Ailevî mutluluğun kaynağı: Asr-ı Saadet modeli
İnsanlığın en eski, en mukaddes, en verimli, en sağlam müessesesi ailedir. Mukaddesliğini, Hz. Âdem (as) ile Hz. Havva’nın (ra) nikâhlarının Cennette kıyılmasından ve orada kurulmasından alır. Zaten insanın dünyadaki Cennetinin, en müşfik ve sağlam sığınağının aile olduğunu yaşayarak da öğreniyoruz.
Psiko-sosyal ve tarih ilmine göre de fert, aile ve toplumların düşünce, anlayış, hareket ve davranışlarının şekillenmesinde en büyük rolü din oynar.
Fert ailenin, aile toplumun çekirdeğidir. Sağlam bir aile yuvası, imanlı, ahlâklı, bilgili, hak ile hüriyetlere saygılı, görev, sorumluluklarını müdrik ve dürüst fertlerden oluşur. Aile hayatının mutluluğu karşılıklı sevgi, güven ve samimî bir hürmet/saygı ile devam eder. 19. asırda yaygınlaşmaya başlayan seküler felsefeler dinlere savaş açmış, maneviyat adına ne varsa silmek istemiş. Sosyalizm, Darwinizm ve benzeri akımlardan da beslenen feminizm, “hedonizm, kadının ekonomik özgürlüğü, eşitlik ve serbest hayat” aldatmacalarıyla Batı’da aileyi çökertmiş, adeta felç etmiş.
Bugün Batı’da her iki evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor. Batı medeniyetinin etkisinde kalan toplumlar da aynı tehlike ile karşı karşıya.
Ne yazık ki, boşanma furyası tehlikesi ülkemize de sirayet ederek toplumu tehdit ediyor. İslâm ahlâkı ve hayat anlayışında aslolan eşlerin ömür boyu birlikteliğidir. Yalnızca dünya değil, “ebedî hayat arkadaşlığı” sözkonusudur.
Aile, imanın özellikleri olan sevgi, şefkat, güven gibi olumlu duygu ve hasletlerin geliştirilmesi; olumsuz duyguların mecralarına yönlendirilmesiyle ayakta durur. Kötü alışkanlıklar, kin, nefret, öfke, düşmanlık gibi olumsuz duygular, hedonizm, bencillik boşanma sebebidir.
Boşanmaların engellenmesi, en azından asgariye indirilmesi, ancak evlilik ve aile hayatının İlâhî dayanaklarının, imanın kalp ve zihinlerde nakşedilmesiyle mümkündür. İman ve İslâm ahlâkı aynı zamanda aile bireylerinin hak, görev ve sorumluluklarının şuruna varılmasını ifade eder. Diğer bir ifadeyle, İslâm ahlâkının, nefis terbiyesiyle meleke hâline gelmesidir. Asr-ı Saadet Aile Modeli’nde evliliğin İlâhî dayanakları, iman esasları ve İslâm ahlâkı özümsenir, benimsenir ve uygulanır...
Aile bireyleri, akraba ve tüm insan hak, hürriyet, sorumluluk ve görevleri zihinlere nakşedilir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.