Dil ve Edebiyat
Bu ülkenin okumuş ve yazmışları veya yeni okuyan ve yazanları, geçmişten getirdikleri “rızık korkuları” sebebiyle, mesailerini “ekmek davasına” adamış durumdalar. “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz yaşayamam” diyen büyük âlimimiz; yazacaklarına, yazdıracaklarına ve sözlerine kement vurulmasın diye haykırmıştır. Üzeyir İlbak’ın ifadesiyle; “Bu coğrafyada yaşayan tüm topluluklar, söz medeniyetiyle var olmuşlardır.” Yine dünya üzerinde, bizdeki kadar dil ve edebiyat zenginliğine sahip başka bir toplum yoktur. Tabii bir gecede silinmeseydi. Bu yüzden tarihimiz, medeniyetimiz, kültürümüz hasır altı edilip, dilimizi ve edebiyatımız, yabancı dil ve edebiyatların istilasına uğramıştır. Yalnız hepten kaybetmiş değiliz. Öyle dil ve edebiyat “gazilerimiz” var ki, onlar sayesinde unutmuyor ve unutmayacağız. Evet bu gazilerimizden birisi de “Dil ve Edebiyat Dergisi’ni” çıkaran ve yayınlayan dil ve edebiyat emekçileridir. Bu emeğin başında ise Mehmed Akif’in ifadesiyle; “Budur cihanda benim en beğendiğim meslek, sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” diyen Üzeyir İlbak var.
¥
Yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi o hale gelmişiz ki okurken ve yazarken; “Ne menfaatim olabilir” diye menfaati veya temin yolunu bulduktan sonra okuyup yazıyoruz. Nasıl bir menfaat düşleniyor ve elde ediliyorsa, önce menfaat elde edilen kişi ya da kişilerin nabzı ölçülerek yazılıyor ve onları kızdırmamak için özen gösteriliyor. Bu bir şikâyet ya da sızlanma değil. Dil ve Edebiyatımızı okuyanlar ve yazanlar olarak, hep birlikte ne hale geldiğimizi veya getirildiğimizi ifade etmek için söylüyorum. İşte doğru söylediği ve doğru yazdığı için dokuz köyden kovulmayı göze almış Üzeyir İlbak gibiler de olmasa, dil ve edebiyat üzerine kimlerin sesi soluğu çıktığını göremeyeceğiz. Ben de 51. sayısında görebildim. Yani her hafta kitap tanıtan ve kültürel meselelere önem veren birisi olarak, tembellik ettim ve şaşalı limanlar daha hoş olduğu için buraya demir atamadım.
¥
Evet İstanbul’da “Dil ve Edebiyat” dergisi 51. sayısına ulaştı. Zihinlerimizdeki fırtınaları, duygularımızdaki kargaşaları, düşüncelerimizdeki kasırgaları, aklımızdaki soruları, gözlerimizdeki kirlilikleri, kulaklarımızdaki gürültüye açık, güzelliğe kapalı filtreleri kaldırmak için bu dergi ile tanışmak gerekir. Derginin sahipliğini; “Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği” adına Ekrem Erdem üstlenmiş, genel yayın yönetmenliğini ise Üzeyir İlbak. Dil ve edebiyat adına söyleyecek sözü olan ve söylediği sözü anlaşılan, anlaşıldığında da ön yargısız ve peşin hükümsüz paylaşılan “zihni temiz” herkese açık bir dergi. Dergi bu son sayısıyla birlikte bir de “Şiir Yıllığı” yayınlamış. Yıllıkta sadece şiirler yok. Düz yazılar var, röportajlar var. Dergi hakkında bilgi için; Dil ve Edebiyat Derneği; 0212- 581 61 72
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.