Hepimizin yaşanmış iyi insan hikâyelerine ihtiyacı vardır.

Türkiye’deki gündem kalabalığı, hepimizin malumu. Aklı eren ermeyen herkes, gündemlerin peşinden koşmakta.

İşte bu koşuşturma sırasında kendimizi unuttuğumuz gibi; “evimizdekileri, yanımızdakileri” ve “değerlerimizi”de unutmaktayız.
Birilerinin bu meseleyi üstlenerek hatırlatması lazım. Yeri geldikçe kendimi bu işe teksif etmeye çalışıyorum.

Yaşanmış insan hikâyeleri, en az 200 sayfa kitap okumuş kadar insanın ruh dünyasına ve zihin âlemine yerleşebilir.
Bazen bir bakış, bazen bir çift söz; kişilerin hayatlarının değişmesine sebep olabilir.
İşte bir çift sözün, yaşanmış ama inanılması zor hikâyesi.
¥
Allah rahmet eylesin, Şaban amca yıllar önce vefat etmiş. Aklının erdiği günden bu yana da İslam’a hizmetten hiç geri kalmamış.
Nerede bir Allah dostu bulsa hizmetine koşmuş. İşte böyle Allah dostlarından büyük bir zatın hizmetine girdiğinde henüz iki aylık evliymiş.
Eviyle hizmet arasında gidip gelen bir hayat çizgisi varmış. Bazen hizmetin mesaisi eve geç gelmesine sebep olmaktaymış.
Şaban amcanın kendi anne babası ve eşinin anne babası, bu durumdan rahatsız oldukları için çiftin boşanmalarını istemişler.
Bu teklif daha çok hanımefendiye yapılmaktaymış ve;
-“Kocandan ayrıl, yeni bir yuva kur” denilmekteymiş.
-“Bundan sana koca olmaz” sözü ise her lafın başındaki balyozmuş.
Gel zaman git zaman, baskı çok artınca hanımefendi her iki tarafa da şöyle demiş:
-“Ben kocamdan memnunum. Nikahlanırken; ‘hep senin yanında olacağım’ dedim. Şimdi bırakamam. Hem sarhoş değil, ayyaş değil, Allah için hizmet etmekte, size ne oluyor?”
Bu sözleri işiten aile tarafları, süt dökmüş kedi gibi geri dönmüşler. Tabii olup bitenleri Şaban amca da duymuş.

Hayat normal seyrinde ilerlerken, bir gün hanımefendi rahatsızlanmış ve kısa sürede yatağa mahkûm olmuş.

Şaban amca için ise yeni bir hizmet kapısı daha açılmış. Hanımına bakmak zorunda kalmış. Hanımının hizmetini gördükten sonra diğer hizmetine de devam etmiş.
İslam büyüğü bu hali öğrenince, Şaban amcaya karısının hizmetinde olması gerektiğini, hanımefendinin tedavisi için ne lazımsa yapılacağını, esas mesaisinin artık orası olduğunu söylemiş.

Aileler yine rahat durmamışlar. Bu sefer de Şaban amcaya aynı teklifte bulunmuşlar.
-“Bu kadın yatalak, sana eş olmaz, yeniden evlen” baskısı, dayanılmaz hal alınca Şaban amca da şöyle demiş:
-“Karım size güvenip beni terk etmedi, şimdi ben onu bu halde nasıl bırakırım. O bana Allah’ın bir emaneti. Ömrümün sonuna kadar emanetime sahip çıkacağım.”
Şaban amca tam 28 sene yatağa mahkûm olan karısına ve Allah dostuna hizmetten geri durmamış. Ve Şaban amcayı hiç kimse mutsuz görmemiş.