Olayları Yorumlayabilme Feraseti
Bu sistem tam bir bataklıktır ve suçlu üretir durur maalesef. PKK, DHKP, Ergenekon, konturgerilla vs. bir sürü gizliaçık ve bizce bilinen bilinmeyen suç örgütü bu sistem içinde kuruldu, beslendi, büyütüldü, kullanıldı.
Evet, hiç şüphesiz bu terör örgütlerinin kaynaklarından birincisi bu batıcı, pozitivist, laik ve materyalist sistemdir. Bunu görmeden, bunu anlamadan yapılacak işlerde büyük ölçüde oyuna gelmek, tuzağa düşmek ve kendi ayağımıza kurşun sıkmak mümkündür. Eğer bu gerçeği iyi hesap etmeden bazı adımlar atarsak, anlamadan kavramadan fevri bazı işler yaparsak, sonunda pişman olmamak mümkün değildir.
Ancak bu yasal olmayan örgütlerle mücadele her zaman yasal yollarla olmalıdır. Devlet ve millet olma mesuliyeti bunu gerektirir. Keyfine göre bunları yok edemezsin teröristleri, canileri, suçluları. Hukuk içinde kalmalısın. Bunları sevmiyoruz diye yok etmeye, “faili meçhul” olarak öldürmeye hakkımız var yoktur. “İhkak-ı hak caiz değildir.” Yoksa fitne çıkar. “Fitne ise katillikten beterdir.”
Bu örgütlerin uçları devletin içine çöreklenmiş olabilir. Yasama ve yürütmenin içine sızabilir. Yargıyı kendine göre kullanmaya çalışabilir. Medyada, iş dünyasında, sanayide, ithalat ve ihracatta çöreklenmiş olabilir. Bu güçleri kullanmada kısmen veya tamamen başarılı olabilir.
Bu vaziyet iki başlı ejderha gibidir. Bir yandan etkin cinayetler işlerken, seni devlet ve milletinden soğutur, bir yandan da mücadele azmini kırar, bütün bütün seni teslim almaya çalışır.
Memleketin canına okuyan teröristler, hırsızlar, soyguncular, kara para aklayanlar, beyaz zehir ve kadın ticareti yapanlar, kumar oynatanlar, tefeciler, seks tacirleri uzaydan mı geldiler? Devletin içinde, yani yargı, yasama ve yönetimde uzantıları olmasa, bürokraside adamları olmasa, medyada destekçileri bulunmasa, bu insanların varlıklarını devam ettirmeleri mümkün olabilir mi?
Çare, bu bataklığı kurutmak, yerine halkın benimsediği yerli ve hayırlı yeni bir sistemi yerleştirirken İslam’dan faydalanmaktır. Bu kadar basit mi? Evet, bu kadar basit. Ama zor, ama uzun bir süreç…
Bataklıkta sivrisinek öldürmekle meşguliyet yerine, onu üreten bataklığı kurutmak gerek. Bu zordur ama kesin çözümdür. Gerçek mücadele böyle yapılır. Burada başarı yolunda yürürken, bombalar patlayabilir, insanlar ve mekanlar kundaklanıp suikastlara maruz kalabilir. Millet olarak büyük sınavlardan, testlerden geçebiliriz. Hepsini sabırla aşmaya mecburuz.
Örnekler o kadar çok ki! İşte Hatay/Reyhanlı’da meydana gelen olay, bu yazdıklarımızın dışında bir şey değildir. Ne zaman hayırlı bir iş olacak olursa bombaların patlaması, karakol baskınları, bir çarşı pazarın kundaklanması artık bu işlerden gına gelmiş insanımıza doğru fikri vermeye başlamıştır.
Bu olayda da bomba patlar patlamaz sokakta bazı hareketlenmeler oluyor. Birileri birilerine saldırıyor. Sokaklarda milletin malını yakıp yıkıyorlar. Provokatör ajanlar içimizde cirit atıyor. Medya başlık atıyor. Hükümet bir fikir beyan ediyor, Muhalefet bambaşka bir fikir. Her kafadan bir ses çıkıyor.
En acınası durum da bizim aydınlarımızın, akil adamlarımızın, devlet ve muhalefet adamlarımız ile bu bomba atanların arkasındaki güçlerin aynı eylem ve söylemde, aynı gayret ve çabada birleşmiş olmaları.
Düşmanla paralel düşünerek aynı icraatta müşterek olmak ne mana ifade eder acaba!
Ümmet-i Muhammedin başı sağolsun. Allah ona merhamet ederek sıkıntılarını gidersin. Ona insanını, toplumunu ve devletini yeniden versin. Mansur ve muzaffer eylesin.