Tevbe İbadettir
Tevbe (halk diliyle tövbe); kulun günah ve hatasından vazgeçip dua ederek Allah’tan af dilemesidir.
Günah ise; Allah’ın haram kıldığı ve yapılmasından hoşlanmadığı şeylerdir.
Günah; Allah’la aramızdaki sevgi bağını azaltır; O’nun ihsan ve ikramına, rahmet ve mağfiretine perde olur. Ayrıca, insanın manevi kimliğini zedeler, ruh alemini sarsar, gönül dünyasını karartır.
İşte insan, tevbe ederek Allah ile arasındaki sevgi bağını yeniden oluşturur, günahla kararan kalbini parlatır, zedelenen gönül dünyasını tamir etmiş olur.
***
Aslında, insanın tevbe etmesi, Allah’ın rahmetinin bir tecellisidir.
Çünkü, kuluna tevbe etme fırsatını veren de bizzat Allah Teala’nın kendisidir.
O, insana yasakları bildirdiği gibi, yapılan her ihlalde nasıl tevbe edileceğini de bildirmiştir.
Rahmetinin bir gereği olarak Allah, kulun işlediği günahlar yüzünden onu hemen cezalandırmamakta, af dilemesi için ona mühlet vermekte, rahmet ve merhamet kapısını her an açık tutmaktadır.
Üstelik Allah, insanın günahından dolayı tevbe etmesinden son derece memnun ve hoşnut olmaktadır.
Çünkü, Allah’ın bir ismi de “Tevvab”(çok bağışlayan)’dır.
O, insanın kendisine af için her yönelişinde, rahmet ve mağfiretiyle mukabelede bulunur.
***
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:
“Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin. Belki Rabbiniz sizin günahlarınızı örter ve peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde, Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Onların nurları önlerinden ve sağlarından aydınlatır, gider. “Ey Rabbimiz! Nurumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü senin her şeye hakkıyla gücün yeter” derler.”(Tahrim,8).
Günahsız bir insan düşünülemez.
Bu yüzden Kur’an, insanı sık sık tevbe etmeye, Allah’tan af dilemeye davet eder.
Hz. Peygamber aleyhisselam da:
“Günahkarların en iyisi, tevbekar olanlardır” buyururlar. (Tirmizi,Kıyamet,50,H.2501)
Bu anlamda, tevbe etmek de bir ibadet sayılır.
Zira, günahlardan vazgeçmek, haramlara karşı sabır ve direnç göstermek gerçek bir ibadettir.
***
Tabii ki, tevbe etmenin de bazı şartları vardır:
Bunlardan en önemlisi, işlenen günahı derhal terk etmektir.
İşlenen günaha pişmanlık duymak da, bir diğer önemli unsurdur.
Sonra, bir daha aynı günah işlememeye kesin karar vermektir.
Bunları yaptıktan sonra Allah’ın kendisini affettiğine, mağfirette bulunup bağışladığına inanmak gerekir.
Çünkü Allah, böyle durumlarda kişiyi affedeceğini vaat etmektedir.
Allah, vaadinden dönmez.
***
İş bununla bitmiyor!..
İşin bir de kulları ilgilendiren boyutu vardır.
Çünkü, işlenen günahlarda kul hakkı da olabilir.
Bu durumda, onlarla helalleşmek gerekir.
Allah Rasulü şöyle buyurur:
“Kimin yanında, kardeşinin yenmiş bir hakkı var ise hakkı yiyenin iyiliklerinden alınıp kardeşine verileceği gün gelmezden evvel daha şimdiden helallik dilesin.”
(Buhari,Mezalim,10; İbnHanbel,Müsned,2,506)
***
Tevbe etmede acele edilmeli, ihmalkarlık yapıp tevbe geciktirilmemelidir.
Çünkü, ölüm her an kapımızı çalabilir, gafil avlanabiliriz.
Ölüm esnasında yapılan tevbelerin kabul edilmediği de bilinmelidir.(Nisa,4/18).
Müslümanlık ne güzel!
Allah’ın emirlerini yerine getiren bir Müslüman ibadet eder, sevap kazanır.
Hata edip günah işleyen bir Müslüman da tevbe eder, yine sevap kazanır!
twitter.com/parlakturk
facebook.com/vaktulemin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.