Ersoy Dede

Ersoy Dede

Müslüm 10 Yıl Evvel Ölmüştü

Müslüm 10 Yıl Evvel Ölmüştü

Arkada Teoman’ın “Paramparça”sı çalıyor. Üzerine seslendirme yapan spiker; “işte bu ezgilerle gönüllerde taht kuran Müslüm Gürses’i kaybettik” diyor.. Nereden bilsin ki, Müslüm Gürses’i asıl, o ezgileri yorumladığı gün kaybetmiştik biz..
O BİR ASİYDİ
Bu ifade bir James Dean için kullanılmıştır şu hayatta, bir de Müslüm Gürses için.. Dün Müslüm Baba’nın vefatını öğrendiğimde, gençliğim film şeridi gibi geçti gözümün önünden.. Ölüm haberini duyururken, popüler müziklerin kullanılması, sanki Gülhane’de, İsyan edip kendini doğrayan çoğunluğa hakaret gibi geldi. Çünkü Müslüm Gürses, 80’lerde felekle hesaplaşan, kaderine isyan eden, tutunamayan milyonların çığlığıydı.. Beyaz Türklerin 90’ların sonunda “fantezi” olsun diye değişiklik olsun diye dinlediği poplaşmış arabeskin sesi değildi.. Ne olduysa, nasıl olduysa Müslüm Gürses’i oraya çekmişlerdi.. Sosyete; havyar ve Scocth eşliğinde “babamın öldüğü yaştayım” dinliyor,  gerçek “Müslümcüler” de, “Baba”larının geriye döneceği, bu beyaz smokinden sıkılacağı günü bekliyorlardı.. El arabasında, bozuk bir araba teybine bağlanmış patlak hoparlörlerden yükselen yaşayamadım, Mutlu Ol yeter, Sabah Olmuyor gibi feryatlarıyla hatırlıyorlardı Müslüm Gürses’i..  
BİZİ ANLATIYORDU BABA
Çünkü bugün yapılan zorlama acı, ıstırap, keder türkülerinin aksine, Müslüm Gürses, kendi beslendiği sosyolojik tabanın gerektirdiği türkülerle sesleniyordu.. Yapmacık değildi.. Bire bir kendisiydi.. Bire bir bendim.. Mahalledeki Ekrem Abi’nin, başkasıyla evlendirilmiş sevdiği komşu kızı Hanife Abla’ydı Müslüm Gürses’in anlattığı.. Cebinde parası olmadığı için sevdiğine kavuşamayan, sınıf farkından ötürü, oğlu okulda ezilen, annesi haftada bir evlere temizliğe giderek nafakayı toplayan “biz”i anlatıyordu..
ACI VE MÜSLÜM GÜRSES
Taşralı, tutunamamış, okuyamamış, parası olmamış ve olmasına dair de hiçbir umudu olmayan, sevdiği kıza asla kavuşamayacakların, protest damarıydı Müslüm Gürses..  Niye doğruyorlardı Müslüm konserlerinde kendilerini?.. Hep güldü birileri o tabloya bakıp bakıp.. “Böyle psikopatlık mı olur?” diye sordular. Dikkat çekmek için yaptıklarını söyleyenler oldu, “gebersin şerefsizler” diyenler oldu.. Eline bir insanın iğne batsa yeri göğü inletirken, hangi ruh haliyle jileti alıp çatır çatır doğruyorlardı kollarını bacaklarını göğüslerini bu insanlar?.. İşte bu deşarja ihtiyaç duyan darbe yemiş, kardeş kavgasını görmüş, okuldan atılmış, kirasını ödeyemediği için evinden atılmış, bütün bunlara sebep işten atılmış, hatta tuttuğu takım bile kaybetmiş olan “Biz”im sesimiz değil miydi Müslüm Gürses’inki..
YENİ MÜSLÜM’Ü BULURLAR
Son not.. Ben kızmadım Müslüm Gürses’e.. O bir tercih yaptı.. Tahta el arabalarında kasetleri satılırken, lüks Amerikan arabalarda video klipler çekip, beyaz sofralarda Leonard Cohen’cilik oynanmasına izin verdi. Yeni girdiği sosyete onu hiçbir zaman içine tam anlamıyla almadı. Ama eski kitlesi de hiç terk etmedi.. Cuma günü, durumu kritikleşince hastane önünden yapılan tv yayınlarına baktıysanız görmüşsünüzdür. 10 yıldır ortalıkta pek de görmediğimiz, alınları siyah bantlı, Müslüm Baba atkılı, onlarca genç hastane önünde nöbet tutuyordu. Aynı dakikalarda, Müslüm’ün son 10 yılını verdiği o beyaz masalara havyarlar ve scotch’lar yine dizilmişti.. Müslüm’ün sahnesinde ise bir başkası çoktan yerini almıştı.,. Nur içinde yat Müslüm Baba.. İyi abimizdin sen. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi