Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

İnanmak fıtratta var

İnanmak fıtratta var

İnsanoğlunun, tarih boyunca, bâtıl da olsa bir şeylere tapınması, onu “büyük” tanıması “inanma”nın fıtrî (yaratılıştan gelen) bir duygu olduğunu gösterir. Temiz hava, temiz su bulamayan, kirlisiyle yetinir. Gerçeğe ulaşamayan, Allah’ın tanıyamayan, Onun vasıflarını maddeye / toteme / putlara taksim eder.

Bütün bunlar aslında “inanma, tapınma, ibadet etme ve sığınma”nın insan ruhu için nefes almak gibi temel bir ihtiyaç olduğuna da delildir.
Dinler tarihi, beşerin hiçbir devirde dinsiz yaşayamadığını göstermektedir. Mutlaka bir şeye, bir güce inanmışlardır.
«««
Yaratılışı ve yapısı gereği doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırabilen, hayrı ve güzeli isteyen, iyilikten lezzet alan, çirkin ve yanlıştan kaçan, kötülükten elem duyan ruhumuzun esaslı, güçlü fonksiyonu, aynı zamanda aklın kontrolörü, haritası, pusulası ve bekçisi olan vicdanımız, akıl, mantık, kıyas, fikir, hipotez gibi yollar takip etmez. O, gerçeği doğrudan doğruya bilir.
İşte, kalbimizde yardım isteme noktası, dayanma noktası olan vicdan, bizlere paha biçilemeyecek kadar değerli nimetler ihsan eden Yaratıcı’yı asla unutmaz. Faraza dimağımız, zihnimiz, aklımız tatile girse, Allah’ın ihsan ettiği nimetleri görmezlikten gelse de, vicdan gelemez. Zaten Ona imanı ve Onu sevmeyi yaradılışının gayesi olarak bilen bir vicdan, gereğini yerine getirmeden rahat edemez.
Bozulmamış her vicdan, şuuruna bile varamadığı haddi hesabı olmayan ikram ve ihsanlara karşı teşekkür etmek ister.
Kalp penceresinden bakarak vicdanımızı ve işlevlerini daha yakından tahlile tabi tuttuğumuzda, vicdanın ruhun bakan ve gören gözü, kalbin ise penceresi olduğunu anlarız. (Bediüzzaman Said Nursî, Muhakemat, s. 123.)
«««
Atomdan galaksilere kadar, her şeyin bir hayat programı ve planının var olduğunu neredeyse artık çocuklar da biliyor! Varlıkların en üstün ve mükemmeli olan insan hayatının da bir plân ve programı olması aklın zaruriyatındandır. Bunun mercii kendisi gibi bir beşer olamaz; üstün bir merci olmalıdır. Öyle ise, insan hayatının programı da ancak beşer üstü bir merciden gelen din olabilir...
Su donarsa kabını parçalar. Tohum toprağı delip yeryüzüne çıkar ve sümbül verir. Bunlar fıtrattır. Ve fıtrat yalan söylemez! Yani her şey, dizayn edildiği yapıya göre hareket eder. Elbette “şuur sahibi bir fıtrat” olan “vicdan” da—bozulmadığı müddetçe—yalan söylemez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi