Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Başbakan Tayyip Erdoğan’la Ecevit’i birbirine karıştırmayın

Başbakan Tayyip Erdoğan’la Ecevit’i birbirine karıştırmayın

Önceki günkü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan “Kart Musa’nın karikatürü”nü gördünüz mü?.. Dünkü Arşiv sayfamızda da alıntılandığına göre, herhalde görmüşsünüzdür.

Görmeyenler için söyleyeyim:
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, bir “koltuk”ta oturuyor... Masanın üzerindeki isimlikte “T.C. Başbakanı” yazdığına göre, demek oluyor ki, John Kerry, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı”dır!.. En azından, “Kart Musa’ya göre” böyledir.
İşte, bu Kart Musa’nın karikatüründeki “T.C. Başbakanı John Kerry” demektedir ki;
“Gazze’ye gidilmeyecek!”
Bu ne demektir?..
Demektir ki;
“Gerçek Başbakan John Kerry’dir” ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a talimat vermektedir;
“Gazze’ye gidilmeyecek!”
Kart Musa’ya göre, “esas patron Amerika”dır ve Erdoğan da onların sözünden asla çıkamaz!..
Yani, Kerry emrettiğine göre;
Erdoğan Gazze’ye gitmez!..
Mi acaba?..
Karikatürün ikinci karesinde bir “çocuk” var... Elinde “Türk Bayrağı” bulunan çocuk diyor ki;
“Beni koltuğa oturtmadınız...
O niye oturuyo?”
Böylece anlıyoruz ki;
Çocuklar “23 Nisan Başbakanı” olarak Erdoğan’ın koltuğuna oturamadı ama, ABD Dışişleri Bakanı o koltuğa oturdu, üstelik “Erdoğan adına” açıklama bile yaptı;
“Gazze’ye gidilmeyecek!”

ECEVİT’LE KARIŞTIRMAYIN!

Hani, “deve”ye; “Boynun neden eğri?” diye sormuşlar da, deve şöyle cevap vermiş ya; “Nerem doğru ki?”
Kart Musa’nın karikatürü de öyle... Hem “bilgi” olarak yamuk, hem “zihniyet” olarak!..
“Bilgi” olarak yamuk, çünkü;
Başbakan’ın koltuğuna Mersin Akdeniz İleri Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Nermin İrem Kocakalay oturdu... Bundan sonraki yıllarda da, “koltukların çocuklara bırakılması” uygulaması devam edecek...
Musa’nın bundan haberi yok mu acaba..
Gelelim “zihniyet yamukluğu”na.
Anlaşılan o ki;
Aşağılık kompleksi, “Kart Musa’lar”ın genlerine işlemiş!..
Bunlar “Ecevit ekolü”nden geldikleri için, zannediyorlar ki; “Erdoğan da Ecevit gibi”dir!..
Ecevit öyle yapmıştı ya;
Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, kıçını koltuğun ucuna koymuş gayet rahat ve gayet lakayd iken; dönemin “T.C. Başbakanı Bülent Ecevit”, ceketinin düğmeleri ilikli vaziyette, Clinton’ın karşısında “hazırol”a geçmiş, “el-pençe divan” durmuştu...
Kart Musa, demek ki; Ecevit ile Erdoğan’ı karıştırmış... Siz, hiç; “Bacak bacak üstüne atmış Batılılar” karşısında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “süklüm-püklüm” oturduğunu, ya da Ecevit’in Clinton karşısında yaptığı gibi; “el-pençe divan durduğunu” gördünüz mü?.
Görenler gayet iyi bilir ki;
Görüşme esnasında kim “bacak bacak üstüne” atmışsa, Erdoğan da anında bacak bacak üstüne atıyor ve böylece ülkenin itibarını koruyor.
Kart Musa’lar, buradaki inceliği göremez... Çünkü onlar; adı üstünde “Kart” oldukları için, hâlâ “Ecevit’in gözüyle” bakarlar dünyaya!..
“Kompleksli”dirler.
“Ezik”tirler!..
“Önyargılı”dırlar!..
O kadar kompleksli, ezik ve önyargılıdırlar ki, bunlar “Türk askeri”ne de “NATO askeri” gözüyle bakarlar... Hayır, bakmakla kalmazlar, bağıra bağıra söylerler.
Bunlar;
O kadar “Erdoğan karşıtı”dır-lar ki; Erdoğan’ın “Başkanlık Sistemi” karşılığında BDP ile, hatta PKK ile anlaştığını iddia ederler!..
Ama, hiçbir iddiaları gerçek değildir, birer “kuyruklu yalan”dır!..

YALANLAR... GERÇEKLER

John Kerry; “Erdoğan’ın Gazze’ye gitmesi riskli... Geziyi ertelese iyi olur” dese de; “Erdoğan, Mayıs sonunda Gazze’ye gitmekte kararlı”dır... Ziyaret, “belirlendiği tarihte” gerçekleşecektir... Yani kararı ABD değil, Türkiye verir...
“Başkanlık” meselesine gelince...
“Anlaşma” iddialarına, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın verdiği cevap ortada:
“Anayasaya Özerk Kürdistan da yazsalar, otoriter başkanlık sistemine evet demeyiz.”
Tayyip Erdoğan’a; “Ecevit’in ezikliği” ya da “önyargılı” olarak bakanlar; Davos’taki “One Minute” olayını unutmamalıdır...
Erdoğan, Davos’ta göstermiştir ki; “Türkiye’nin onurunu korumak” için, gerekirse gemiler yakılabilir, köprüler yıkılabilir!..
Davos’ta bunu ispatlayan bir Tayyip Erdoğan’ın; kalkıp  da “John Kerry’nin sözüne uyacağını” zannetmek için, herhalde “Kart beyinli” olmak lâzım...
Ama onlara yine de saygı duyuyorum ve saygılı bir dil kullanıyorum...
Zira; ben, “nesli tükenen Kelaynak kuşları”na acıyor ve onlara saygıda kusur etmemeye çalışıyorum.
Ve hep, dua ediyorum;
Hiç kimse “Kart”laşmasın!..
Kartlaştıkça, koltuğa başkalarını oturtuyorlar ama kendilerinin “nereye oturduğu” veya “oturacağı” belli değil!..
Umarım;
“Yaşa ve taşa” oturmazlar!..


Sürecin tarafları dillerine dikkat etmeli!
Açık ve net söylüyorum; özellikle “Çözüm Süreci” boyunca; “sorumlu ve dikkatli bir dil” kullanmaya çalışıyorum... İstiyorum ki; bu sürecin taraflarından biri olan “BDP’liler” de sorumlu davransınlar, adımlarını dikkatli atsınlar. BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ne verdiği ve kabul edilen teklifleri, hiç de “sorumlu bir insan davranışı” olmamıştır... Aynı şekilde, BDP’nin; “1915 olayları araştırılsın” teklifi de, “süreci sabote etme çabası”ndan başka bir şey değildir. Herkes, eline de, diline de dikkat etmelidir ki, 30 yıl sonra yakalanan bu şans heba olmasın.
Hassasiyetleri kaşımanın ve insanları kışkırtmanın âlemi yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi