Yazıya “spot”la giriyorum:

“İTO, ATO birinci olamadı diye sevinenler var…
Günümüzde ticaret, siyaset böyle…
Ben ise her zaman ve her durumda ‘Türkiye’ diyorum.
Bir Fenerbahçeli olarak, Fenerbahçe’nin Avrupa’daki yükselişine seviniyorum elbette.
Ona seviniyorum ve Galatasaray’ın Avrupa arenasından düşmüş olmasına üzülüyorum.
Bende böyle asil bir ruh var anlayacağın.”
•
Evet, şimdi esas fasıllar…
Efendim; yaşadıkça neler görüyorsun…
Gittik Katar’a yüce duygularla…
Dünya Odalar Federasyonu’nun (WFC) düzenlediği Dünya Odalar Arası Proje Yarışması’nın finalinde iki Türkiye ekibi var.
İstanbul Ticaret Odası ve Ankara Ticaret Odası, yarıştıkları kategorilerde ilk beşe girmiş…
Jüri üyelerinden gelen bilgiler, birinciliklerin garanti gibi olduğunu gösteriyor…
Aslında 12 bin küsur odanın kayıtlı bulunduğu sistemde ilk beşte yer almak da başarı ama gönül çok daha fazlasını istiyor.
“Her iki odamız da birinci olsun.”  diyor TOBB’un Kayserili Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu…
Arap, İngiliz baronlarının ortasında koca bir Türkiye grubu var.
Bizim işadamları, gazeteciler filan ellerde bayraklar…
Derken sonuçlar açıklanıyor.
AAA, birincilikler başkalarına gitmiş.
İngilizlere filan…
•
Bizler, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na İTO Başkanı Murat Yalçıntaş’a ve ATO Başkanı Salih Bezci’ye “Olsun bu da çok büyük başarı. Ne baba ülkeleri geride bırakıp buralara geldik. Ne yani, Şampiyonlar Ligi’nde ilk dörde kalan Barcelona ile Real Madrid başarısız mı, üzülmeyin.” Yollu laflarla teselli sunmaya çalışırken…
Uluslararası Organizasyon’un yönetiminden bir kelli felli bey yanımıza geldi.
Sayın Murat Yalçıntaş ve bendenizin ellerini sıktı.
Murat Bey’e dönerek;
“Bir konuya açıklık getirmek isterim…” dedi…
“Aslında siz birinci çıktınız kategorinizde.”
Murat Yalçıntaş,
“EEEE?”nin İngilizcesi ile mukabele etti…
Adam;
“Birinci çıktınız da Sayın Başkan, geçtiğimiz yarışmada birinci olduğunuz için iki kere üstüste birincilik vermeyelim!.” dedik.
Haydaaaaa!..
İstanbul, iki kere üstüste kazanmasın diye birinci yapılmamış…
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun aldığı bilgiye göre de Ankara, Türkiye’den iki kere üstüste birinci çıkmasın diye birinciliği İngiltere’ye kaptırmış!..
İstanbul’a haksızlık Ankara’yı da mağdur etmiş!..
•
Biz orada, kelli felli organizatöre “Ne yani, bir takım iki kere Dünya Kupası kazanamaz mı, haksızlık bu, yırtarım, enginlere sığmaz taşarım!” modunda birşeyler dedik ama…
Hakemin kararına itiraz faydasız!..
•
Abi, ticaretin dili farklı.
İki kez üstüste bir odaya vermiyorlar!..
Katar’a kategorilerden birinden bir birincilik kaptırmışlar ki, 2020 Dünya Futbol Şampiyonası’nı düzenleyecek olan ülkenin bu iş için ayırdığı 150 milyar dolardan pay gele!..
•
Herşey karşılıklı menfaat ilişkileri üzerinde yürüyor…
O kadar ki…
Çok kısa süre sonra Oda seçimleri var ya...
ATO ve İTO’nun finale yükselmiş olmasına kimi sevinmiş kimi de üzülmüştü…
ATO ve İTO finalde birinciliği alamayınca yine kimi sevindi kimi üzüldü!..
Türkiye hesabı bir kenarda kalıyor çoğu zaman…
Vatan-Millet-Sakarya mücadelesini yürütmek bizlere vazife…
Yönetimleri ele geçirmek ya da bir küçük koltuk da olsa kapmak isteyenler “Türkiye kaybetsin” istiyor, isteyebiliyor…
Orada bunları da gördüm yani…
Türkiye’den bir oda birinci olamadı diye sevinenler de vardı…
•
Günümüzde ticaret, siyaset böyle…
Ben ise her zaman ve her durumda “Türkiye” diyorum.
Bir Fenerbahçeli olarak, Fenerbahçe’nin Avrupa’daki yükselişine seviniyorum elbette.
Ona seviniyorum ve Galatasaray’ın Avrupa arenasından düşmüş olmasına üzülüyorum.
Bende böyle bir ruh var velhasılı!..
•
Bu ruhla diyorum ki, helal size Rifat Hisarcıklıoğlu, Murat Yalçıntaş ve Salih Bezci üçlüsü.
İlk beş büyük başarı, kıskananlar çatlasın, kıskananlar çatlasın!..