Güngören fâciası ayıbı ve Mîrac Gecesi filmleri...

Güngören fâciası ayıbı ve Mîrac Gecesi filmleri...

ölüm Allah’ın emri. Ebedî olan sadece O. Her doğan muhakkak ölecek. Kendisine kıyamete kadar ömür verilen Hızır Aleyhisselam bile… “Dünyaya gelen ölmeye gelmiştir” kâidesini kimse değiştiremez. Ancak ölümden ölüme fark var. Sıcak yatağında ölmek de var, boğularak, bir kazâya veya cinayete kurban giderek, parçalanarak ölmek de. Tabii ki bu ölümlerin her biri şekil bakımından da geride kalanlara acı vermesi bakımından da farklı. Onun için büyüklerimiz, “Allah ölümün de hayırlısını versin” derler.
Güngören’deki sûikastta ölenler, sadece âile ve yakınlarının değil, bütün şehitlerimiz gibi bütün milletin yüreğini dağladı. Ve ne yazık ki o hissi hissetmeyenler de yok değildi.
Güngören’deki patlama haberininin üzerinde bir kanal devamlı durdu. Oradaki muhabiri vasıtasıyla, gelişmeleri devamlı takip etti. Bendeniz bu kanalı geç vakitlere kadar takip ettim. ölü ve yaralı sayısı devamlı değiştiği için, daha taze haberlere ulaşmak için zaman zaman diğer kanalları da gezdim. Fakat her birinde üzüntüm arttı. çünkü, memleketin bir köşesinde kan gövdeyi götürürken, insanlar feryâd ü figanla, can havliyle çığlık çığlığa koşuşurken, bazı tv kanalları çalgılar arasında kendi zevklerindeydi.
Bunlardan birisi atv. atv, Dağlıca’ya PKK’nın yaptığı ve 12 şehid verilen saldırı gecesinde İbo Şov’u canlı vermişti. Güngören’deki bu yeni fâcianın yaşandığı saatlerde atv yine aynı şeyi yaptı. Vur patlasın çal oynasın şeklinde yine İbo Şov vardı. Fox ve Star da can pazarı yaşandığı aynı gece atv’den geri kalmadı…
Sadece Türkiye’nin değil dünyanın gündemine oturan bu hadise, bu kanalların programlarını kesmelerine yetmedi mi de eğlencelerine devam ettiler?.. Sadece o gece eğlenceye devam etmekle kalmadılar, mübârek Mîrac Kandili’nde bu milletin inançlarını da hiçe saydılar…
atv, Mîrac Kandili’nde “Suçu kabahatinden büyük”dedirtecek bir iş yaptı. Bir alt yazı geçerek, Yaratılış Destanı isimli bir film seyrettirdi. Alt yazıda, “Film, İncil ve Tevrat’a göre yapıldığı için bazılarının bilgisine uymayabileceği” hatırlatılıyordu. Suçunun kabahatinden büyük olması işte bu.
Eğer bu film Tevrat ve İncil’e göre yapılmışsa, hem de bir kandil gecesinde Müslüman seyircilere niçin sunuldu? Müslümanlara seyrettirecek hiç mi İslâmî bir şey bulunamadı? Kıtlığı mı var?
İslâm inancına göre, “Tevrat ve İnciller zamanla insanlar tarafından değiştirilmiş olup şu an eldeki Tevrat ve İncillerin hiçbiri Allah tarafından gönderilen ilâhî kitaplar değildir.”
Müslümanların bu inançta olduğunu atv yöneticileri bilmez mi? Biliyorlar. Bildikleri içindir ki o bir satırlık sözde uyarı yazısını vermek mecbûriyetini hissetmişler. Bu filmi Hıristiyan veya Yahudi bir topluma seyettirselerdi, hiç o alt yazıyı koymak ihtiyacı duyarlar mıydı! Tabii ki hayır… öyleyse?..
Evet öyleyse gaye ve maksat ne? Müslümanların inancına uymayan bir filmi üstelik bir kandil gecesinde Müslüman bir millete seyrettirmekteki ve bir mânâda kakalamaktaki kasıt ne!!
atv böyle yapar da Star geri kalır mı! Kalmazdı; kalmadı da zaten… O da Mirac gecesinde seyircilerine Hz. İbrahim isimli bir film seyrettirdi. Ama daha filmin isiminde bir kandırmaca vardı. Şöyle:
Filmin sadece ismi Hz. İbrahim . -Hâşâ- Hazreti İbrahim rolünde olan artistin ismi film boyunca Abraham olarak geçiyor. Hürmetsizce, film boyunca Abraham aşağı Abraham yukarı…
Biz Müslümanların dilimizdeki âdem ismi gayrimüslimlerin dilinde Edim, Cebrâil ismi Gabriyel, Süleyman ismi Salamon, İbrahim ismi de Abraham’dır. Millet bilhassa kandil gecelerinde dinî bir şey öğrenebilir miyim diye açıyor televizyonunu, bazı tv kanalları da böyle yapıyor işte.
Niçin yani niçin? Müslümanları Edim, Gabriyel, Salamon, Abraham demeye alıştırmak için mi?
Film de ne film… Ne gayeyle yapıldığı belli… Suratsız suratsız bazı artistlerin –hâşâ- biri Hz. İbrahim, biri Hz. İsmail, biri Hz. İshak, biri Hz. Yakub, biri Hz. Sâre, biri Hz. Hacer oluyor…
Tavırlar dinî bir tavır olmaktan uzak mı uzak. Giyimler hırpânî, sözler yavan ve hoyrat. Ne bir peygambere ne bir Allah dostuna yakışacak cinsten. Ama seyredenleri dinden soğutacak ve peygamberleri basit göstermeye uygun mu uygun. Böyle filmleri seyredenler dese dese şöyle der: “Din ve peygamber dedikleri de bu muymuş?” Bunları seyrettirenler bunu mu dedirtmek istiyor bu milletin evladına?
Bir de şu var: Meselâ Hazreti Ali Efendimiz’in konu edildiği bir filmde, onun yüzünü göstermiyor, ucu çatal kılıcını gösteriyorlar. Hazreti Ali, peygamber değil velîdir. Hiçbir velî peygamber derecesine çıkamaz. Oysa, filmlerde Hz. Ali’nin yüzünü göstermeyenler, peygamber rolü verdikleri birinin yüzünü baştan sona gösteriyorlar… E canım ne olacak ki zaten! İslâm'a hizmet, filmle işte bu kadar olur işte...
Güngören’de vefat edenlere rahmet, kalanlara baş sağlığı diler, kandilinizi tebrik ederim efendim...



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi