Akil Adam… Akit Adam!..
“Akil Adamlar” listesinde Yeni Akit Genel Yayın Koordinatörü Hasan Karakaya ile Yazarı Abdurrahman Dilipak’ın da olması birilerini hayli rahatsız etti.
Tepki gösterenlerin tıynetleri ve tepkilerin mahiyeti, Yeni Akit ruhunun bu memleket için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ülkemin ayak bağı azgın azınlık, ağız birliği etmişçesine Hasan Karakaya ve Abdurrahman Dilipak’a; özellikle de Hasan Karakaya Ağabey’e saldırmakta.
*
Üstadımız Hasan Karakaya, müthiş bir kalem üstadıdır.
Onu yakından tanıyan herkes bilir ki, insani ilişkileri son derece iyi, yüreği sevgi dolu bir insandır.
Hoş sohbettir, mütevazıdır.
O kadar ki, her akşam genişçe bir zaman dilimini dünyanın dört bir yanından arayan okuyucuları ile bire bir sohbete ayırır…
Karakaya Üstadın binde biri kadar okunmayan “kâzip şöhretlere” ulaşmaya çalışın bakalım; sekreterden öteye geçmek ne mümkün.
*
Bir başkasının “yedi takla” atarak kabul edeceği teklifleri elinin tersiyle iten bu büyük dava adamı, yiğidin bugünkü gibi harman olduğu değil çok az bulunduğu dönemlerde “zulme direnişin kıvamını koyu tutan” kadronun en önemli isimleri arasında yer almıştır.
Yazıları o kadar etkili olmuştur ki; onunla girdiği “kalem mücadelesinde” hezimete uğrayan ciğeri beş para etmez yazar takımı, çetelerle iş birliği yaparak iftiralar atmaktan başka çare bulamamıştır.
Hasan Karakaya ağabeye, 28 Şubat sürecinin en koyu günlerinde kirli iftiralar atıp günlerce işkence görmesine sebep olan bu kirli yazarlar, gerçeklerin bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmasından sonra…
“Eeeee, öyle onunla bununla uğraşırsan başına bunlar gelir işte!.. Bu da sana ders olsun!” yollu yazılar yazmaktan çekinmemişlerdir.
*
Saldırıların Hasan Karakaya ağabeyin üzerinde yoğunlaşmasının sebepleri belli…
O’nun öncülük ettiği ekol, gazetecilikten başka işi olmayan insanları bir araya getirmiştir.
Bu, pazarlıksız bir kadrodur.
Bugün piyasada “kahraman” edalarıyla dolaşan pekçok tipin “yorgan altına” saklandığı dönemlerde ortaya çıkıp bu milletin sahipsiz olmadığını haykıran Yeni Akit kadrosu, ülkenin geçtiğimiz on yıl boyunca sürdürdüğü istikrarlı yolculuğuna önemli katkılarda bulunmuştur.
İktidarın bazı “olumsuz uygulamalarına” tepki göstermekten çekinmeyen bu kadro, bütün hayırlı işlerin destekçisi olmuştur.
Bu destek Yeni Akit’e maddeten hiçbirşey kazandırmamıştır.
Hatta, kaybettirmiştir!..
Yeni Akit, küçük hesapların gazetesi değildir.
Bu gazetede “Küçük olsun benim olsun” anlayışı yoktur.
O meseleye “Ülkem için hayırlı mı değil mi?” penceresinden bakar.
Hayırlı ise destek verir, değilse çakar!..
Bu medyadaki bazılarına göre “Akıllı” işi değildir!..
Onlara göre,“Akil Adam” dediğin, ülkesine ihanet etmelidir!..
Kirli darbecilerle iş birliği yapmalı, milletin kaynaklarını patronuna yönlendirmelidir!..
*
Çıkarları milletin çıkarları ile çatışan çevrelerin Yeni Akit kadrosuna saldırmaları eşyanın tabiatı gereğidir.
Bu saldırılar Yeni Akit’e güç verir.
Kadro, “az sayıdaki” eksikliklerini gidererek, “çok sayıdaki” artılarına yenilerini ekleyecektir.
Zira;
“İki günü birbirine denk olan ziyandadır!..”
*
İsteyen saldırsın, istikamet bellidir!..
HÜSEYİN ABBAS AMCA’NIN AMELİYATI DA TAVİ YÖNTEMİYLE!..
Kalp hastalıklarının tedavisinde bir çığır açan “TAVİ” yöntemine dikkat çektiğimiz yazılarımızı hatırlarsınız…
Bugüne kadar hep başarıyla uygulanan bu yöntemin bir yakınımızın şifa bulmasına vesile olduğunu da yazmıştık.
O yazıların neşrinin ardından çok sayıda telefon aldık.
Onlardan biri de Eski Milletvekillerinden, Milli Görüş camiası duayenlerinden Hüseyin Abbas amcaydı.
Kalbinin sıkıştırıp durduğunu söyleyerek, Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, aynı zamanda Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Göktekin hocamızın telefon numarasını istedi.
Hocamızın iznini aldıktan sonra numarayı verdik.
Sonrasında Hüseyin Amca’nın tetkik süreci başladı.
“TAVİ” yönteminin uygulanmasına karar verildi.
Operasyonu Ömer Göktekin hocam yaptı.
Allah’a Şükür; Hüseyin amcanın “TAVİ” operasyonu da başarılı geçmiş…
Elinize sağlık Ömer Göktekin Hocam.
Allah razı olsun.