Ulusalcı medyanın esrar yakalamış gibi anons ettiği Ankara Yenimahalle Mehmet Akif İnan Orta okulunun mescidi. Laik bir düzenin okulunda  mescit mi olurmuş!

Bakın bakalım, Ankara’daki Ordu Evi’nde mescit var mı?
Okul müdürünü sorgu sual etmişler, o da demiş ki “öğretmenlerle namaz kılan öğrencilerin istifade ettiği mescit.” Ne dese, yapmadım etmedim mi dese…
Bir de din dersi öğretmeni çocuklara cami maketi yaptırıyormuş.
Yanlış duymadınız değil mi? Anıtkabir maketi değil de cami maketi!..
Denizli’nin Tavas ilçesi MHP’li belediyesi çöpün akşam ile yatsı namazı arası sokağa konulmasına karar verince al sana laikliğin ihlali!
Laik düzende namaz saatlerine zaman ayarı!
Yıllarca bu halk namazı ile ezanı ile Kur’an’ı ile suçlandı.
Yozgat’ın Yerköy AK Parti’li belediye encümeni daha önce ismi Atatürk olan 8 km uzunluğundaki caddenin 7 km.sine Bekir Bozdağ ismini vermiş mi vermiş.
Hadi bakalım gitti Kemalizm’in 7 km.si…
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, merkez binadan “Ne mutlu Türküm diyene” levhasını kaldırmış. Bu da Türklüğün silinmesi demekmiş.
Türk Hava Yolları’na gelince.
Kırmızı ruj hostesler için uygun görülmeyince, ulusalcı medya bu uygulamayı cinselliğin cazibesine vurulan en büyük darbe olarak gördü.
Nasıl olur, madem demokrasi takılıyoruz o halde çağdaş hanımlar cazibeliklerini sergilemek için istedikleri havayı çalmasınlar mı? Hem teşhirsiz kadın hakkı olur muymuş!
Takıntılar o kadarla kalsa iyi.
Dünyanın en büyük fuarlarından sayılan ITB Berlin fuarına THY’nin temsilcileri başörtülü olarak iştirak etmişler. Bunu da yaz bir kenara.
Fareler delikleri sever, fitne de fareler gibidir girecek delik arar.
Velinimet PKK madem silah bırakacak, o halde dört koldan hücuma geçmenin zamanı.
Bir tarafta ulusalcılar, diğer tarafta aynı merkezlerin yönettiği mehdiciler.
Ortak noktaları Atatürkçülük…
Televizyonlar, gazeteler… Para kadın kız gani…
İşin garibi bu ülkede kim hangi haltları karıştırmak istiyorsa Atatürkçüyüm diyor. Bir yandan o, diğer yandan iktidarın koynunda bir başka oyun sergileniyor.
Cemaatçilik oyunu.
Kızılelma ittifakında bir araya gelen örgüt Silivri de başaramayınca işi cemaatçilik üzerinden kotarmaya başladı. Üst görevlere atananlara dikkat edin, bir çoğu alnı secde görmeyenlerden. Soruyorsun, cemaatin adamı diyorlar…
Tablo oldukça karışık.
Hazır PKK mekan değiştirirken, 1 Mayısçılar meydanlarda.
Maksat ortalık karışsın, piyasalar bozulsun, eski rantlı, faizli günlere dönelim...
Zaten Ortadoğu kazan gibi kaynıyor… Irak İran’ın yanında yer aldığı için karıştırıldı, Eset düşse de kalsa da bu saatten sonra pek fark etmez.
Diktatör kalsa Müslüman halka zulmedecek, gitse bölünme kapıda hazır.
Bu gidişattan ne anladınız bilemem.
Benim görebildiğim, birleşik fitne cephesi İsrail hesabına iş başında.
Ülkede ikinci ittihatçı oyunları oynanıyor.
Ne var ki Halaskar Askere kıyamayan Abdülhamit Han koltuğundan olduğu gibi kocaman imparatorluk parçalandı gitti. Şimdi de aynı zaafların olduğunu görüyorum.
Yerinde ve zamanında kıymazsan elin oğlu sana bir güzelce kıyar.
Dinler Arası Diyalog kayığına binersin Vatikan durağında inersin…