Kimin kafa yapısı kimin örgüt kapısında!
Tam da AK Parti'nin kapatma davasına denk gelen Ergenekon destanından çıkartma yapılmasını nasıl yorumlamalıyız?
Bu çıkartmalar gerçekten yararımıza mıdır, yoksa zararımıza mıdır?
Değil mi?.. 2002, 2003’lerin darbe planları durdu durdu da, 2008’lerde açtı ağzını yumdu gözünü.
Ey darbe hazırlıkları bugüne kadar neredeydiniz?
Bir o, bir de Saadet Partisi’nin gençlik kollarını ele geçirmek için yapılan yer altı çalışmalarına “kökten dinci örgüt” benzetmesi…
Al o benzetmeyi, ulusalcı kulvarda at koşturan İşçi Partililer cenahında bir araya getirerek Egenekon’a yeni bir boyut kazandır…
Hizbullah’ı bul, PKK’yı yeniden deşifre et… Cinayetleri yorumla… Sonra da her birisini aynı örgütün kapısındaki mandala pamuk ipliği ile bağla…
Sen neymişsin be ağabey!
Hani Erdoğan da, parti kurma aşamasındayken birileri şantaj sandığının yedekteki depolarını deşifre ederek ekranları irtica çanlarıyla çınlatmıştı…
O zamanlar ülke az kalsın gitti gidiyordu!
Sonra yayla havaları… Gevşemeler.
E şimdi de “kalk borusu” saati gelmiş olacak ki sıradaki diğer serüvenlerden hangisi iş görecekse onu sürüyorlar gündeme. Sırası gelen gündemde boy gösteriyor…
Tek tek çekiliyor ipleri… Belki de kalas olanlarıdır bunlar… Bütün bu karmaşık polis serüvenlerin arkasında hangi güçlerin yattığı merak konusu..
Yönetmeni, oyuncusu, seyircisi!..
İşin içerisinde bir “iç hesaplaşma” ya da “dış hesaplaşma” var desek, asıl soru ondan sonrasında takılıyor kafalara: O zaman şimdiye kadar bu hesaplaşmalar niye ortalığa dökülmedi de bu kritik saatleri bekledi durdular? İz takibi başka kapılara da gider mi acaba?
Ora bitti, şimdi sıra sende derler mi?
Eh, güdümlü olaylar zabıtanın önüne örgüt havasında gelince, delil bulmak o kadar zor bir iş değil. Elinle koyduğun gibi bulursun…
En azından bir şiirin ilk dört mısrasını okuduğunuzda al sana bir rejim suçu…
Camileri kışla, minareleri süngü yapınca iş bitmiştir…
Bizim tarih ne hikmetse hep tekerrürden ibarettir. Başkaların ki ise öyle değil, onların tarihi gelişim yasaları içerisinde uzayıp gider… Tıkanmaz…
Rahmetli Menderes’in suçu mu vardı ki astılar?.. Dedim ya, iş hukukun çerçevesi dışına taşmaya başladığında kanamalı serüvenlerin önü alınmaz.
Yarım metrelik bir bez parçasından mamul bir şapkaya adam asan bir ülkeyiz biz.
Durduk yerde bu ülkeye neler oluyor?
Kaç aydır halkın bilinci Ergenekon çetesiyle AK Partisi'nin kapatılma davasına kilitlendi. Bu arada piyasaların da kuş uykusuna yattığı bir vakıa… Esnaf cenahında yaprak kımıldamazken sermayenin cebindeki milli hasılanın rakamlarda gün geçtikçe sinsice yükseldiğini görüyoruz. Para zenginde yoksulluk halkta…
Akşam Necatibey caddesinden taksiye bineceğim esnada taksici, “nerdesin be birader, tam bir buçuk saattır seni bekliyorum…” demez mi?
Adam beni tanıdığı yok da, meğersem kendi kendine söylenip durur.
“Ne o, beni neden beklersin?..”
“Yani seni dedimse de yanlış anlama, müşteri demek istiyorum… Ağabey, Allah inandırsın, cebimde 30 YTL para var, aha akşam oldu evime gideceğim, evde çoluk çocuk para bekler… Bir ay sonra da okular açılacak.”
Halbuki Devlet istatistikleri öyle demiyor… Kişi başına düşen milli gelir 5000 dolarmış… Rejimi sahiplenenlerin varlığını işsiz gezenlere bölüştürürseniz doğrudur, ama bu insanların ceplerindeki delikleri hesaba katarsanız istatistikler fos çıkar…
Bir nevi Alicingöz oyunu… Onun eli onun cebinde, ağanın külahı paşanın kafasında…
Bu olaylar öylesine keçi kılına döndü ki çık çıkabilirsen işin içerisinden… Eskiden ezberlediklerimizi şimdilerde birileri hafıza silerek unutturmak gayreti içerisinde.
Takıştırılmayan kalmayacak…
Kamuoyu yoklamalarına baktığımızda gidişatın kısa mesafede tek bir galibi görülüyor, o da mağdur duruma düşürülen iktidar partisidir. Diğer bölünme ve de Sünni teneffüslerle ayağa kaldırılmak istenen kadavraların yaşama şansları şimdilik çok cüzi…
Bu durum da ilerisi oldukça karanlık…
Kim bilir daha niceleri listelere alınarak operasyonların konusu olacaklar… Hem de bu listelerin nerelerden kotarılıp el altından kimi odaklara servis yapıldığı da bir muamma…
Bir bakıma da yol güvenliği, mayın temizleme…
Böyle giderse, ülkede El Kaideci ile ulusalcı olmayan kalmayacak… Düşman kamplar istila edecek ülkemizi… Projeler yerine oturacak.
Geriye kalıyor… Yaşasın yeniden şekillenen Ortadoğu…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.