Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Dereye düşen aynayı ırmakta aramak

Dereye düşen aynayı ırmakta aramak

Bugün kaybedilen ve kıymeti bilinmeyen değerlerden biri de kanaatkârlıktır. İnsan fıtraten doyumsuz ve aç gözlüdür. Bu duygu eğitilmedikçe kanaatkârlıktan ve bundan doğacak bir huzurdan söz edilemez. Hazreti Peygamber yoksunluk konusunda kişiye, kendinden aşağıda olanlara bakmasını tavsiye etmekte ve sahip olduklarının farkına varması konusunda teşvik etmektedir.

Fakat bugün insanlarımız, kendilerinden daha yüksektekilere bakarak mutsuzluk ve mahrumiyet duygunsudan kurtulamıyorlar. Bu onların şükretme, rıza gösterme ve kanaatkâr davranma noktasındaki teslimiyetlerini de baltalıyor.

Kanaatkârlık israfın ve isyanın panzehiridir. Ancak burada kanaatkârlıkla tembellik birbirine karıştırılmamalıdır. Kanaatkârlık kişinin elinden gelen çabayı göstermesi ve sahip oldukları ile de iktifa edip hakkına rıza göstermesidir. Yani kişinin yan gelip yatması ve hiç çaba göstermemesi değildir. Bir bayan, “Bir spor salonunda yatıp kalkan yoksul birini gördüğümde metruk bir evde olsa oturduğum eve şükrettim” demişti. Burada kişi yaşanabilir bir eve sahip olabilmek için çaba sarf etmelidir fakat çabasının neticesine de rıza göstermelidir. Kanaatkârlığın pek çok faydaları vardır. Mesela kanaatkâr bir kimse, hakkına rıza gösterir, başkalarının sahip olduğu şeylere saygı ile bakar, israf ve isyandan kaçınır. Kanaatkâr insan, mutlu ve huzurludur. Çünkü elinden geleni yapmış ve Allah’a tevekkül etmiştir.

Hz. Peygamber kanaati ve kanaatin neticesini şu veciz ifadeleriyle özetlemektedir: “Kanaatkâr ol ki, insanların Allah’a en çok şükredeni olasın!” Çünkü kanaat olmazsa sahip olduklarımıza razı göstermenin ve hoşnut olmanın bir göstergesi olan şükür de olmaz.

En’ler üzerine kurulmuş bir dünyada yaşıyoruz. En iyi araba, en iyi tatil, en iyi okul, en iyi iş… Talepler bitmiyor. İnsanlar ne kadar çok şeye sahip olurlarsa o kadar mutlu olabileceklerini düşünüyorlar ama bu onların mutsuzluğunu daha da artırıyor.

Bu nedenle huzur ve mutluluk arayışında olan kimseler, önce neyi nerede kaybettiklerini düşünmeli ve aradıkları şeyleri gerçek adresinde aramalıdırlar. Yani dereye düşürdüğünüz aynayı ırmakta aramaya kalkarsanız elleriniz boş geriye dönersiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi