Finale gidiyoruz!..
Yazıya spotumuzla girelim:
“Doha’dan iyi bir derece gelirse Ankara ‘Marka Şehir’ olma yolunda dev bir adım atmış olur…
Milletlerarası Ticaret Odası 8. Dünya Odaları Kongresi bu, tam 12 bin oda katılacak, muazzam…
Biz de destek verelim dedik, ver elini Doha.”
•
Ankara’yı pek sevmem…
Manevi dinamikleri kuşatılmış bir şehir.
Hacı Bayram ve Hamamönü gibi projelerle kendine geliyor ama gerçek ruhuna kavuşması için alması gereken hayli uzun bir mesafe var.
O uzun mesafeyi de nasıl alır bilmem…
Tuhaf halleri var mukimlerinin, ya da ben tuhafım…
Yürüyen merdivenlerin başındaki yüz metrelik kuyruklara hayretle bakıyorum, tuhaflık bende olmalı.
Gençler, orta yaşlılar öyle durmuş, yürüyen merdiven kuyruğuna…
Bekliyor!..
İki adım çıksanıza; topu topu yetmiş, seksen basamak!..
Garibime gidiyor Ankara’nın halleri; iki dondurmaya servet ödenen mekanlar ağzına kadar dolu.
Bir kuru fasulyeci, iki tabağı çeyrek altın fiyatına para kırıyor…
Ne üretir bu şehir, nereden gelir bunca para…
•
Bir on yıl öncesine kadar tamamen böyle düşünüyordum…
Şimdi şimdi, kıpırdandı Ankara.
“Politikacı-Bürokrat Şehri” üretim yapar hale geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman üçlüsüne binlerce teşekkür; bir yandan Konya, diğer yandan da Eskişehir’i kapı komşusu yaptılar da memleket ile irtibatı kuvvetlendi Ankara’nın…
Özellikle Konya’dan “ruh” geldi biraz!..
•
Şöyle biraz esnafa doğru açılsın şehir, elini taşın altına koymuş insanlar öne çıksın.
Salla başı al maaşı sefası azalsın!
Ne o, haftanın 2, yılın 2 yüz elli günü tatil!..
Sabah dokuzda gel işe, 10’a kadar afyon patlat, 11’de işe başla, 12’de öğle tatili, 1 buçukta işe geliş, 2 buçuğa kadar konsantrasyon çalışması, 3 buçukta eve, kafeye gidiş hazırlıkları…
Oh ne âlâ memleket!..
•
Ben Ankara’da, esnafa, tüccara bakan ne varsa destekliyorum…
İşte yine destek:
Bilenler bilir, İstanbul’da ve Ankara’da Alışveriş Festivalleri düzenleniyor.
Ecnebicesi “Shopping Fest” olan etkinliklerin geçen seneki bölümünü şöyle orta mesafeden takip etmiştik…
Geçen sene, Ankara’ya epeyce yerli ve yabancı turist çekmişti bu etkinlik.
Biz “Aferin bak, iyi oldu, helal, Amigo Celal!” filan derken, uluslararası bir başarının haberi geldi.
Geçtiğimiz yıl düzenlenen Ankara Alışveriş Festivali, En İyi Uluslararası Proje dalında finale çıkmış.
Beş ülke yarışacak biri Türkiye.
Final Five.
İngiltere, Çin, Slovakya ve Tanzanya rakiplerimizmiş…
*
Dediler ki; “Kardeş, istersen sen de gel... Kupayı alıp dönelim…”
•
ATO Başkanı Salih Bezci ve kalabalık bir işadamı heyeti ile Doha seferi…
•
Doha’dan iyi bir derece gelirse Ankara Marka Şehir olma yolunda dev bir adım atmış olur…
Milletlerarası Ticaret Odası 8. Dünya Odaları Kongresi bu, tam 12 bin oda katılacak, muazzam…
Yani bu da bir nevi milli vazife…
Hoşlaşmadığı şehre bile destek verebilen bir asil ruh var bizde!..