bu kapitalist düzenin anlamsız koşu çarkına ne ara dahil olduk?.. Okurken mi?.. İlk işe başladığımızda mı?  Evleneceğimiz kıza aşık olduğumuz gün mü? Yoksa ilk çocuğumuz dünyaya geldiğinde mi?.. Her bir evre için stres bahaneleri hatırlıyor zayıf hafızam.. Hepsi için deli gibi koşuşturmanın ne kadar elzem olduğunu hatırlıyorum.. Tekin Akmansoy, daha birkaç ay önce bir vesile ile karşı karşıya geldiğimiz zaman, kendisine popüler tv dizilerinde rol verilmemesinden şikayet ediyordu.. Biraz sitem ile karışık meşhur olmuş genç aktör ve aktrislerin aslında ne kadar da yeteneksiz olduğunu söylüyordu.. Allah rahmet eylesin.. Ölüm de varmış meğer.. Kalın sağlıcakla.