“Ulusalcılık” nasıl bir şeydir!
Milliyetçilik, 1980 Darbe anayasasında “Atatürk milliyetçiliği” olarak yer aldı. Maksat, 80 öncesinde MHP’nin temsil ettiği milliyetçiliği devreden çıkarmaktı.
“Atatürk milliyetçiliği” kavramı başlı başına problem.
Atatürk bir taraftan milleti ırkla değil, kültürle tarif etmiş, hatta vatandaşlıkla tarif etmiş, öte yandan Gençliğe hitabede “damarlardaki asil kan”dan bahsetmiştir! Gel de çık işin içinden!
Milliyetçilik vatana haşredilerek, ülkedeki hâkim unsur olan halkı içine alacak şekilde tarif edilse idi, mesele yoktu. Osmanlının tarifi böyleydi. Lozan’da kayda geçen de buydu.
Bütün müslümanlar tek milletti!
“Millet” kavramı üzerinde tartışmalar bitmedi. Dindarlar milleti Kur’anî, İslâmî mânasıyla yorumlarken, din karşıtları millet tarifinden dini tamamen çıkardılar. Irkla milleti birleştirmeye yöneldiler, bunu ta Türk etnisitesi üzerinden yaptılar. Fakat bu Türk sentetik bir Türk’tü. Cumhuriyet türkçülüğünden en ciddi zararı Türkler gördü, dilleri, kültürleri ve bin yıllık tarihleri inkâr edildi.
Neyse, son yıllarda etnik milliyetçilik “ulusalcılık” olarak kendini ifade etmeye yöneldi. Bu işin bayraktarlığını İP yapıyor. CHP’den bu ideolojiye yakın duranlar çok, MHP dahi tedricen ulusalcılaşıyor.
Ulusalcılık ideolojisinin en meşhur ismi Perinçek… Şu sıralar Ergenekon’dan mahpus. Oradan bir partiyi, gençlik grubunu vs. yönetiyor.
“Perinçek” denildi mi, bir kaç kere düşüneceksin!
Çinci, Maocu, Stalinci, Apocu, Atatürkçü, Lozancı, Ermeni düşmanı… Bütün bunlar bu zatın geçmişinde veya bugününde kendini hissettiriyor.
Bu kadar farklı duraklara uğrayan, değişik iskelelere rampa eden bir adamdan ne beklenir?
Beklentiyi bırakın böyle birisi ne olabilir?
Ona “fabrikatör” sıfatı takılmıştı. Yani istihbarat örgütlerine yalan üreten cihaz…
Bakın gazetelerine, karanlığa gömülürsünüz. Partinin, teşkilatın açıklamalarına bakın, apışıp kalırsınız.
Yalanın en sunturlusu, en uçuğu hakikatmiş gibi yazılır çizilir. Yalan üstüne yalan eklenerek gökdelenler işna edilir.
Böyle şedit ulusalcılardan ne beklenir? Elbette modern zamanın soykırımı Hocalı, Karabağ konusunda ciddi mesai.
İşe bakın, gazeteleri Hocalı için yürüyüş yapanlara saldırıyor. Bu yürüyüşlere ırkçı sloganlar hâkimmiş ve hatta protestolara Türk-Kürt savaşı çıkarmak isteyen provokatörler öncülük ediyormuş!
Şedit ulusalcılar neden Hocalı katliamı konusunda suskundur, hatta karşı taraftadır?
Karabağ’ı Ermenilerin Rus askeri birliklerinin desteği ile işgal ettiği bilinmez değil. Öyleyse, Ermenilerin uyguladığı soykırımda Rusya’nın da parmağı var demektir.
Ulusalcılar, Doğu Türkistan konusunda işin içinde Çin olduğu için, suskundurlar. Hatta daha ötesi, Çin’e destek verirler!
Karabağ mevzuunda da, elbette Rusya’yı, onun güdümündeki Ermenistan’ı desteklerler!
Rusya ve Çin Türkiye’de kendini ulusalcı olarak ilan edenlerin fikir çerçevesini çiziyor. Bu yüzden Suriye’de Beşşarcıdırlar!
Türkiye zeminine oturmayan ulusalcılıktan başka ne beklenir?
Buna dense dense “parayı veren düdüğü çalar ulusalcılığı” denir!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.