Sendikaların bu yıl, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama ısrarını anlamak mümkün değil.. Hafızamız çok zayıf.. Dolayısıyla Taksim’in de 1 Mayıs’ın da hak ettiği hüviyete bu dönemde kavuştuğunu hatırlayamıyoruz..  Aslında çok çok iyi hatırlıyoruz da yanlışlıkla AK Parti iktidarı bu işten puan kazanır korkusuyla yüksek sesle dile getirmek istemiyoruz..

İŞTE 1 MAYIS’IN YASAKLI ÖYKÜSÜ

1975 yılına kadar zaten 1 Mayıs falan kutlanmıyordu bu ülkede.. Bunu bir hatırlayalım ilk önce.. Yasaktı.. Kim yasakladı peki? AK Parti yasakladı değil mi? Hatırlayalım, hatırlatalım.. İktidarını kaybetme korkusuyla ne yapacağını bilemeyen İsmet İnönü, sıkıyönetim ilân edilmesini istedi. Ancak Meclis’te bu isteği kabul edilmedi.. O da taktiksel olarak istifa etmek durumunda kaldı.. Yerine demokrat çizgideki Fethi Okyar başbakanlığa getirildi.. O arada olanları tek tek anlatmayacağım.. Sonunda Şeyh Said olayları patlak verince, CHP için bulunmaz bir fırsat ele geçmiş oldu.. Doğu Anadolu’da sıkıyönetim ilân edildi. Fethi Bey düşürüldü ve İsmet İnönü yeniden Başbakan oldu.. Hızla Takrir-i Sükûn Kanunu’nu Meclis’ten geçirdi.. Bununla birlikte de İstiklâl Mahkemeleri kuruldu.. Yasa yurtta sessizlik ve koşulsuz itaat emrediyordu.. Her şey yasaklanmıştı.. 1 Mayıs kutlamaları da.. Yasağı delenler, İstiklâl mahkemelerinde yargılandı.. 1926’dan 1975’e kadar 50 yıl boyunca kitlesel bir gösteri yapılamadı. 1976’da yeniden meydanlara inilse de 1977 provokatif 1 Mayıs’ı, takrir-i sükun’a verilen aranın fazla uzun sürmeyeceğini gösteriyordu.. 1978 de cılız ve 77 provokasyonunun gölgesinde geçtikten sonra bir daha Taksim’e 1 Mayıs hiç gelmemişti… Ne zamana kadar? AK Parti hükümetine kadar..

TAKSİM İTTİFAKI

Unutabiliriz.. İnsanoğlu böyledir.. Gelin hatırlayalım.. 12 Eylül baskıcı rejimi 1 Mayıs’ı tatil olmaktan çıkarmıştı, bu hükümet yeniden 1 Mayıs’ı bayram tatili ilan etti.. Zorla girilmeye çalışılan Taksim’in kapılarını da yine bu hükümet açtı… Bugünkü Taksim dayatmasının arkasında başka bir tertip olduğunu anlamak için bu iki referans bile fazlasıyla yeter aslında.. Ama bugün bazı sendikaların, sırf AK Parti karşıtlığı üzerinden bir kampanya yaparak, DHKP-C ile aynı safta yer almasını, tarih elbette yazacak..

O SORUMLULUĞU ALACAK MISINIZ?

Çok basit bir fiziki tablo var önümüzde.. Harbiye’den Taksim Meydanı’na yürüyerek gitmek için kırk cambazlık yaptığımız bir inşaat sahasının ortasında nasıl 1 Mayıs kutlaması yapılacağının izahı yok.. Oradaki büyük inşaat çukurlarının ne kadar güvensiz bir ortam yarattığı çok açık.. Her tarafın şantiyeye döndüğü bir ortamda nasıl toplaşılacağını açıkçası merak ediyorum.. Ama yok. Tertip komitesi gitmiş inceleme yapmış, orası kutlama yapmaya uygunmuş.. Devletin idari makamları böyle bir sorumluluk alamayacaklarını söylerken, hangi konuda yetkin olduğunu bilmediğim birkaç kişilik bir tertip komitesi ekibi, nasıl oluyor da güvence verebiliyor, anlayamıyorum..

BU TUZAĞA DÜŞMEYİN

Üzüm yemek değil de bağcı dövmek olduğu zaman niyet, Taksim-Maksim bahane.. İşlerin bu kadar iyi gidiyor olması birilerinin canını fena halde sıkmış olmalı. Sorun  çıkarmada mahir olan sendika baronlarının, 1 Mayıs’ı tepe tepe kullandıkları ortada.. Bu tuzağa düşmemek lazımdı ya. Neyse.. Kalın sağlıcakla.