Turgay Güler’in “Sır Küpü” kitabını okuyorum. Tarihsel gerçekliklerden yola çıkılarak kaleme alınmış nefis bir politik kurgu. Ve % 100 yerli. Yerli yerli olmasına ya, dünyayı yöneten büyük ailelerin, lobilerin, merkeze alınmış güçlerin ana çıkış kaynağını ortaya koyması bakımından ezber bozan türden. Dan Brown’ın son romanı Cehennem’e benziyormuş.. Onu daha okumadım. Ama yorumlardan anlaşılıyor ki, pek çok meselede pişti olmuş iki yazar.

DAN BROWN LOBİSİ
Bizde bir Dan Brown lobisi vardır bilirsiniz. Daha kitabı çıkmadan efsanesini yazan, çıkar çıkmaz “yer yerinden oynadı” türü yayınlar yapan bir gazeteci güruh var. Böyle şaşkınlıkla izleriz her seferinde.. Size de bu PR kampanyaları çok abartılı gelmiyor mu? Allah muhafaza, Turgay Güler’in kitabı 2 hafta geç çıksaydı, bak elin Dan Brown’ı için pırıl pırıl gencecik, gelecek vaad eden, dünyayı sarsacak satırların yazarı meslektaşımı nasıl linç edeceklerdi, arakladı diye.

OPERASYON KİTABI
Neyse Dan Brown’un belli bir amaca hizmet eden kitaplarını çok iyi bildiğimden başta dedim ki, “Sır Küpü % 100 Yerli”. Bir kesim Dan Brown’ın “Cehennem”i ile Evangelik Kilise’nin öğretilerini yayarken Turgay Güler’in hakikaten “Ayasofya” diye bir derdi olduğunu kitabı okuyanlar görecektir. Dahası, Mehdix’te de Sır Küpü’nde de Güler zaten bizzat evangelistlerin iç yüzünü deşifre ediyor. Aslına bakarsanız iki kitabın da aynı dönemde piyasaya çıkmış olması bile, Sır Küpü’nün kendi içindeki öngörülerinde var. Öngörüler demişken. Mesela önceki gün TMSF, alacağına karşılık Show Tv ve SkyTurk televizyonuna el koydu. Okuduğunuzda anlayacaksınız ki tv’lerine el konan kişi, Sır Küpü’nde anlatılan “telefoncu”dan başkası değil. Bir de elbette kitaba adını veren “Sır Küpü” var. Kim peki bu kişi? Benim aklıma tek bir isim geliyor.. Bizzat “Sır Küpüm” diye bize tanıtılan kişi. Okuduğunuzda anlayacaksınız..

İŞTE GERÇEK YAHUDİ SOYKIRIMI
Bugüne ilişkin politik perspektifle olduğu kadar, tarihe dönük saptamalarıyla da ezber bozuyor Sır Küpü. Roman 1348’deki Kara Ölüm günleriyle başlıyor.. Yani Veba salgını ve o süreçte Yahudilere yapılan zulüm ve katliamlar. Tıbbın çaresiz kaldığı o günlerde Kilise’den medet uman halk, çok kısa süre içinde gerçek suçluyu buldu (!) Kilisenin salgınla ilgili en önemli tezi, Allah’ın kendilerini, Yahudiler’i aralarında barındırdığı için cezalandırdığıydı.. Bu inanış bugün cadı avı olarak bildiğimiz o kapsamlı hıristiyan hareketini doğurdu..

İnsanlar ellerinde sopalarla, bıçaklarla Yahudi avına çıktı. Güney Fransa’da başlayan ve hızla Cenevre ve Basel’e uzanan katliamlar dinmek bilmedi. Sorumlular, yetkililer itidal çağrısı yapsa da vahşi katliamlar Avrupa’nın dört bir yanında sürdü. Bu sistemli imha politikası hem virüsle mücadelenin bir yolu olarak görüldü hem de Allah’ın emri.. Sadece Strasbourg’da, (o da bizim bildiğimiz) 2 bin Yahudi diri diri yakıldı.. Stuttgart’ta, Dresden’de, Köln’de, Mainz’ta, Avrupa’nın her yerinde tam anlamıyla bir kıyım ve katliam yaşandı.. Buna, hıristiyanların eline geçmemek için intihar edenleri eklemiyorum.. Evet ama neden?..

YAHUDİLERİ HEP ÖLDÜRDÜLER
Nedenleri aslında bu halk hareketinin, veba salgınının hiç uğramadığı bazı bölgelerde de yaşanmış olmasında saklı.. Yani? Yani cinayetlerin aslında vebayla falan ilgisi yoktu.. Bakın dikkat edin. Yahudiler aşağı-yukarı her yüz yılda bir böyle toplu katliama kurban giderler.. Söz gelimi 2. Dünya Savaşı’nda da mı veba vardı Avrupa’da?.. Yani dert başka..

ALACAKLI YOKSA BORÇ DA YOK
Turgay Güler, “Sır Küpü”nde, o derdi çok net ortaya koyuyor.. Para.. Zira Güler’e göre, tefeciliğin yani para satarak para kazanmanın mucidi Yahudiler.. Faiz onlarda da haram aslında.. Ama kendilerinden olmayana faizle para satma konusunda daha gevşekler.. Sattıkları kesim ise Hıristiyanlar.. Ve vebayı bahane gösterip hıristiyanların cadı avı başlattığı Yahudiler ise, aslında alacaklıları..

Tamamen “alacaklı ortadan kalkarsa borç diye bir şey kalmaz” mantığıyla yapılmış bir kıyım. Güler’in bir solukta okuyacağınız Sır Küpü’nden bazı maddeleri not edin bir kenara. Gerçekleştikçe teker teker çizersiniz üstünü.. Kalın sağlıcakla.