Ne “acayip” adamlar!..
Mesleğe 1987’de başladık; 26 sene az değil, kaç ara dönem, kaç hükümet…
TOKİ yöneticilerinden bir grupla sohbet esnasında, aklıma “acayip” zatlar geldi.
Rahmetli Necmettin Erbakan; ne müthiş bir zeka, irade, gayret…
TV 5 gibi mütevazı bir kanalda program yapmamı isterken, “Türkiye’nin en çok rating alan programı olsun!” diyordu.
Engel yok!..
Mazeret yok!..
Allah rahmet eylesin Büyük Dâvâ Adamı.
•
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu; yüzde 1 ile yüzde 80’lik tesiri olurdu en kritik dönemlerde.
Genel Merkez binasını ısıtacak parayı bulamadığı günlerde, en güçlü liderdi O…
Allah razı olsun Büyük Başkan.
•
Recep Tayyip Erdoğan’ı düşündüm; taa nerelerden, ne engelleri aşarak geldi…
Ne badireler atlattı, ne kavgalar verdi…
Sadece “statüko” bekçilerinden değil, “dost bildiklerinden” de müthiş darbeler yedi…
En zor dönemlerde, iş temposunu hiç aksatmadan, motivasyonunu hiç kaybetmeden nasıl da devam etti.
İş sözkonusu oldum mu feriştahı olsa dinlemeyen bir ruh bu, gösterdiği hedefe ulaşamayan yandı…
Ya da O’nun sıkça kullandığı tabirle:
“Duman oldu!..”
•
Fethullah Gülen Hocaefendi geldi aklıma; ne badireler, gurbet acısı, bin türlü iftira…
Bunca çile, bunca rahatsızlık…
Kopmak yok Hocaefendi’de, ülke gündemini sıkı sıkıya takip ediyor…
Her kritik dönemde de oralardan damgasını vuruyor…
Cübbeli Ahmet Efendi, nice tezgahı aşmış, yola devam…
Konuşuyoruz, heyecan aynı heyecan nükte aynı nükte…
TOKİ’de bir tempo ki sorma gitsin…
Başkan Ahmet Haluk Karabel, TOKİ olarak neler yaptıklarını, konut sayısında handiyse 600 bine nasıl vurduklarını, Somali’deki hastane çalışmasının ne durumda olduğunu vs. anlatırken, “Sayın Erdoğan Bayraktar’dan öğrendik böylesine yüksek tempoyla çalışmayı!” yollu cümleler kuruyor…
Acayip bir yapı bu…
İnşa ettikleri konut sayısını gözönünde bulundurduğunuzda karşınıza anormal rakamlar çıkıyor…
TOKİ’nin konut hamlesi, 100 bini aşkın 22 adet şehre denk.
Yani…
22 Adet Karabük İnşa etmiş TOKİ, 10 yıl içinde!..
Dile kolay!..
•
Erdoğan Bayraktar anlatılıyor hep bu çevrede…
Nasıl bir kişilik yapısı bu?..
Şöyle:
Anında çözüm üretir, anında icraata geçer, bir işe yapıştım mı dört elle yapışır, yetmezse ayaklarından yardım alır.
Yerinde durmaz; koltuğu en az eskiyen eşyası, “fııırt” kalkar ayağa…
Erdoğan Bayraktar şimdi Çevre ve Şehircilik Bakanı, aynı havayı oralara da vermiş…
Personelde huzur var ama asla rahat yok!..
Rahat ile huzur bir arada barınmıyor Erdoğan Bayraktar’ın olduğu yerde.
Şimdiki Başkan Ahmet Haluk Karabel, Erdoğan Bayraktar’dan tamamen farklı bir yapıya sahip bir bürokrattı.
Gayet sakin, işleri teker teker ele alan, çalışkan ama gayet sakin bir yapısı vardı.
Baktım değişmiş, şimdi yerinde duramıyor.
•
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım geldi aklıma…
Uçağa binmeyi minibüse binmeye eşdeğer hale getirmiş, kıtaları birleştiriyor, muazzam bir seferberlik…
Bakıyorum; bütün bunları yapan sanki o değil…
Espri, nükte, ‘Yapacaklarımız yanında yaptıklarımız ne ki!’ havalarında, böyle bir bakan.
Acayip.
•
Bir zamanlar, mahkeme suratlı adamlar temsil ederdi devleti…
Zamanın “laflarının arasına reklam alan” Başbakan’ını düşünün…
Erdoğan’dan önceki “Belediye Başkanı”nı hatırlayın.
Yok; aman o zihniyet bir daha geri gelmesin…
Ne varsa “Burada” var.
Ruh burada.
Kimse heveslenmesin, Türkiye bu ruhla yükselecek.